16 Ağu 2012

Dev şirketlerin aşkı


Emperyalist kapitalizmi anlamak için dünyanın dev şirketlerinin ve varsıllarının seyrini incelemek önemlidir.
Fortune dergisi küresel en büyük 500 şirketi için 2011 yılı hiç de fena geçmemiş. 1993’te 9,4 trilyon dolar olan gelirleri (hasılatları) 2010 yılına göreli yüzde 13,2 artıp 29,5 trilyon ABD dolarına ulaşarak rekor kırmış. Toplam kârları ise yüzde 7 artıp 1,6 trilyon ABD dolarına ulaşmış ki, bu rakam kabaca Hindistan’ın ulusal gelirine (GSYİH) eşit. Büyük olan daha da büyüyor!
İlk 10 şirketin (sırasıyla Shell, Exxon Mobil, Wal-Mart, BP, Sinopec Group, China National Petroleum, State Grid, Chevron, Conocophillips, Toyota) sekizi enerji işinde çalışan şirketler. Öyle de gideceğe benziyor.
Petrol şirketleri tepelerdeki yerlerini koruyorlar. Bu yıl çizelgede Royal Dutch Shell birinci oldu. Shell’in geliri, küresel 500’ün toplam gelirinin yüzde 17’sine eşdeğer. Gelişmekte olan ülkelerin enerji tüketimlerinin (büyüyen orta sınıfın da etkisiyle) giderek artışı, petrol çıkarma ve arıtma maliyetlerinin artışı petrol fiyatlarını arttırıyor.
İkinci sıradaki ticari bankaların esas gelirleri gelişmekte olan piyasalardan. Örnekse Citigroup’un Latin Amerika, Ortadoğu ve Afrika’dan elde ettiği gelirler.
Üçüncü sıradaki otomotiv kesiminde yer alan şirketlerin satışları yüzde 14,6 artışla 2,4 trilyon dolar olmuş. Özellikle lüks araba satışlarındaki sıçramanın aslan payını küresel 500’deki Alman şirketleri (VW, BMW) yiyorlar. Ayrıca lider Toyota’nın yüzde 6,1 artan geliri Fukushima felaketinin şirkete teğet geçtiğini gösteriyor.
Ülkesel çaptaki eğilimler
Küresel 500 şirket sayılarının coğrafi dağılımının son 10 yıldaki değişimine bir bakalım. Asya: 116’dan 172’ye fırlamış; Avrupa: 158’den 161’e artıvermiş; Kuzey Amerika: 215’den 146’ya çakılmış; Diğer: 11’den 21’e çıkmış. Türkiye‘den giren tek şirket Koç Holding de 248. sıradan 222.liğe yükselmiş!
2002 yılında 11 olan Çinli şirket sayısı 2011’de 73’e ulaşmış. İlk 5., 6., 7. sıralarda onlar var. China National Petroleum gibi devlet şirketleri de var, bilgisayar üreticisi Lenovo ve otomobil üreticisi Z.Geely Holding (en hızlı büyüyen üçüncü şirket) gibi özel şirketler de var.
Forbes dergisinin küresel 2000 şirket araştırmasının sonuçlarına da bakalım. Asya-Pasifik: 733 şirketle yer alırken, Avrupa-Ortadoğu ve Afrika (EMEA): 605 ama ABD: 524 ve ABD dışı Amerika şirketleri 145 şirketle yer alıyor. Asya-Pasifik şirket sayısında, satış geliri büyümesinde (%26), kâr büyümesinde (%29), varlık büyümesinde (%19) en çok büyüyen. Şirketlerin borsadaki piyasa değeri büyümesi ise bir tek ABD’de (%6) gözüküyor.
Sonuç olarak, Asya yükseliyor, Avrupa yerinde sayıyor, Kuzey Amerika çaptan düşüyor.
Küresel 500’de 2021’e doğru dört beklenti
a) Gelir düzeyi sıralamasında (yıllık 3 bin doların altında gelir sağlayan) en alttakilerin esas müşteri kitlesi olmasının hedeflenmesi; b) yüksek teknoloji şirketlerinin önünün açık oldması, c) kentleşmenin artışına koşut olarak ortaya çıkan alt yapı hizmetlerindeki artışın hızlanması; d) kaynak kıtlığının ‘yeni normal’ durum olması ile tarım ve mühendislik devlerinin öne çıkması.
Kim yitirdi?
Emekçilerin sömürülmesinde yeni bir şey yok. Küresel 500’de sayıca toplam istihdam yalnızca yüzde 4,9 artmış ama çalışan başına hasılat bunun iki katı oranında artmış ve 463.202 ABD dolarına ulaşmış. İktisatçı B.Johnson buyurmuş: Yüksek işgücü verimliliğine tüm dünyada tanık oluyoruz.
Kriz var, ekonomi tıkırında; kimlere gitti bu kârlar, aman kimse duymasın! Hoşkalın.
Son Güncelleme: Çarşamba, 15 Ağustos 2012 22:24

1 yorum:

Adsız dedi ki...

çok güzel bir yazı...yazarın diğer yazılarını da burada görmek isterim.