‘Bizi öldürmediğiniz için teşekkür ederiz!’

Şeker-İş Sendikasının, Genel Başkanı Sayın İsa Gök, Genel Sekreteri Fevzi Şengül başta olmak üzere, Genel Merkez Yöneticileri ve Şube Başkanlarının çoğu, arkadaşımdır, dostumdur. Birlikte büyük mücadelelerde bulunduk. 2005 yılında Bor, Ereğli ve Ilgın Şeker Fabrikalarının satılmasına karşı mücadelenin ilk ateşleyicisi olan Bor Şeker Kurultayında beraberdik. Sayın Doğu Perinçek ve Sayın İsa Gök’de, konuşmacı olarak katılmışlardı.

Kurultayın ardından 25 fabrikada eylemler, 18 ilde mitingler yapılmıştı. Ulusal Kanal’ın Danışmanı ve Program Yapımcısı olarak, Ereğli, Ilgın, Erzincan, Erzurum, Kars, Ağrı mitinglerinde bulunmuştum. Ulusal Kanal bütün mitingleri geniş yayınlamış, özel programlar yapmıştı.

İşçi Partisi Genel Başkanı Sayın Doğu Perinçek, Sanayi Bakanı Ali Coşkun’u ziyaret ederek bir dosya vermiş ve özelleştirmelerin yanlışlığını, şeker fabrikalarının ve pancar tarımının önemini anlatmış, satış planından vazgeçilmesini istemişti.

Şeker-İş Sendikasının yurt çapındaki eylemleri, Ulusal Kanal’ın yayınları ve Sayın Perinçek’in Bakanla görüşmesi sonucu Sayın Coşkun, Bakanlar Kurulu toplantısında fabrikaların satışına karşı çıkmıştı. Bor, Ereğli ve Ilgın fabrikalarının satışı durduruldu.

Ancak Tayyip Erdoğan, Ali Coşkun’un bakanlık görevine son verdi. O günden beri Ali Coşkun’a ne Partide, ne de hükümette, hiçbir yerde görev verilmedi.

AKP Hükümeti 2005 ten sonra satışları daha da hızlandırdı. İçki ve Sigara fabrikaları, Gübre fabrikaları, TELEKOM, TÜPRAŞ, SEKA’lar, PETKİM, enerji dağıtım üniteleri, Bankalar ve daha neler neler... Geriye, demiryolları, santraller, otoyollar ve devlet binaları kaldı.

Şu ara bunları satmakla meşguller.

Sadece bunlarda değil.

Kıdem tazminatını yok etmek için uğraşıyorlar.

Kiralık İşçi Büroları adlı köle pazarları kurulmak isteniyor.

Esnek çalışmayı yaymak istiyor.

Her şeyi satmak, taş taş üstünde bırakmamak istiyor.

100’den fazla Karayolu şubesini kapatmak, on binlerce işçiyi sürmek istiyor.

Hükümet yüzünden 10 aydır sendikalar yetkisizler, toplu sözleşme yapamıyorlar.

Mecliste görüşülen Toplu İş İlişkileri Tasa Tasarısına karşı sendikalar isyandalar.

Hükümetin yakın planları ise bunlar.

Sayın Coşkun ve Sayın Perinçek, 2005 yılındaki katkılarını teşekkür edilsin diye yapmamışlardı. Hele Sayın Perinçek, “işçi sınıfına ve ülkeye karşı görevini yerine getirmek” olarak görmektedir. Sayın Coşkun’a teşekkür edildi mi bilmiyorum, ama Sayın Perinçek’e edilmediği açık.

Şimdi, 2005 başarısına katkıları için Sayın Coşkun ve Sayın Perinçek’e teşekkür etmeyen Sendika, 15 Ekim 2012 tarihli Sabah, Haber Türk ve Dünya gazetelerine, “Sayın Başbakanımıza Teşekkür” başlığı ile tam sayfa ilan verdi.

Ne için?

10 Şeker Fabrikasının satışı şimdilik durduğu için.

Teşekkür edilen, kamuda taş taş üstünde bırakmamak ve işçi sınıfını köleleştirmek isteyen hükümettir. Sendika, Hükümetin, bu güne kadar yüzlerce fabrikayı sattığını, 650 bin pancar üreticisini yok ettiğini bilmiyor mu? “Devleti kamudan tamamen çekeceğiz, önümüze gelen her şeyi satacağız” şeklindeki planından haberi yok mu? Elbette var.

Bu ilan, AKP’ye teslimiyetin ilanıdır.

Bu ilanı veren sendika, kiralık işçi bürolarına, kıdem tazminatına, esnek çalışmaya, sendikalar kanunundaki gerici hükümlere karşı nasıl mücadele edecektir?

İlan, özelleştirme saldırısını yaşayan ve yaşayacak kardeşlerine sahip çıkmayacağının mücadele edecek sendikaları seyredeceğini duyurmaktadır.

İlanla, “bizi öldürmediğiniz için teşekkür” ederiz denmiştir.

“Şeker Vatandır Vatan Satılmaz” diye Türkiye’yi ayağa kaldıran sendika, kendisine, işçi sınıfına ve ülkeye yazık etmektedir.

Son Güncelleme: Cumartesi, 20 Ekim 2012 20:17