9 Mar 2012

Birinci Yılında Suriye Baharı


Cumhuriyet 09.03.2012
ANALİZ
Utku Çakırözer


Suriye’de Esad karşıtı gösterilerin başlamasından bu yana bir yıl geçti. Rejimin yöneticileriyle Şam’da, muhaliflerin önde gelen isimleriyle de İstanbul’da yaptığım görüşmeler ışığında Suriye krizinde ortaya çıkan manzara şöyle:
Sünniler bile tereddütte
Suriye’de yönetimin ve ulusal güvenlikle ilgili bakanlık ve istihbarat-güvenlik birimlerinin en kritik makamlarında az sayıda Nusayri oturuyor. Batı, başlarda ülke içindeki Sünni çoğunluğu harekete geçirebilmek için bu mezhepçi yaklaşımı yoğun biçimde işledi. Nitekim, hem ülke içindeki silahlı direniş hareketine hem de Suriye dışında örgütlenen sivil muhalefete yüzde 90’ın üzerinde Sünniler hâkim. Buna rağmen Şam’daki orta sınıf ve varlıklı Sünni kesimde Esad’a karşı çıkma konusunda tereddüt var. Nedeni ise Esad sonrasına ilişkin belirsizlik. “Esad giderse kaos çıkar mı? Bugünkü iş bağlantılarımız korunur mu?” sorularına yanıt bulamadıkça bu kesimler ayaklanmaya destek için isteksiz kalacak.
Hıristiyanlar kaygılı
Ülkede yaşayan Hıristiyanlar da henüz muhaliflere destek vermiş değil. Bunun nedeni Esad rejimi altında dini azınlıkların ibadet özgürlüğünün mükemmele yakın biçimde korunmuş olması.
Hıristiyan gruplar ellerindeki bu özgürlükleri, Müslüman Kardeşler ve daha radikal Selefiler tarafından yönlendirilecek yeni rejimde kaybedecekleri endişesi taşıyor. El Kaide terör örgütünün Suriye muhalefetine destek olacakları yönündeki açıklamaları da ülkedeki azınlıkları son derece ürkütüyor. Hıristiyanların bu haklı kaygısı, ABD ve diğer ülkelerde popüler destek bulunamamasında önemli role sahip.
Kürtler ve PKK
Irak’ta olduğu gibi Suriye’de de rejimin geleceğinde Kürtler kritik role sahip. Henüz Esad’a karşı ayaklanmadılar. Kuzey Irak Kürtlerinin başındaki Mesud Barzani, Suriye’deki soydaşlarını Esad’a karşı tavır almaya yönlendirdi. Bu çağrı doğrultusunda bazı Kürt partileri yakında SNC’ye katılacak. Suriye içinde PYD adıyla örgütlenen PKK ise Esad ile işbirliği içinde. Bu durum Türkiye sınırına yakın bölgelerde Kürtlerin direnişe katılmasını önlüyor.
Son söz ABD’nin
Rusya ve Çin, BMden Esada yaptırım kararı çıkmasını veto ettiler. Ancak Esad yönetiminin muhalefete yönelik her kanlı müdahalesinde daha fazla köşeye sıkışıyorlar. Rusyanın Esad yönetimine açık çek vermediği” ve işler kötüye giderse Batı ile pazarlığa oturabileceği konuşuluyor. Son söz ise ABDnin. İstese geniş bir uluslararası gönüllüler koalisyonu kurabilecek olan Washington frene basmış durumda. Bunun nedeni de ABDde seçim yılı olması. BaşkanObama, seçimlere giderken Suriyeye bir askeri müdahale sorumluluğunu üstlenmek istemiyor. ABD şimdilik Türkiye ve Arapları öne sürmekle yetiniyor.
Türkiye çok zorda
ABD’ye güvenip Şam ile ilişkisini erkenden kesen, Suriye’nin sadece sivil değil aynı zamanda askeri muhaliflerine de kapıları ardına dek açan AKP hükümeti çok zor durumda. Esad’ın koltuğunda kaldığı her gün AKP için ayrı sıkıntı. Suriye ile 2 milyar dolarlık ticaret hacmi ve Türkiye’yi ziyaret eden bir buçuk milyon turist kesilmiş durumda. Şam yıllar sonra yeniden PKK kartını kullanıyor. İş o noktaya vardı ki, Türkiye Esad’ın gitmesini neredeyse muhaliflerden daha fazla ister bir görüntü vermekte.
Ancak, bir yandan Rusya’nın vetosu ve ABD’nin isteksizliği, diğer yandan ev sahipliği yaptığımız rejim muhaliflerinin İslamcı kompozisyonuna Suriye içinden ve dışından gelen tepkiler Ankara’nın pozisyonunu son derece zorlaştırıyor. Muhaliflerin silah ve askeri müdahale talepleri karşısında Ankara“Kapsayıcı olun, Nusayrileri, Hıristiyanları ve Kürtleri yanınıza alın” demekle yetiniyor şu anda. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Türkiye’de yaşayan Hıristiyan azınlıkların liderlerine ziyaretlerini de bu çerçevede okumak gerekli.
Ancak bu nasihat politikası yetmeyebilir. Türkiye, uluslararası meşruiyeti olmayan adımlar atmaya zorlanabilir. İş başındaki hükümet içine düştüğü çukurdan kurtulmak için bu tür adımlara gönüllü bile olabilir.
Türkiye’nin sonu belli olmayan bir macerayasürüklenmesini önlemek için parlamento içi ve dışındaki toplumsal muhalefete büyük sorumluluk düşüyor.

1 yorum:

personal injury lawyers nyc dedi ki...

Thank you for the information, the article is very well-written.