10 Eyl 2012

Dinci kafa ile karanlığa doğru...


AKP Muğla Milletvekili “Tüm okulları imam hatip’e dönüştürme şansı yakaladık” diyor.
Bu anlatım, Milli Eğitim’de yapılanların özetidir. 4 + 4 + 4 uygulaması ile ilköğretim okulları anne babaların ve öğrencilerin karşı çıkışlarına karşın imam hatip okulu yapılıyor . Başbakan’ın imam kökenli olması, tüm AKP kadrolarının dinci görüş taşıması buna neden oluyor. Bu yöntem ile öğrenciler temeldin eğitimi alacaklar. İmam kafalı öğretmenler, avukatlar, kaymakamlar, valiler, doktorlar, mimarlar yetişecek. Böylece Türkiye, Libya gibi, Lübnan gibi, Katar gibi, Arabistan gibi bir ülke olacak. Böyle ülkeler emperyalist ülkelerin kölesi olurlar. Bağımsızlıklarını yitirirler. Yer altı ve yer üstü tüm kaynakları emperyalist ülkelerin eline geçer. Referansı din olan gelişmiş bir ülke gösterebilir misiniz.
Kadınlara ayrımcılık katlanılamaz boyutlardadır. Başbakan’ın “Kadınla erkek eşit değildir” açıklaması onun kafasının içini yansıtıyor. İnanç özgürlüğü aldatmacası ile “kadının yeri evidir” görüşü öne çıkarılıyor. Sözde bir din adamı “Cumhurbaşkanı’nın, Başbakan’ın eşleri kapalı ise tüm kadınlar kapanmak zorundadır” diyebiliyor. Cumhuriyetimizin aydınlık kadın kazanımları yok edilmek isteniliyor. Londra Olimpiyatları’nda kadın sporcularımızın başarıları, aydınlanmanın sonucudur. Müslüman bir başka ülkenin kadın sporcularının böyle başarıları var mıdır .
Ulusal bayram törenleri uydurma gerekçelerle yapılmıyor. Geçtiğimiz 19 Mayıs törenlerinde gençlerimize padişah oyunu olan matrak oynatılmıştı. Geçen yıl 30 Ağustos resepsiyonu terör gerekçe gösterilerek yapılmamıştı. Bu yıl Bay Gül’ün kulak rahatsızlığı öne sürülerek yine yapılmadı. Ulusal bayramlarımız yavaş yavaş kaldırılmak isteniliyor. Alevi vatandaşlarımıza baskı gözle görülür boyuttadır. Adıyaman, Balıkesir, İstanbul-Kartal, İzmir’de alevi vatandaşlarımızın evlerinin işaretlenmesi gelinen noktayı göstermesi bakımından önemlidir.
Bir üniversite açılışında bir bakan “Her üniversiteye bir mescit yapacağız, mescit en az bir fakülte kadar önemlidir” demişti. Diyanet İşleri Başkanlığı İstanbul’daki otellerin tüm odalarına birer Kuran koyacakmış. Bunun için çalışmalara başlanmış. Otel odalarındaki Kuranları turistler mi okuyacak acaba? Kültür Bakanı geçen günlerde Antalya’da bir şehit cenazesinde, “Halkımız tekbir getirmek istiyor” diyerek askeri bandoyu bağırarak susturmuştu. Cenaze törenlerinde tekbir getirmek gibi bir geleneğimiz yoktur. Cenazelerde saygı ile susulur, bağırılıp tekbir getirilmez. Şehit olan bir askerin cenazesinde ise resmi tören yapılır. Askeri bando uluslararası nitelik kazanmış cenaze marşı çalar. Bakanın yaptığı popülist bir yaklaşımdır. Bu tavır bugüne değin Başbakan’ın bile aklına gelmemişti. Kültür Bakanı’nı kutlamak gerekiyor.
Dış politikada ABD’nin kuyruğuna takılmış olan AKP, Suriye’de şii yönetiminin gitmesi için dinci bir yaklaşımla görev üstlendi. Suriye’de dışarıdan gelmiş El Kaideci militanlar savaşıyorlar. Aralarında, 50 kadar Türk dinci militan da var. İstedikleri Suriye’de kapalı, dinci bir yönetimin iş başına gelmesidir. Türkiye’den bu savaşta saygın bir dış politika izlemesi beklenirken, ülkemizi Ortadoğu bataklığına hızla götürecek bir politika sürdürülüyor. Güney illerimiz acı çekiyor. Hatay’da sığınmacı adı altında Suriyeli militanlar askeri eğitim görüyor ve terör estiriyorlar. Ülkemiz bunları hak etmiyor. Bugünler geçecek, ulusumuz hak ettiği aydınlık günlere kavuşacaktır.
Son Güncelleme: Salı, 04 Eylül 2012 18:50

Hiç yorum yok: