17 Mar 2012

Firari sanıkları Topbaş’a da sorun

 Sivas katliamı, adeta naklen izlenen en yüksek ‘kontrol’lü katliamdır. ‘Kontrol’ü elinde tutanlar, “dindar-kindar”lar, asker, vali, belediye başkanı ve MİT’tir. Hükümetin de ‘kontrol’ altında tutulduğunu ise en başta bugünkü iktidar kabul etmelidir. Ne de olsa ‘askeri vesayet’ henüz geriletilmemişti. Tansu Çiller’in gönüllü bir ittifak içinde olduğu su götürmez bir gerçek olsa da Erdal İnönü’yü ‘kontrol’ altında tuttukları,  daha sonra MİT’le yaptığı görüşmelerden ve SHP’li vekillerin anlattıklarından anlaşılmıştı. 
Aslında Erdoğan, bu ‘gönüllülüğü’ en iyi bilenlerdendir. Ne de olsa Hrant Dink , Zirve , Rahip Santoro, Uludere hep kendi döneminde olmuş, ama nasıl olduysa hepsi de ‘kontrol’ünden çıkmış olaylardır. Hiçbirinin arkasındaki güçler açığa çıkmamıştır. Bunlar ortada dururken, hükümet bir kez daha, topu kalesinden çıkarmak için tam bir köylü kurnazlığıyla  kendi kadrolarını saha dışına almaya çalışıyor. 
 
Olsun. Ben Bülent Arınç’a hak veriyorum. Olaya göz yuman, örtbas eden, soruşturulmasını engelleyen herkes yargılanmalıdır. Ancak, iktidarı döneminde Sivas sanıklarını yakalayamayan, bu sanıklara yardım ve yataklık edenlerin yargılanmasını sağlayamayan  hükümet mi yapacak bunu?     
Ergenekon’a savcı ama Sivas’a avukat olan bu hükümet mi? 
 
“Yıllardır kaçan sanıklar var, yıllardır hapis yatanlar var” açıklamasıyla katillerin mağduriyetinden bahsedebilen bir Başbakanla, bu gerçekleşir mi? AKP önce, katliamcıların avukatlığını üstlenenlerin neden AKP’den vekil, belediye başkanı ve bakan yapılarak ödüllendirildiğini açıklasın.    
O firari sanıkların neden yakalanamadığını, aranırlarken nasıl olup da AKP’li belediyelerin kuruluşlarında çalıştıklarını, AKP’li belediyelerde hiç fark edilmeden nasıl nikah kıydırdıklarını falan da açıklamalı.
 
Göz göre göre, firari sanıklara yardım ve yataklık yapanlar da bulunsun Sayın Arınç! 
Sayıyorum; 
1- Önce Sivas Belediyesi, Sivas Nüfus Müdürlüğü ile Askerlik Şubesi yetkilileri hemen tespit edilsin.  
2- Firari sanık İhsan Çakmak’ın nikahını kıyan Sivas’a bağlı Altınyayla Belediyesi’nin o dönemdeki sorumluları bulunsun.       
3- Çakmak’ın 2000 yılında ehliyet aldığı noktanın emniyet yetkilileri tespit edilsin.                                 
 4- İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde, 2007’de nasıl çalıştığı Kadir Topbaş’a sorulsun.        
 5- Başta İstanbul Belediyesi olmak üzere, Belediye’nin çeşitli şirketlerine hizmet veren    Avrasya Savunma Sanayi’nin aranan birini iki yıl nasıl çalıştırabildiği sorgulansın.                 6- Avrasya Savunma Sanayi’nin yetkilileri, yönetim kurulu da tespit edilsin Sayın Arınç. Belki hükümetinize çok yakın gelen isimler vardır aralarında. Yani, öyle AKP tashihli başörtülü kalemin iddia ettiği gibi eski kadrolar ve eski zihniyetle, adı değişti diye ‘yeni’ olunmuyor. Bir de ‘vicdan’dan falan söz ediyor. Senin vicdanın ancak katliamcıların vicdanıyla eşleşebilir.  Aziz Nesin’in, Salman Rüştü’nün kitabını Türkiye’de yayınlayarak, ‘tahrik’ ettiğini yazabilmek, bu zihniyetin en iyi deşifresidir. 
Bu zihniyet, Sivas’ı, 16 Mart katliamını, Dink cinayetini karanlığa gömen zihniyettir. Ve o ‘karanlık el’ tam da iktidarın göbeğindedir. O ellere hükmedenlere verilecek en iyi yanıt, Rakel Dink’in çığlığındadır: Yalancısınız!
 
17-03-2012 11:36 - 127 Defa Okundu

Hiç yorum yok: