23 Oca 2013

Fransa Mali’ye neden saldırdı?


Mali’nin kuzeyindeki isyancılar, radikal İslamcılar, Mali’nin bölünmesini engellemek, demokrasi... Tıpkı ABD’nin Irak ya da Afganistan’a saldırmadan önce piyasaya sürdüğü “meşruiyet” sağlamaya dönük kavramlar gibi...
Ancak bugünün dünyasında artık pek inandırıcı değil!
Fransa’nın neden Mali’ye saldırdığını saptamak, yeni dönemi ve güç mücadelesinin nasıl cereyan edeceğini anlamak bakımından önemli...
En sonda söyleyeceğimizi şimdi belirtelim: Gücün ağırlık merkezi, Batı’dan Doğu’ya geçti ve yaşananlar Batı’nın bu gidişata ayak sürümesidir! Kazançlarını kolayca teslim etmeyecek olan Batı, kuşkusuz bu süreci bir oranda kanla boyayacaktır!
ABD Çin’le önce Afrika’da hesaplaşmaya başladı
Artık Fransa’nın neden Mali’ye girdiğini incelemeye başlayabiliriz:
1. Afrika, özellikle son 10 yılda Çin ağırlıklı yatırımlara sahne oldu. Çin’in dışında Brezilya, Hindistan ve Rusya da Afrika’ya yatırımlara ağırlık verdi. 1960’lara kadar Batı’nın sömürgesi olan kara kıta, Doğu’nun yatırımlarıyla “sömürülmeden” gelişmeye başladı.
Öyle ki, özellikle Çin pek çok kritik kaynağı Afrika’dan sağlar oldu. Batı’nın etkinliği azalırken, Doğu’nun etkinliğinin artmaya başlaması, Atlantik kampını Afrika’da hamleye zorladı.
Libya ve sonrasında Mali’ye saldırı, Batı’nın, Doğu’yla Afrika’da hesaplaşmaya soyunmasıdır.
Özetle ABD, İngiltere ve Fransa üçlüsü, Afrika’yı Çin’e kaptırmak istemiyor!
2. Ortadoğu’daki ilgi alanlarını müttefiklerine bırakarak çekilen ve Asya-Pasifik merkezli bir strateji geliştiren ABD, son süreçte Afrika’yı da Çin’le hesaplaşma alanı olarak belirledi.
ABD bu nedenle İngiltere ve Fransa’yı Afrika’da operasyonel hamleler yapması için teşvik ediyor, cesaretlendiriyor!
Mali’de askeri üs arayışı
3. Almanya’nın Doğu’ya genişleme tutumu ve Berlin’in ekonomik krize karşı Pekin ve Moskova’yla yakınlaşması, Fransa’yı Akdeniz ve Afrika eksenli bir genişlemeye itti. Paris Afrika kaynaklarını, küresel krize karşı bir panzehir olarak görüyor.
Ayrıca Paris, eski bir Fransız sömürgesi olan Mali üzerinden nüfuz alanı yaratmak istiyor. Burada elde edeceği bir askeri üs, Paris’i Mali’nin komşularına yönelik hedeflere ilerletecek.
4. Örneğin Mali’nin kuzeyindeki Nijer’e...
Elektrik üretiminin yüzde 70’ini nükleer santrallerle sağlayan Fransa, uranyum kaynakları peşinde; Nijer ise geniş uranyum kaynaklarına sahip!
Nijer dışındaki Mali’nin komşuları olan Burkina Faso, Cezayir ve Moritanya da, uranyum, altın, fosfat ve petrol yatakları nedeniyle Paris’in ilgi alanında.
Fransa ve İngiltere’nin bir diğer ilgi alanı ise Sahra Çölü’nün altında varlığı tespit edilen ve yerüstünün 100 katı büyüklükte olduğu söylenen tatlı su kaynaklarıdır.
Sahra Çölü aynı zamanda güneş enerjisi deposu olarak düşünülüyor. Nitekim son yıllarda çölde dev güneş panelleriyle çeşitli deneyler yapılmaya başlanmıştı.
Önce Paris suikastı, sonra Tuaregler
Öte yandan Fransa’nın Mali’ye girmesi, Paris’te 3 PKK’linin öldürülmesinin ardından Ankara ile Paris’i ikinci kez karşı karşıya getirmiş oldu.
Paris suikastı ve Mali’ye operasyonun birkaç gün öncesinde Afrika ziyaretine çıkan Erdoğan, Senegal’deki bir heykeli “ucube” olarak değerlendirmiş ve yetkililerden heykeli Fransa’ya iade etmesini istemişti!
Daha da ilginci, Erdoğan‘ın Nijer’deyken Tuareglerle görüşmesi ve Tuareglerin kendisine deve hediye etmesiydi.
Fransa’nın Mali’ye saldırma gerekçesi ise Tuareglerin Mali’nin kuzeyini ele geçirmesiydi!
Bakalım bu durum Suriye sorununa nasıl yansıyacak?

1 yorum:

nevin hanımın mutfağı dedi ki...

Bu yaşananlar oldukça üzücu
Çünkü dünyanın en eski topraklarinda yaşayanlar
ne yazık ki hep kan,göz yaşı içinde yaşamislar.
Medeniyet,dünya barışı naraları atan ülkeler
için büyük bir utanç bence.
yemktariflerim.blogspot.com