‘Tampon bölge’ ders olmadı mı?

Birinci Körfez savaşından sonra Türkiye-Irak sınırında bir “tampon bölge” kuruldu. Saddam kuvvetlerinin 36. Paralelin üstüne çıkışı engellendi. Terör örgütü hayat buldu. Jandarma Genel Komutanı Saddam askerlerinin Türkiye sınırına kadar kontrolü ele alması için uğraştı. O günün koşullarında Saddam’la Barzani’yi bir araya getirmeye çalıştı.

Bu çabasını hayatıyla ödedi. O Özal’a anlattı, Özal da Amerikalılara. Sonra da uçağı düşürüldü.

Türkiye Irak’ta Saddam’ı değil, ABD’yi destekledi. ABD de PKK’yı... Sonrası malum...

Suriye’de de aynı hata

Şimdi Suriye gündemde. İktidarda o gün Özal vardı, şimdi “Özal’ın devamıyım” diyen Erdoğan. O da Özal gibi “tampon bölge” derdinde. TSK’ya angajman kurallarını değiştirterek fiilen “tampon bölge” kurdurma peşinde.

Irak’ta kurdurulan “tampon bölge” binlerce şehide, yüz milyarlarca dolara mal oldu ama hala akıllanmadık. Erdoğan da Esad’ı değil, ABD’yi destekliyor. Sonucun ne olacağını kestirmek de zor olmasa gerek.

ABD Adana konsolosluğu ‘elemanları’ bölgede

Sınırlarımız yolgeçen hanı gibi. Her taraf ajan kaynıyor, aynı Irak işgali öncesindeki gibi.Amerika’nın Adana konsolosluğu “elemanları” bir Hatay’da, bir Kilis’te. Irak işgalinden sonra PKK birkaç kat büyüdü. Suriye yönetimi düşerse birkaç kat daha büyüyeceğini herkes görüyor.

AKP’nin de görmemesi mümkün değil, ama eli mahkum. İktidara gelmenin de, iktidarda kalmanın da bir bedeli var. AKP içindeki bazı milletvekilleri huzursuz. Sınır il ve ilçelerinin yöneticileri tedirgin. İpin ucunun kaçtığını düşünüyorlar. Mülteci kamplarında yaşananların daha da kötüleşeceğini biliyorlar. 1 Mart tezkeresindeki gibi “Milli Koalisyon” isteyenler var. Ama ülkede “ileri demokrasi” olduğu için ağızlarını açamıyorlar.

Kapalı kapılar arkasında söyledikleri, “Türkiye’nin çıkarı teröristleri değil, Esad’ı desteklemekten geçiyor” tespitini açıkça söyleyemiyorlar.

CHP nerede?

Irak’ı hedef alan 1. Körfez savaşında dönemin İnönülü SHP’si savaşa karşı “Barış mitingleri” yapmıştı. İskenderun’da yapılan miting 12 Eylül darbesi sonrasının en görkemli mitingi oldu. Türkiye’nin ABD tanklarının kuyruğuna takılmasını önlemede önemli rol oynadı. ABD ve Özal’ın “bir koyup üç alma” oltasının boşa çıkarılmasında yararlı oldu.

Şimdi de benzer bir durum var, ama ortada CHP yok. Hatay, Gaziantep, Adana milletvekillerini ve bir iki yöneticiyi bir kenara bırakırsak CHP yönetim olarak kayıp. Hatta BM kararıyla müdahale isteyen bir Genel Başkan bile var.

Türkiye ve ABD düşmanlığı artıyor

Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde iş yapan işadamlarıyla görüşüyoruz. Anlattıkları iç açıcı değil. En acısı da ABD ile birlikte Türkiye’ye de düşmanlığın artıyor olması. İşadamları, sokaktaki insanların “ABD’nin yanına hemen Türkiye’yi de yerleştirdiklerini” söylüyorlar. Türkiye ile “ihanet” sözcüklerinin yan yana kullanıldığını ifade ediyorlar.

Üstümüzde yıllarca kalacak bir leke... AKP’nin lekesi...

Son Güncelleme: Cuma, 27 Temmuz 2012 22:42