30 Eyl 2012

CHP yine yanlış yapıyor


Gelir dağılımının çarpık, işsizliğin yüksek, fakirliğin yaygın, özel hayatın yok olduğu, adalete güvenin dibe vurduğu, temel demokratik hak ve özgürlüklerin üstüne şal örtüldüğü bir dönemde iktidar alternatifi olarak düşünülmesi gereken CHP, ısrarla bu hedeften uzaklaşmak istiyor. Partiden uzak duran, doğal yandaşlarına yaklaşacağına, iktidar alternatifi olduğunu ve iktidar olduğunda ülkeyi AKP’den daha iyi yönetebileceğini kanıtlayacak belgeler, projeler hazırlayacağı yerde işin kolayına kaçıyor. İktidara soyunmak zor bir iştir. Ciddi çaba ister, kadro ister, düşünce üretimi ister, eğitilmiş inançlı parti üyeleri ister, iktidar olmaya adanmış siyasal heyecan ister.
Siyasi partilerin temsil ettikleri ideolojilere göre toplum katmanlarının desteğini alırlar. Kimi partiler milliyetçilik kavramı üzerinden siyaset yapar, kimisi din faktörünü kullanır, kimisi parti programını emek ve emekçiler üzerine bina eder. Toplumun sermayedarları yâni şirket, holding, banka sahipleri, bunlardan hangisi iktidar olursa o parti ile ilişki kurmaktan ve bukalemun gibi renk değiştirmekten kaçınmaz çünkü onların ideolojisi ve kâbesi paradır.
Günümüz siyasetinde ülkemizde dört siyasal akım öne çıkmaktadır. Milliyetçilik, dincilik, sosyal demokrasi ve sosyalizm. Ülkemizin aydınlatılmamış müslümanlarından oluşan çoğunluğu, toplumdaki din baskısı, Allah'ın ipine sarılan AKP’yi, giderek artan bir destekle iktidar yapmaktadır. AKP, din motifinin gereğini çok iyi yerine getirerek, cenazede, sünnette, evlenmede varlığını gösterip katkıda bulunarak, sağladığı ekonomik rantın bir bölümünü kömür olarak, erzak olarak yoksul kesime dağıtarak iktidarını, kendi kurallarına göre başarı ile sürdürmektedir. Ya CHP ne yapmaktadır?
Emekçi kesimlere açılması gereken , onlara yönelik programlar üreterek üye tabanını genişletmesi gereken CHP, son olarak yeni hedefinin,”mütedeyyin vatandaşlara” açılmak olduğunu açıklamıştır. Daha öncede çarşafa parti rozeti takarak partinin çatısı altına dindar vatandaşları çekme yanılgısına düşen parti şimdi aynı yanlışı yineleme aşamasına gelmiştir. Parti ileriye gideceğine geriye adım atmayı, dindarlarla ve onların politikaları ile bütünleşerek emekçilerden uzaklaşma çabasına girmek istemektedir.
CHP Genel Başkanı'nı böyle bir açılıma hangi danışmanları yönlendiriyor? Bunun partide kimlik sapması yaratacağını genel başkan bilmiyor mu? Bu partiye bir ömür vermiş insanların bu partiden uzaklaştırılmaya çalışıldığı görülmüyor mu?
Acaba CHP mütedeyyin açılımı ile dindarlara AKP’den fazla bir şey verebilecek mi? İmam Hatip eğitiminin yaygınlaşmasına, parti yönetiminde türbanlılara teslim edilmesine, kuran kurslarının çoğalmasına, imamların, hafızların il, ilçe başkanı yapılmasına CHP kadroları hazır mı? Bu açılımın sola, emekçilere sıcak bakmayan, parti kademelerini bu kesimin temsilcilerine açmayan askerleri, bu girişimin faturasının partiye çok büyük bedel ödeteceğinin ayırdında mı?
Sayın Kılıçdaroğlu ve akıl daneleri CHP’nin dindar kesime dayanarak iktidar olamayacağını bilmesi gerekir. Bu ülkede dindar kesim tercihini yapmıştır ve bu tercih CHP olamaz. Çünkü onların inançları ve düşleri ile CHP’nin gerçekleri ve ilkeleri asla örtüşmez.
CHP mütedeyyinler yerine sayıları aile fertleri ile birlikte 34 milyona varan emekçilere açılsa, iktidar kapısını ancak o zaman açabilir.
 

Hiç yorum yok: