29 Kas 2011

GAP Ağaları ve Yoksul Kürtler…


Cumhuriyet 26.11.2011
PARA-META-PARA
Mustafa Sönmez
Türkiyede geniş ve potansiyeli yüksek topraklar denince akla hemen Güneydoğu gelir. Yeraltı ve yerüstü su potansiyeli yüksek bu coğrafyanın toprakları, Türkiye topraklarının yüzde 10u, ekonomik olarak sulanabilir arazisi ise Türkiye toplamının yüzde 20si büyüklükte. Güneydoğu Anadolu Projesi alanında 3.2 milyon hektar ekilebilir arazi var. Bu alanın yaklaşık 1.7 milyon hektarı sulanabilir arazi, kalanı ise kuru bitkisel üretim alanı. 2008-2012 dönemine ait GAP Eylem Planı, 1 milyon 60 bin hektar sahada sulamayı hedefliyor ve bu kapsamda 1232 km. uzunluğunda ana kanal yapımı öngörüyor. Ne var ki, bunların ancak yarısının inşaatına başlanabilmiş durumda.
Toprak suyu beklerken,mülkiyet ne durumda? Bölgede özellikle Diyarbakır ve Şanlıurfa,toprak eşitsizliğinin en yüksek olduğu merkezler. TÜİKin son tarım sayımı verilerine göre, Diyarbakırda topraksız ve az topraklı ailelerin oranı yüzde 42. (22 bin aile.) Bunlar, toprakların ancak yüzde 4üne sahip. Buna karşılık,Diyarbakırda toprakların yüzde 41den fazlası ailelerin yüzde 3ünün kontrolündeŞanlıurfada da 10 milyon dekara yakın arazinin yüzde 30una yakınının ailelerinyüzde 1.5ine ait olduğu görülüyor.

Diyarbakır ve Şanlıurfa’da gözlenen yüksek toprak temerküzü, uzun yıllara dayanan feodal mülkiyet ilişkilerinin bir mirası. Cumhuriyet tarihi boyunca el yakan sorunlardan biri oldu toprak reformu. Hiçbir iktidar, toprak ağalarını karşısına alacak bir reforma cesaret edemedi. Miras yoluyla ve büyük toprak sahiplerinin kent burjuvazisine dönüşmesi sürecinde belli toprak parçalanmaları olsa da, Güneydoğu’da hâlâ bir toprak reformunu gerektirecekmülkiyet uçurumu var. Ama kim yapacak? AKP iktidarı, Kürt toprak beylerini karşısına almak yerine, onlarla ittifak arayışında. Sulama yatırımları ile tarım kapitalistlerine dönüşmeleri beklenen Kürt feodalleri, AKP için bulunmaz müttefik.



                                      İşletme Sayısı                         Arazi Payı
                                       Çiftlik                                    Dekar
TÜRKİYE GENELİ             3.076.650                            184.348.232
Topraksız Aile                     1,8%                                      0
Az Topraklı                         32,2%                                    5,3%
Küçük Orta                         64,7%                                    83,3%
Zengin Köylü                      1,3%                                      11,3%
DİYARBAKIR                   50.743                                   4.201.714
Topraksız Aile                     13,6%                                     0
Az Topraklı                         28,6%                                    4,1%
Küçük Orta                         54,5%                                    54,7%
Zengin Köylü                      3,3%                                      41,2%
ŞANLI URFA                     51.747                                   9.821.677
Topraksız Aile                      0,6%                                       0
Az Topraklı                         26,4%                                    3,6%
Küçük Orta                         71,5%                                    71,3%
Zengin Köylü                      1,5%                                      28,7%



Kürt siyasi hareketi ise doğuşunda anti-feodal bir söyleme, yoksul köylülüğü taban sayan bir profile sahip iken zaman içinde “ulusçu” damarı ağır basınca Kürt feodalleriyle hesaplaşmayı gündemden düşürdü, yoksul köylüyü topraklandırma maddesini programının neredeyse en arka sıralarına attı.
Kürt nüfus, tarım kökenli. Şimdilerde çoğu, açlık ve şiddetten yılarak kent merkezlerine işsiz kitleler olarak yığılmış durumda. Kentteki bu potansiyelin yanında Güneydoğu nüfusunun hâlâ yüzde 45’i kırlarda ve önemli bir kısmı topraksız ya da yeterli toprağa sahip değil.
Bölgede resmi olarak yüzde 15’in üstüne çıkmış olan tarım dışı işsizliği azaltmanın yolu, tarıma dönüşteyatıyor. Etkili bir toprak reformu ile devletin toplulaştırdığı 2 milyon hektar araziye, büyük toprak sahiplerinden kamulaştırılacak başka arazilerin katılması ve bunların topraksız, az topraklı köylünün tasarrufuna verilmesi, onların demokratik kooperatiflerde örgütlenerek üretim, pazarlama, kredi alanlarında bu örgütlülükle hareket etmelerinin zemininin yaratılması gerekiyor.
Bir de bölgenin mayınlı toprakları var. Toplamı 13.600 hektarı bulan bu bereketli toprakların mayından arındırılması ile ortaya topraksız köylüye dağıtılacak önemli büyüklükte bir arazi çıkıyor. Mayınları temizleme işi TSK’ye bırakılmış ama parası merkezi bütçeden ödenecek. Gelin görün ki, AKP iktidarı, her nedense, bu işi de ağırdan alıyor.

Hiç yorum yok: