7 Nis 2013

Nakil Adamlar!


İleri demokrasinin, geri kalmış uygulamalarına şahitlik ediyoruz. Bir mesele, yıllardır kanayan bir yara; temel ekseninden saptırılıp, son derece kritik bir bölgesel projeye dönüştürülüyor. Akabinde, meselenin hamisi olarak; bölgesel tutumu birbiri ile aynı olan kişilerden oluşan bir heyet oluşturuluyor. Tamamen atama usulüyle oluşturulan bu heyet, halihazırda “sapmış” bir meseleyi, dönüştürüldüğü içerik ekseninde biçimlendirme görevi alıyor.
Akil adamlar, nakil adamlardır. Nakledileni nakşetmek dışında bir misyon üstlenebilecek bir temsiliyet yoktur. Hali hazırda; “ulusal kimlik meselesine indirgenmiş olan” kürt meselesini, bölgesel bir olguya dönüştürerek, bölgenin yeniden imarı için kazanılmış bir ivmeye evriltme gayretinin aşamalarından biridir.
Hiçbir demokratik temele dayanmayan, atanmışlardan oluşan bu heyeti gelin birlikte değerlendirelim. Listenin çelişkileri yazmak ile tükenmez. Tükenmesi imkansız olan bu çelişkilerin bazılarına göz atalım;
Listenin yüzde 95’i liberal. Tektip bir liste üzerinden demokrasi narası atılıyor. En azından, listedeki liberallerin, demokrasi ve özgürlük çığırtkanlığını göz önüne aldığımızda; “bu tektipçiliği eleştirmesi gerekmez miydi?”
Bir ülkenin kendi iç meselesine dair bir kurul oluşturulurken, uluslar arası siyaset ve küresel finans kuruluşlarının politik temsilciliğini yapan kişilerin meseleye dahil edilmesi meşru mudur?
Soros’un temsilcileri
Can Paker, TESEV adlı; George Soros’a bağlı bir kurum olup, Tarhan Erdem’in Konda’sı da bu kurum ile stratejik ortaklık yapan bir kurum değil midir? Uluslararası para spekülatörü ve kapitalist sistemin önemli şövalyelerinden olan George Soros’un temsilcilerinin listede yer alması, insani prensipler açısından meşru mudur?
Kendisine “halk savaşçısı” diyen bir örgüt olan PKK’nin bu söylemini dikkate aldığımızda, komprador burjuvazi ve temsilcileri karşısında son derece keskin bir tutumdan bahsetmek icab eder.
PKK, bu ilişkileri görmemekte midir? Pkk gerçekten de devrimci olsaydı, böyle bir oluşumla uzlaşır mıydı? Kendisini kapitalist burjuvaziye teslim eder miydi?
Hayrettin Karaman, Hilal Kaplan gibi isimler, kimleri temsilen bu listede yer almışlardır? Abdurrahman Dilipak, Fuat Keyman, Kadir İnanır gibi isimler; hangi ideolojik ve politik birikime sahiptir?
Bu heyet ne kadar meşrudur? Madem bir heyet oluşturulacak; bunun halka sorulması gerekmez mi? İleri demokrasilerde “atama usulüyle mi iş tutulmaktadır?”
Bu ülkenin “sanatçı birikimi” Orhan Gencebay, Hülya Koçyiğit ve Kadir İnanır’dan mı ibarettir? Eğer bu kadar politik bir içerikten bahsediliyorsa, ve bu heyet; bu kadar siyasal bir yetkiye sahipse; politik zeminde söz söylemiş sanatçıların bu listeye çağrılması gerekmez miydi ?
Tarık Akan, Selda Bağcan, Edip Akbayram, Zülfü Livaneli, Levent Kırca, Ferhan Şensoy, Ataol Behramoğlu gibi isimler, bugüne kadar hiçbir politik yeterlilik ya da nitelik ve ya tutum sergilememiş, keza sanatlarıyla ölümsüzleşmiş isimler karşısında neden tercih edilmemiştir? Keza bu isimlerin hali hazırda bu oluşuma dahil olması da beklenir ya da olası bir davranış olmazdı.
İlgili listede; “dönmüş ve yol değiştirmiş olanlar dışında” sol dünyadan temsilci çağrılmış mıdır? Sendika başkanları hariç, sol siyasetten kimler çağrılmıştır?
Listedeki “dindarlar” tek tip değil midir? Türkiye’deki dindar havza, bu isimler tarafından mı temsil edilmektedir. Hayrettin Karaman gibi, Banker’lere abdest aldırmak ile meşgul bir adam, abdestli liberal ve kapitalist tipler; bu ülkenin hangi kesimlerini temsil etmektedirler.
Gayri meşru liste
En vahimi ise Soros’çular hangi temsiliyet üzerinden bu listeye dahil edilmişlerdir. Madem ülkenin bir iç meselesini çözüyorsunuz, Soros’un aklıyla akleden bu cenahın listede ne işi var?
Bu sorular uzar gider.
Keza, iktidarın listesini eleştirmek zaten bir netice üretmemek ile birlikte, listeyi meşrulaştırmak manasına gelecektir. Ben bu listeyi meşru görmüyorum. Listeden evvel, “Kürt meselesine” bugünkü yaklaşımı ve iktidarın genel politik tutumunu gayrı meşru görüyorum.
Burada yapmaya çalıştığım ise zaten gayrı meşru gördüğüm bu listenin, kendi iç çelişki ve çarpıklıklarını görünür kılmaktır.
Allah basiret versin.
Son Güncelleme: Cuma, 05 Nisan 2013 23:45

Hiç yorum yok: