Yazar Özakman, Çanakkale Savaşı’nın Türk tarihi açısından önemini anlattı: ANKARA - “Şu Çılgın Türkler”, “Çanakkale 1915 - Diriliş” adlı kitapların yazarı Turgut Özakman, Çanakkale zaferini “Türk ordusunun ve milletin dirilişi” olarak nitelendirerek, “Bu savaş ünlü şairin deyimiyle yeni Türkiye’nin önsözüdür. Milli mücadelenin temeli ve Mustafa Kemal’in açtığı istiklal bayrağıdır” dedi.
Özakman, Çanakkale Savaşı’ndan önceki savaşlarda Türk ordusunun kan kaybettiğini ve başta Balkan savaşları olmak üzere pek çok savaşta yenilgi aldığını anlattı. “Balkan Savaşı ciddi bir yenilgiydi. Bu yenilgi beraberinde büyük bir tepki ve utanç getirmişti. Bütün uluslarda o dönem milliyetçilik duygusu hâkim olmaya başlarken Türkiye’de bu milliyetçilik duygularının ülke açısından bir parçalanmayı beraberinde getireceği düşünülüyordu” diyen Özakman, şöyle konuştu: “Çanakkale zaferiyle birlikte milliyetçilik devreye girdi. Marşlar yapıldı konferanslar verildi. Ordumuzda da zaferden sonra şaşırtıcı bir hava belirdi. Ordu ayağa kalktı, millet uyandı, bir dirilişe geçti. Ordu ile Türk milleti emperyalizme karşı ayağa kalkabileceklerinin ayrımına vardı. Bu savaş bize şunu öğretti: Eğer birlik ve beraberlik içinde olursak emperyalizmi de dize getirebiliriz. Zaten sonrasında da Türk milletinin emperyalizme karşı rövanşı ulusal Kurtuluş Savaşı’yla olmuştur.”
‘Olağanüstü bir olay’
Özakman, “Çanakkale zaferi gerek cephe gerisiyle gerekse sonucu itibarıyla olağanüstü bir olaydır” betimlemesini yaparak, “İngilizler ve Fransızlar Türk ordusunu o güne değin küçük görüyorlardı. Ordumuzun demode toplarla savaşa katıldığını; bu nedenle de ülkeyi demode toplar açıkhava müzesi diye tanımlıyorlardı. İngilizler savaş başında gayet şen şakrak savaşırken, akşamüstüne doğru solgun ve üzgün bir hale geldiler. İngilizler denizden yaramadıkları İstanbul’a karadan geçmeye karar verdiler. Lakin Türkler çok güzel bir müdafaa hazırlamışlardı”dedi.
‘Ünü yayıldı’
Çanakkale Savaşı’nın Mustafa Kemal’in adını Anadolu’ya duyurduğunun altını çizen Özakman, savaşın ilk 36 saati içinde ordunun komutansız savaştığını kaydetti. Özakman, “Atatürk tüm bu süre içinde dürbünle savaşın gidişatını izledi. Daha sonra anladı ki durum vahim. Müdahale etmek istedi ve etti. Arıburnu’na yetişti. Orada orduyla birlikte savaştı. Eğer bizim ağır toplarımız olsaydı, o gün bitmişti bu savaş. Bir de Liman von Sanders Türklerin savaş sistemini kullansaydı. Liman Paşa’nın özelliği şu: Almanya’da tümen komutanı o dönemde. Ancak Türkiye’ye mareşal olarak geliyor. Hiç savaş görmemiş. Çanakkale Savaşı’na da komutan diye getiriyorlar. Bu büyük bir kayba neden oluyor. Sonra Mustafa Kemal devreye girince her alayı onun emrine veriyorlar. Mustafa Kemal daha sonra da Anafartalar Komutanı oluyor. Sonra da paşa, biliyorsunuz” dedi.
Savaşın ardından yaralı kurtulan pek çok askerin Anadolu’da Mustafa Kemal’in başarısından söz ettiğini, bu başarının Anadolu’yu yeniden dirilttiğine değinen Özakman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu savaş Türk milletine millet olmayı anlatmıştır. Anadolulu artık Mustafa Kemal’e güven duymaya başlamıştır. Onu muzaffer Mustafa Kemal diye anlatmıştır. Atatürk de zaten Kurtuluş Savaşı’nı başlatmadan önce milletine güvenmiştir. Milleti de Atatürk’ün güvenini boşa çıkarmamıştır. Bir şairimizin dediği gibi Çanakkale Savaşı yeni Türkiye’nin önsözüdür. Çağdaşlığın, güçlenmenin önsözü… Mustafa Kemal’in açtığı istiklal bayrağı. Bakınız bugünkü Türk ordusu, şimdiye dek kurulan tüm Türk devletlerinin ordularının en güçlüsüdür. Eğer ordunuz güçlü olmazsa bugün bulunduğumuz yerde, coğrafi konumda bir Irak, bir Suriye, bir Cezayir, bir Tunus’a dönüverirsiniz. İşte bu nedenle çok önemlidir Türk ordusu.” |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder