Asgari ücret 774 lira…
“Of! Gene mi
yoksulluk edebiyatı” deyip başka sayfayı tıklayacaklar için bu cümleyle
başladım…
Hâlâ vicdanı olan insanlaradır hitabım. Allah’a saygısı olan
kim varsa O’na…
Hiç kimse sormaz mı bu ülkede 774 lira ile nasıl geçinilir?
Cari açık, ekonomik dengeler, gayri safi milli hâsıla,
pariteler, enflasyon, anlamadığımız daha bilmem ne kadar hokkabazlık…
Ya hu! 774 lira ile nasıl geçinilir bilen var mı?
Peki, o ucuz ürünleri kim alır, kime satar o vicdansız
insanlar hastalık saçan ürünlerini biliyor musunuz?
Alan var ki üretiliyor değil mi?
Kim alır?
5 liralık sucuğu tadan var mı?
Veya 3 liralık kaşardan yiyeniniz var mı?
Pazarlarda pazarcıların bile yere döktüğü sararmış yaprakları
alıp evinde pişireniniz?
Ha! bunlar yoksulluk edebiyatı değil mi? Popülizm…
Ortaçağ kölelerinden daha kötüdür bu gün asgari ücretlinin
hayatı… Köleler, hiç olmazsa efendilerinin artıklarını yer, eskimiş
elbiselerini giyer, malikânesinin yanındaki müştemilatta kalırdı. Bu gün hiçbir
asgari ücretlinin bu konforu dahi yok biliyor musunuz? Zaten kölelik masraflı
hale geldiğinden yasaklandı dünyada.
“Dindar yöneticilerimize” hak namına sesleniyorum! Bir ay
evlatlarınıza 774 lira verin ve İstanbul’a gönderin. Sizler bu paralarla
geçinmek zorunda kaldınız bir zamanlar biliyoruz. Bakalım çocuklarınız yaşaya
bilecekler mi? Yoksa dindar kapitalist mi oldular?
Dindar zenginlere sesleniyorum! Uydurdukları “Allah verdiği
nimetini zengin kulunun üzerinde görmek ister” hadisine sığınanlara…
Ebubekir’in malları ne oldu, Hatice’nin serveti… Öldüklerinde terekelerinde ne
kaldığı malum… Ne yaptılar servetlerini? Yoksa sizin kalkanınız olan bu hadisi
bilmiyorlar mıydı onlar?
İslam’da zengin oluna bilir ancak, zengin yaşamak
haramdır. Bu yüzdendir ki ecdat dediğiniz insanların şahsi şaheserleri
kalmamıştır günümüze. Şatolarda yaşamazlardı onlar. Bursa’da yıllarca hüküm
süren ecdadın bir tek sarayı yoktur. Ama köprü, camii, medreselerle doludur
Bursa. Sonrakiler ise batırdılar zaten
medeniyetini dedelerinin.
Ama siz bunu anlayamazsınız. Siz işçisine global ekonominin
gereği olarak 774 lira verirsiniz. “Efendim çağın şartları böyle”, “yoksa
üretici Çin’e yöneliyor”, “bu üç kuruşluk zam ekonomiye bilmem ne kadar yük
getirdi”, “rekabet şartlarında sanayicimizi…” falan ve fülân…
Sonra o insanlardan İslami erdem beklersiniz. 774 lira ile geçinen birine utanmadan, “senden
kötü durumda olan insanlar var, haline şükret” derler, iftara davet ettiğiniz
tepir sakallı din adamlarınız. Yüksek ahlak, erdem, huşu ile namaz beklersiniz
kömür tozuyla boyanmış 2 liralık zeytinle orucunu açan asgari ücretliden.”
Kanaat et ki cennette Allah’ın nimetine mazhar olasın” denir, pazardan eli boş dönen asgari ücretlinin
karısına…
Asgari ücretliyi bin kişi içinde hemen tanırsınız… Kadınları
bakımsızdır, hüzün bakar gözleri… Erkeklerin tek süsü su ve taraktır. Çocukları
çirkindir, yamuktur ya burunları ya kulakları…
Şayet hasbel beşer çok güzel endamlısı denk gelirse derhal önemli bir
din adamının veya zengin hacının oğlu için kapılır kızları çocuk yaşta. Yoksa
evde kalır solgun benizli gıdasız kızları. Oğullarını kimse ortak etmez şirketine
onların. Babası gibi en dipten başlamalıdırlar hayata. Eğer inek gibi ders çalışanı varsa ifşa
edilerek herkese, lütfen burs verilir. Yok, eğer dersleri kolejlerin hava
atmasına yarayacak kadar iyi değilse Allah için toplanan burslardan zırnık koklatılmaz
asgari ücretlinin oğluna. Belediye bir bot, kazak verse bin kere reklamını
yapar kameralar önünde. Sayısal loto
oynar tek kolon, hayal kurarken mutlu olmak adına, ona da haram der Cuma
vaazında birazdan bilmem neredeki cami şadırvanına para toplayacak olan hoca…
Ama doğru ya! Akıllı olsalar fakir olmazlardı değil mi?
Vicdanı olan kim varsa ona soruyorum. 774 lira ile nasıl
geçinecek insanlar onur, din ve namusunu koruyarak bu ülkede?
Bu arada bu yazıyla provokasyon yaptığımı veya “birilerinin”
değirmenine su taşıdığımı iddia edenlere diyorum ki, Allah 774 kere belanızı
versin!
Vesselam…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder