Sayın Akyol, 21 Şubat tarihli yazınızda Türk milliyetçilerinin yazmış olduğu eserlerde Kürtçülüğe bir cevap/çözüm olmadığını söylüyorsunuz. Herhalde Ziya Gökalp’den Mehmet Eröz’e uzanan çizgiyi unuttunuz. Eğer beni Türk milliyetçisi kabul ederseniz, “PKK Neden Bitmedi? Nasıl Biter” adlı çalışmamda sadece Türkiye’de değil, Ortadoğu’da bu sorunu aşmak için geliştirilmesi gereken siyaset ile ilgili önerilerimi göreceksiniz. Öte yandan çözüm olarak sunulan dağıtıcı veya adem-i merkeziyetçi politikaları daha onaylar bir tavır ortaya koyuyorsunuz. Bu politikalar Türkiye’yi nereye sürüklüyor?
TBMM’den gelen haberlerde İmralı’dan gelen haberlere benzemektedir. AKP İstanbul İl başkanı,“AKP hepimizi Türk olmaktan kurtardı” derken, Başbakan ve Davutoğlu, Türk milliyetçiliğini aşmak ve ayaklar altına almaktan bahsediyorlar. Milli ve üniter devlet, tasfiye edilmeye hazırlanılıyor.
Eski komünist yeni liberal aydınlar ile 12 Eylül öncesinde ülkücülerin haklı bir şekilde yeşil komünist diyerek enternasyonalist eğilimlerini ortaya koyduğu sözde dinciler Türk milletini siyasal olarak tarihten silmek, etnik gruplaştırmak için işbirliği yapmış görünüyorlar. Başbakan İstiklal Savaşı’nın itici gücü olan ve bütün Türk milletini kapsayan Türk milliyetçiliği ile PKK’cılığı ayni kefeye koyuyor. PKK’nın talepleri kabul edilerek, Kürt sorununu aşma adı altında üniter devlet tasfiye edilerek, özerk bölge/federal sistem arasında bir yere doğru Türkiye sürükleniyor.
Sayın Akyol Hükümetin bu iki çalışmayı okumasında fayda var. Hatta bir Fernando Savater’i davet edip dinleseler Türkiye’yi nereye sürüklediklerini belki daha iyi anlarlar. Sözün özü, Türk milliyetçileri entegrasyonist politikaları 20. Yüzyılın başından buyana savunuyorlar ve uzun sürede eksikleri ile yanlışları ile uyguladılar. Eğer o politikalar uygulanmasa idi Türkiye Yugoslavya olmuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder