HATİCE TUNCER
İstanbul 1. Ordu Komutanlığı’nda 5-7 Mart tarihlerinde Plan Semineri adı aldında darbe planlandığı iddiasına ilişkin Balyoz Harekât Planı davasında savunma yapan tutuklu sanık Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu, “Evet bir darbe teşebbüsü vardır. Ama bu teşebbüs, ithal ürünün burada ambalajlanarak önümüze koyulduğu gibi değil de Cumhuriyet donanmasına, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne, dolayısıyla Cumhuriyete karşıdır” dedi.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın duruşmasında savunma yapan Gavremoğlu “Eğer bir anlamı varsa, seminere katılmadım. Elektronik veya ıslak hiçbir imzanın bulunmadığı CD’ye dayanan ve mahkemenizce de kabul edilen iddianameyi ben reddediyorum” dedi. Hükümeti vazife görmekten men etmeye teşebbüs ile suçlandıklarını söyleyen Gavremoğlu“Bazı dijital belgelere göre bu fiile yönelik planlamaların Ekim 2002 tarihinde başladığı da iddianamede bulunduğuna göre, o dönemde olmayan henüz kurulmamış bir hükümeti, cebren iskat suçunu nasıl kabul edeceğiz” diye sordu.
Evrensel hukuk yok
İddianamede suça dayanak gösterilen CD’ler içerisindeki imzasız belgelerin Yargıtay kararlarına ve evrensel hukuka göre delil olmadığını ifade eden Gavremoğlu “Eğer seminer suç ise seminere katılan 162 kişiden neden sadece 49 kişi burada? Veya neden seminere katılan denizcilerin hiçbiri sanık değil de ben de dahil katılmayan 52 denizci burada?” diye konuştu.
Cumhuriyet donanması
Mahkeme heyetine “Vereceğiniz kararların sadece bizim değil, birlikte ülkenin geleceğine yönelik olduğunun ne kadar farkındasınız” diye soran Gavremoğlu, şöyle konuştu: “Evet, bir darbe teşebbüsü vardır. Ama bu teşebbüs, ithal ürünün burada ambalajlanarak önümüze koyulduğu gibi değil de cumhuriyet donanmasına, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne, dolayısıyla cumhuriyete karşıdır. Cumhuriyet donanması Çeşme, Navarin, Sinop ile başlayan baskınlar zincirini müteakip maalesef Beşiktaş’ta yapay kayalıklarda karaya oturmuştur. Diğerlerinde kaybedilen gemidir, kısa sürede de yenilersiniz. Ama bugün kaybedilen, nitelikli insan gücüdür. Bunu da on yıllarca elde edemezsiniz.”
Eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşanerve kuvvet komutanlarının istifasını anımsatan Gavremoğlu, savunmasını şu ifadelerle sürdürdü: “Bizlere yapılan haksızlıklar Cumhuriyet tarihinde bir ilkin gerçekleşmesine vesile olmuş ve komutanların istifası ile 29 Temmuz günü bir gecede 16 yıldız sönmüştür. Daha önce söndürülen yüzlerce yıldız uğruna yükselen TSK’nin en üst düzeyindeki feryat, çizilen kırmızı hat tarihin derinliklerinde saygın yerini alırken, Ankara’da, İstanbul’da, memleketimde ulaşması gereken makamlara, vicdanlara ne kadar ulaştı? Daha ne kadar yıldız isteniyor? Feryat duymak için daha kaç kulak gerek?”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder