14 Ağu 2012

Foça’da patlayan mayınların anlamı


Foça’da uzaktan kumandalı 2 mayının patlatılmasına, Tayyip Erdoğan’ın yine uzaktan kumandalı tepkisi önemlidir: “Eylemler Batı’ya yayılıyor.”
Tayyip Erdoğan PKK’yi tehditten Halkı tehdit söylemine geçti
Bugüne kadar BOP Eşbaşkanı, “Kahredici gücümüzü görecekler” türünden açıklamalar yapardı. Şimdi PKK’yi tehdit söyleminden halkı tehdit söylemine geçtiği görülüyor.
Zaten planlanan da budur. Halka “Başka çare kalmadı” dedirtilecektir ki, Bölünme Anayasası kabul görsün, Özerklik yasalaşsın ve Güneydoğu’da PKK hükümetçikleri resmileşsin.
AKP iktidarı mayınların Foça’da patlaması için her şeyi yapmıştır. Zaten BOP Eşbaşkanlığı görevinin özü budur. Türkiye’ye o bölünme haritasını başka nasıl kabul ettirebilirler!
Mayınlar Foça’dan önce Meclise döşendi
AKP hükümeti ile PKK arasında Oslo görüşmelerindeki konuşmaları hatırlayınız. İktidar, PKK’nin şehirlere bomba yığdığını bilmektedir. PKK’ye yaptırım uygulayan kamu görevlileri mimlenmektedir. PKK’yi yasallaştırma sürecinde mayınlar, Foça’dan önce Meclise döşenmiştir. Aslında Meclise döşenen mayınlar patlıyor. Yasallaştırılan terör, düzovaya indirilmiştir.
Foça neresi
Foça neresi?
Orada Jandarma Komando Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı var. Jandarmanın terörle mücadelede görevlendirdiği en seçkin komando birlikleri, Özel Harekât Timleri hep Foça’da yetiştiriliyor. PKK’ye en büyük kayıpları bu birlikler verdiriyor.
Yine Foça’da Deniz Kuvvetlerimizin en gözde birliklerinden olan Deniz Piyadeleri (Amfibi) bulunuyor. Onlar da bölücü teröre karşı görev yaptılar.
PKK, Güneydoğu’da karşı karşıya geldiği Jandarma Özel Harekât’a ve Deniz Piyadelerine şimdi kendi merkezlerinde mayın döşemektedir.
Programlanan zaten budur. Şemdinli’deki eylem odağı şimdi Foça’ya kadar yayılmaktadır.
“Artık birlikte yaşanamaz” dedirtmek peşindeler
Yapılan işe salt askeri açıdan bakmayalım. Amaç, Türkiye halkında kendi parçası olan Kürt kardeşine düşmanlık kışkırtmaktır. PKK, iç içe yaşayan halka, “Artık birlikte yaşanamaz” dedirtmek peşindedir. Ayrılmanın zemini böyle yaratılır ve AKP-AKCHP-PKK üçlüsünün amaçladığı özerkliğe ancak böyle ulaşılır.
Ayrılmanın mayınlı yolları
Özerklik, birlikte yaşama kararından vazgeçme ve pes etmektir. Ve özerkliğin Kürt yurttaşlarımızın esenliği açısından hiçbir yararı olmadığı gibi, onları ikinci sınıf yurttaş konumuna itme planı olduğu meydandadır. Özerklik, ayrılığın birinci aşamasıdır.
Tekrar tekrar yazacağız, Türk ve Kürdü ayırmak zordur. Şu anda zor olan yürürlüktedir.
Bu gidişe teslim olmak, düşmanın bizden beklediği davranıştır. Bu gidişi kaçınılmaz görenler, gaflet içindeler.
Türkiye Ankara’dan kurtarılacak
Türkiye’nin bütünlüğü için kararlı bir hükümet iradesi, Kürt yurttaşların yönünü Washington ve Brüksel’den Anadolu’ya çevirir. Bu, her şeyin başıdır. Çünkü Türkiye, Ankara’dan bölünüyor. Bölünmeye karşı birlik süreci, Şemdinli veya Foça’daki önlemlerle değil, Ankara Kalesi’ne Cumhuriyet bayrağının çekilmesiyle başlayacaktır. Çünkü bugün Ankara’da Şemdinli’ye barış, Foça’ya güvenlik getirecek bir hükümet bulunmuyor.
O zaman elbette ilk iş, Türk Ordusuna karşı Ergenekon-Balyoz tertipleriyle yürütülen harekâtın bozguna uğratılmasıdır.
Ankara’da bağımsızlık ve birlik iradesi hükümet olunca, bu irade bölgedeki müttefiklerini bulacaktır. O müttefikler, ABD emperyalizminin bölücülüğüne karşı konumlanan, Suriye, Irak ve İran’ıdır. Bölge ülkeleri birleştiği an, Kürt kitlelerinin ve örgütlerinin ezici çoğunluğunun bölge cephesinde yer aldığı görülecektir.
Kürdümüzle birleşmenin yolu, Ankara Kalesi’ni kurtarmaktan ve komşularımızla ittifaktan geçiyor.
Son Güncelleme: Pazar, 12 Ağustos 2012 18:57

Hiç yorum yok: