DİYARBAKIR - AKP’nin sürekli eleştirilerin hedefine oturan “Kürt Açılımı” projesinin, Amerikan Dış Politikası Ulusal Komitesi’nin 2007 yılında yayımladığı “PKK’yi silahsızlandırma, dağdan indirme ve toplumla bütünleştirme” raporuna dayandığı ortaya çıktı.
AKP’nin önce adına “Kürt Açılımı”dediği, ancak daha sonra gelen tepkiler üzerine “Milli Birlik ve Beraberlik Projesi” olarak adlandırdığı açılım projesinin mimarının, ABD Dış Politikası Ulusal Komitesi olduğu ortaya çıktı. Komite adına David L. Philips tarafından 2007’de hazırlanan “PKK’yi silahsızlandırma, dağdan indirme ve toplumla bütünleştirme” raporunun, AKP tarafından uygulanan açılım politikasının kilometre taşlarıyla bire bir örtüşmesi, bu iddiaya güçlü bir destek oluşturdu. Merkezi Kuzey Irak’taki Erbil kentinde bulunan AKnews, söz konusu komite için hazırlanan raporu, ayrıntılı bir haber olarak yayımladı.
Türk ordusunu, “derin devletin yeni bir kimlik giydirilmiş parçası” olarak tanımlayan raporda, şu ifadelere yer veriliyor:
“Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ‘demokratik bir ordu’ olarak görev yapması gerekiyor. Ne MGK ne de TSK toplu göç hareketlerine ya da köylerin boşaltılmasına göz yummaya devam edemez. Terörü ve sivil kargaşayı kışkırtmak için suç işleyen ve sivilleri öldüren karanlık güçlerle iş birliği yapılamaz. Böyle operasyonlar Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tüm kurumlarına leke sürebilir.”
Raporda, Türkiye’de demokratik adımların atılması için Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani ile Irak Devlet Başkanı Celal Talabani’nin 12 aylık bir ateşkesi sağlamak için PKK ile temas kurması öneriliyor.
Sağlanacak ateşkes ile reformların ilerleyebileceği belirtilen raporda şunlar yazılıyor:
“Bu durum (ateşkes) Türkiye ve PKK arasında bir hesaplaşmaya meydan vermeyen ve reformların ilerletmesi için Türkiye’ye zaman tanıyan bir sakinleştirme süreci olabilir.”
Kürdistan Bölgesi’ni “kırmızı çizgi olarak” değerlendiren ve oluşacak Kürt statüsünü “savaş gerekçesi olarak gören”Türkiye için raporda şu telkinlerde bulunuluyor:
“Türkiye Bölgesel Kürt Yönetimi ile işbirliği yaparak ulusal çıkarlarını koruyabilir. Aynı zamanda terörle mücadele antlaşmasının gerektirdiği gibi Irak Devleti’yle finans ve istihbarat işbirliği yaparak PKK üzerindeki baskıyı arttırabilir. Türkiye petrol sahasında güçlü bir ekonomik çıkara sahip ve oradan kârlı bir enerji nakli sağlıyor. Türk inşaat şirketleri Kuzey Irak’ta olacak ekonomik patlamadan yararlanacakların başında geliyor. Bunun yanı sıra Türkiye Iraklı Türkmenlerin hakkını koruyan ve kendisi ile giderek istikrarsızlaşan ve İslamlaşan Irak Devleti arasında tampon olarak görev yapan Batı yanlısı, laik bir Bölgesel Kürt Yönetimi’nin varlığını hoş karşılayabilir.”
Raporda Kerkük’ün Kürt bölgesine katılması ve Türkiye’nin buna engel olmaması istenerek “Türkiye Kerkük’ün Bölgesel Kürt Yönetimi’ne katılma girişimini engellememelidir” deniliyor.
MAHMUT ORAL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder