22 Şub 2012

Pasifik’te ABD devri bitti

Alman gazetesi Frankfurter Rundschau, Çin ile ABD arasında Asya-Pasifik bölgesinde giderek hızlanan askeri yığınağı inceledi. Gazete, Amerikan savaş gemilerinin Pasifik’i engelsiz biçimde hakimiyet altında tutma devrinin bittiği yorumunu yapıyor.
Çin’in ABD uçak gemilerine karşı geliştirdiği karadan denizdeki hareketli hedefleri vuran orta menzilli füzelerine vurgu yapan gazetenin haber yorumunu özetleyerek yayımlıyoruz:
“Çin’in yeni orta menzilli füzeleri örneğin açık denizde seyir halindeki savaş gemilerini 1500 km uzaktan hedef alarak vurma yeteneğine sahip. Uzmanlar yeni Çin roketlerinin muhtemelen bir tek vuruşla büyük bir savaş gemisini tahrip edileceğini veya bir daha kullanılamayacak şekilde zarar verileceğini bildiriyor.
“Alman Frankfurter Rundschau’nun haber analizine göre Dongfeng-21 D füzeleri ABD’nin karabasanı olmuş durumda. Amerikan ordusu uçak gemilerine saldırıdan korkuyor. ABD, dünyanın ilk karadan hareketli deniz hedeflerini vuran füzeleri Dongfeng-21 D‘lerini “oyun değiştirici”  (game changer) olarak görüyor. Yeni füzeler stratejik oyun tahtasında sadece bir taş olmanın dışında, oyunun kurallarını tamamiyle değiştirecek özelliğe sahip. Zira Dongfeng-21’lerle Çin ABD’nin Pasifik Okyanusu’ndaki üstünlüğüne son verebilir. ABD İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana yüzen devasa uçak gemileriyle denizlerdeki hakimiyetini korurken, şimdi birden bire saldırılabilir konuma düştü.
“Geçit Yok” stratejisi
“Pekin’in devasa askeri yatırımları, özellikle bir çatışma halinde, Çin sahillerinde ABD’ye ‘geçit vermemeye’ (access denial) yönelik. Bu stratejiyle ABD’nin askeri durumu zorlaşacak, daha pahalı ve risikli olacak. ABD Senatosu geçen yıl konuyla ilgili düşünce kuruluşlarının analizlerine baş vurdu. Amerikan düşünce kuruluşu Rand Corporation’dan Roger Cliff,  Çin Halk Ordusunun ‘geçit yok’ stratejisini hayata geçirmek için son onbeş yıldır askeri yeteneğini artırdığını, ABD’nin, halen bir çatışma durumunda kendisini mağlup etmenin yollarını ciddi biçimde hedefine koymuş askeri bir güçle karşı karşıya olduğunu belirtiyor.
“Çin’in donanmada bu hamleyi 1995-96 yıllarında Güney Çin Denizi’ndeki olaylardan sonra yapmaya karar verdiği tahmin ediliyor. Çin tarafından ayrılmış  il olarak görülen, ancak Washington’un nüfuzu altında bulunan Tayvan Devlet Başkanı’nın ABD’yi ziyareti Çin rejimini kızdırmış, bunun üzerine Pekin Tayvan sahillerinde füze denemeleri yapmaya karar vermişti. Durumu ‘Tayvan’a gövde gösterisi’ olarak değerlendiren ABD Başkanı Bill Clinton, aynı şekilde tepki vererek USS Nimitz ve USS Indepence adlı iki uçak gemisi ve refakatçi filoyu bölgeye göndermişti. Olay tırmanmadı ancak etkileri bugüne kadar sürdü.
Tarih öğretti
“19. yüzyıldaki afyon savaşlarında Batı’nın, İkinci Dünya Savaşı’nda Japonya’nın istilasına uğrayan Çinlilere, tarih yabancı güçler tarafından aşşağılanmanın ve mağlup edilmenin ne demek olduğunu öğretti. Dünyanın ikinci büyük ekonomik gücü olmaya yükselen Çin, geçmişte yaşadıklarının gelecekte tekrarını engellemekte kararlı. Çin Halk Cumhuriyeti’nin askeri donananımı sadece ABD savaş gemilerini değil, ABD’nin Japonya’da ve Güney Kore’de bulunan üslerine saldırabilme yeteneğine sahip.
“ABD’nin Doğu’daki askeri rekabeti ne kadar ciddiye aldığını Başkan Barack Obama’nın Ocak ayında yaptığı konuşma gösteriyor. Amerikan ordusunda her bağlamda harcamaların kısılmasına işaret eden Obama, Pasifik’te kıstlamaya gidilmeyeceğini, tersine Amerikan askeri gücünün artırılması gerektiğini vurguluyor. Çin’in 1500 kilometrelik yeni roketlerinin ulaşım sahası dışında bulunan Avusturalya’nın kuzeyindeki Darwin limanının Amerikan deniz kuvvetlerine üs yapılacağını bildiriyor ve ‘Karşıtlarımızın bize geçişi yasaklayabilecekleri bölgede askeri yeteneklerimizi artırmak üzere yatırımlar yapacağız’ açıklamasını yapıyor.
“Asya-Pasifik bölgesinin çatışma potansiyeli yüksek. Tayvan’ın statüsü sorunu tehlikeli olmaya devam ediyor. Ham made, petrol ve balıkçılık açısından zengin olan Güney Çin Deniz’ini Çin Tayvan, Vietnam ve Brunei gibi ülkelerin rekabetini dikkate almaksızın kendisi için istiyor. Ayrıca kendi kıta sahanlığından 200 milden itibaren yabancı askeri güçleri kontrol etmek istiyor. Uluslararası hukuka uygun mu tartışmalı.
Çin’in askeri donanımı zengin
Çin’in hızla büyüyen cephaneliği modern teknik açısından zengin: Çok sayıda balistik füzeler, Stealth (radara yakalanmayan) uçaklar ve Whisper su altı botları.
Amerikan gözetim-yönetim ve iletişim uydu sisitemini vurabilecek sisteme sahip. Ayrıca bütünüyle kendi tasarımı iki uçak gemisi üretim aşamasında. Çin, Bosna, Afganistan ve Irak savaşlarında ABD ordusu için iletişim uydularının ne kadar önemli olduğunu gözlemledi.

Hiç yorum yok: