16 Ağu 2012

PKK’nın ilkleri ve kaçınılmaz akıbet!


Dikkat ediyor musunuz, AKP iktidarı ile beraber PKK terörü tarihinde ilkler yaşanmaya başladı!
Önce Şemdinli ya da Hakkari’yi işgal ve Türkiye’den koparma savaşı!
Hemen akabinde İzmir-Foça’da askeri hedefe saldırı!
Ve son olarak, Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün kaçırılıp, dağa kaldırılması!
Bu hadiseler sıradan terör olayları değil, bütün dünyada akisler uyandıran ve Türkiye’nin bütünlüğüne ipotek koyan gelişmelerdir!
Korkarım ki devamı da gelecektir!
PKK belasını abarttığımı düşünen olursa bir hatırlatma:
Kim bugün arabasına atlayıp Güneydoğu turuna çıkabilir ve Hakkari’ye güle oynaya gidebilir?
Hiç kimse gidemez zira PKK artık bölgenin yegane hakimidir!
Başbakan hayır öyle değil dese de tablo vallahi budur!
Ama Şemdinli’de operasyon bitti temizlendi açıklaması yapıldı mı diyeceksiniz!
Ahh keşke öyle olsa da değil işte!
Operasyon bitti açıklaması, kamuoyundaki savaş devam ediyor görüntüsünü ortadan kaldırmak için. Oysa PKK Hakkari dağlarındaki hükümranlığı artırarak devam ettiriyor!
Daha önce de yazdık, PKK geçmişte vurup kaçıyordu, şimdi vurup kalıyor ve bayrak dikiyor!
Başbakan ise bu durumu örtmek için ya yasak bölgeler ilan ediyor ya da bu tabloyu yansıtan gazetecileri tehdit ediyor!
Peki nasıl gelindi buralara?
2002’de adeta yok hükmünde olan PKK nasıl ayağa kalktı ya da dirildi?
Cevap net: AKP iktidarı sayesinde!
Tayyip Erdoğan, 10 yıl boyunca TSK yerine PKK ile mücadele etseydi bu örgüt ayağa kalkabilir miydi?
Habur açılımı ve Oslo-İmralı müzakereleri yapılmasa yani PKK bu kadar ümitlendirilip şımartılmasa bunlar olur muydu?
Bölücü örgüt tam 10 yıl siper kazıp silah yığarken, AKP seyretmese bu noktaya gelinebilir miydi?
İlaveten, Suriye bataklığına bu şekilde dalınmasa ve ABD’ye teslim olunmasa PKK, İran’dan bugünkü esnekliği görebilir miydi?
Dehşet veren husus, PKK Türkiye’nin bütünlüğüne açıktan kast ederken, Tayyip Erdoğan’ın hala Beşar Esad ile yatıp-kalkmasıdır.
Düşünün, Hilary Clinton’la bile PKK değil, Suriye konuşuluyor! Hayır, öyle değil demeyin tersi olsaydı Türk Ordusu şu saat itibarı ile hala ABD’nin ipoteğinde olan K.Irak’ta kara harekatını yapıyor olmaz mıydı?
Bu denli azgınlaşan PKK ve de Suriye konusu, Tayyip’i savurur lakin Türkiye bütün olarak kalır mı ondan emin değilim!
 Akdeniz’de Çin savaş gemileri ve İran’dan Türkiye’ye taarruz!
 Türk basını gizliyor ama Batı medyasına göre Çin savaş gemileri, Doğu Akdeniz’in uluslararası sularında tur atıyor!
Diyeceksiniz ki, Çin nere, Akdeniz nere, donanmasının orada ne işi var?
AB-D emperyalizminin Ortadoğu’daki operasyonlarına dikilmek için olsa gerek!
Aynı şekilde, Rusya da Suriye’deki üssü olan Tartus’a yığınak yapıyor!
En önemlisi İran, Suriye için kollarını sıvamış durumda ki Hamaney’in en yakınındaki isim olan Celili’nin Şam’a gönderilmesi bunun delilidir!
Tahran, Suriye bağlamında açık bir tavır almış ve Beşar Esad için her şeyini seferber etmiş durumdadır. İranlılar biliyor ki asıl hedef Suriye değil kendileridir. Dolayısıyla savaşı kendi topraklarında değil, orada kabul edecekler ve sonuna kadar direneceklerdir.
Tabloyu özetle bu şekilde sunduktan sonra gelelim Türkiye’nin oynadığı kumara?
Pardon, aslında Türkiye’nin ki kumar falan değil zira kumarda düşük ihtimalle bile olsa kazanma şansı vardır oysa Türkiye’nin Suriye’de kazanma şansı sonsuzda bir bile değildir.
Düşünün Rusya ile Çin gibi küresel güçler bu işe aktif olarak müdahil ama en önemlisi İran için Suriye olmak ya da olmamak konumunda! Sorarım size, böyle bir tabloda, Türkiye’nin aldığı tutum kendisi adına intihar değil mi?
Diyelim ki Esad düşürüldü... Ne kazanacak Türkiye? Dahası, her şey güllük gülistanlık mı olacak? Tersine, kaos hakim olacak! Ama yukarıda söyledik, İran Esad’ın düşürülmesine izin vermez. Başaramazsa bile, Türkiye’ye büyük bedeller ödetir! Ne mi yapar? PKK’yı üstüne salar ve Türkiye’de uyuyan hücrelerini uyandırarak ülkemizi kana boğar. İlaveten doğalgaz vanasını kapatır ve petrol sevkiyatını keser.
Ve bir başka şey, Malatya Kürecik’i bombalar!
Bunlar komplo teorileri değil, reel olgular ki PKK’nın tam da bu süreçte Hakkari dağlarını ele geçirmesini dikkatinize sunarım!
Malatya’nın bombalanması çok öte bir şey demeyin. Kürecik’deki radar İran’ın bütün füze sistemini bloke eden bir tesis. Dolayısı ile Tahran’ın, ABD-İsrail tarafından bombalanması halinde, kendini savunma ya da mukabele adına yapacağı ilk şey burayı vurmak olacak ki bunu zaten İran’lı askeri yetkililer peşinen duyurmuş durumda!
Soruyorum, İran seni bombalarsa sen de savaşın içinde olmaz mısın?
Vallahi korkum, ABD ile İsrail’in sırf Tahran ile Ankara’yı savaştırmak adına İran’ı bombalayabileceğidir!
Peki ama yukarıda da işaret ettik, Türkiye zerre bir çıkarı olmadan niçin intihar ediyor?
Bu sorunun tek cevabı şu olabilir:
Rehin alınan Tayyip Erdoğan kendini kurtarmak için Türkiye’yi ateşe atıyor!

Son Güncelleme: Çarşamba, 15 Ağustos 2012 22:33

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder