10 Tem 2011

28 ŞUBAT AYDINLANDI

Salı benim güzel günlerimdendi. Saat 17:00 gibi can dostum Erol Manisalı gelirdi.Çay demlenmiş olurdu.
27 Haziran 2011 günü Cumhuriyette çıkan yazısını okumadıysanız, internetten bulu ve inceleyin.12 Haziran seçimlerinden sonra yapılmış en özlü ve önümüzü aydınlatan tahlildir.
Salı bizim için "müsademei efkar" (fikirlerin çatışması)günüdür aynı zamanda, ikimizinde sevdası "Barikai Hakikat" yani hakikat şimşeği. Manisalı arkadaşımla farklı düşündüğümüz konu 28 Şubattır.
İSİM BABASI ORGENERAL KIVRIKOĞLU
ABD'nin ünlü Türkiye'yi işgal tatbikatı ile 28 Şubat ilişkisini keşfedince, yine salı söyleşilerimizi özledim. Biliyorsunuz ABD Ordusunun tarihindeki en büyük askeri tatbikatının adı Millenium Challenge 2002, yani bin yılın meydan okuması!
Genelkurmay Başkanımız Orgeneral Kıvrıkoğlu 3 Eylül 1999 yılında Türk Ordusunun 28 Şubat'ı "Bin yıl sürdürme" kararlılığını dünyaya ilan etmişti.
İşte Millenium Challenge 2002 tatbikatı kararı Org. Kıvrıkoğlu'nun bu açıklamasından sonra alınıyor. Tatbikat 24 Temmuz 2002 günü, yani Lozan Antlaşmasının yıl dönümünde, Nevada çöllerinde başlatılmış ve Sakarya Savaşı kadar 22 gün sürdürülmüştü. Ancak asıl meydan okuma isimde! Sizin anlayacağınız Org. Kıvrıkoğlu. Sen misin "28 Şubat'ı bin yıl sürdüreceğiz" diyen! Binyıla binyıl! ABD silahlı kuvvetleri, tatbikatın daha adını saptarken adresin Türk Ordusu olduğunu da ilan ediyor.
ABD'NİN 28 ŞUBAT'A BİN YILLIK MEYDAN OKUMASI
Peki ABD, niçin 28 Şubat'a meydan okuyor? Çünkü 28 Şubat, ABD' nin "Ilımlı İslam" projesini bozuyordu. Abramowitz'ler, daha 1996 öncesinde Tayyip Erdoğan - Abdullah Gül ikilisini hükümet yapmak için tezgahı işletmeye başlamışlardı. Refah Partisi'nin başına onlar getirilecek, miadı dolan ANAP ve DYP bertaraf edilecek ve Amerikanın "Ilımlı İslamı" iktidar yapılacaktı.
Türkiye cephesi, bu ABD projesine 28 Şubat 1997 kararlarıyla direndi. O zamanki genelkurmay belgeleri, "Batı Destekli İrticayı" hedef alıyordu. Çevik Birler, 28 Şubat'ı temsil etmiyorlardı; ABD'nin 28 Şubat içindeki Truva atlarıydılar. Nitekim Tayyip Erdoğanlar ile yakınlıkları bugün de sürüyor.
28 ŞUBAT DİRENCİ
Doğrudur, Erbakanlar son tahlilde millidir.O nedenle "gelenekçi" damgasını yedi ve temizlendiler. Ama o tarihte ABD'nin Bosna operasyonunda onları rolünü oynayacak başka bir güçte yoktu ve Çiller ile hükümet ortağı yapılarak denetim altına alınmışlardı.
Genelkurmay Başkanı Org. Karadayı zamanında hazırlanmış çok önemli bir rapor vardı.O rapor İmam Hatip okulları ve dinci eğitim kurumları devam ettiği takdirde, 2000'li yıllardaki "Ilımlı İslam" kadrolaşması ve genel seçimler konusunda tarihi uyarılarda bulunur. 8 Yıllık İlköğretim kararının değerini yaşadığımız süreç kanıtlamıştır.
28 ŞUBAT SÜRECİ ECEVİT'İ İKTİDAR YAPTI.
28 Şubat'ın siyasal sonuçları iyi hatırlanmalıdır. Ecevit, arkasından birkaç milletvekili hep hükümetin demirbaşı oldu ve arkasından 1999 yılında da birinci parti konumunu kazandı.
2002 Yılında Tayyip - Gül ikilisini iktidar yapan 28 Şubat değildir.Ecevit, Bahçeli, Mesut Yılmaz üçlüsü için AB kapısına bağlanmalarının ve ekonomik iflaslarının sonucunu yaşıyoruz. 28 Şubat iktidar sorununu çözememiştir.
28 ŞUBAT VE KÜRT SORUNU
28 Şubat sürecinde, ABD ye karşı milli bir inisiyatif gelişti. Öcalan 1999 yılında kendisiyle "Org. Kıvrıkoğlu" adına görüşen subayların ABD ve NATO denetimi dışında bir çözüm için çalıştıklarını anlatıyor. 1 Temmuz 2011 günlü Rota da bu olayı belgelerle aktardık. PKK lideri, bu subayların girişimiyle 28 Şubat'ın rotasında Kemalist bir yönelişe girdiğini açıkça söylüyor. Ancak girişimin 2004 yılında kırıldığı anlaşılıyor. ABD ve İsrail, BOP Eş başkanlığı üzerinden Öcalan'ı yeniden ele geçiriyor.
28 ŞUBAT KARARLARINI AMERİKANCI AKP KALDIRDI
4 Mart 2011 günü Milliyet gazetesinde 28 Şubat'ın aydınlanmacı genelgelerinin AKP hükümeti tarafından resmen silindiği haberi vardı.
ABD, 28 Şubat'a bir işgal tatbikatıyla meydan okumuş, arkasından Ergenekon tertibini sahnelemiş ve 28 Şubat kararlarını tasfiye etmiştir.
BİNYILLIK HESAPLAŞMA SÜRÜYOR
Bu nedenle Ali Sirmen dostumun televizyonlarda 28 Şubat'ı mahkum eden tavrını paylaşamıyorum.Buna karşılık Ataol Behramoğlu kardeşimin 28 Şubat'ı somut yaptıklarıyla değerlendiren yazısı, aydınlatıcı ve yerindedir.(Cumhuriyet 5 Mart 2011 Yazı aşağıda okunabilir)
ABD Emperyalizmi ve Kemalist Devrim arasındaki "Bin yıllık" meydan okumalarla yaşanan hesaplaşma hala gündemdedir. O nedenle 28 Şubat yalnız dünün değil bu günün olayıdır.

Hiç yorum yok: