14 Ağu 2011

AHMET ŞIK'IN KİTABINDAN


Tutuklu Gazete’de Ahmet Şık’ın “Bu yazı canınızı sıkabilir” kitabından
“…İnsanlık tarihi boyunca anlatılan hep, devrildiği halde hiç değişmeden kalan iktidarların öyküleridir. Çünkü eskisini, kendinden öncekini alaşağı eden her güç, içinde, devirdiği gücün tohumlarını barındırır. Baskıcıdır, şiddettir, zulümdür, sansürdür, hapisliktir bu tohumların adı.
Zamanla devirdiğinin devamı haline gelen bu güç; demokrasi, eşitlik, kardeşlik, sivilleşme, hoşgörü gibi yalanlarıyla herkesi zehirler. Kâbuslar ve zulümler denizi çıkar ortaya. Ayrıcalıklar eski ayrıcalıklardır. Kimlerin bundan faydalanabileceği değişmiştir, o kadar.
Güç sahibi bu vesayet budalalarını korkutan kendileri gibi olan diğerleri değil, maskelerinin ardına gizlediklerini görüp müesses nizamlarına itaat etmeyenlerdir. İşte tam da bu yüzdendir bu zulüm.
Bilirler ki; saltanatları, korkuttukları müddetçe vardır. O yüzden safsatalarını türlü çeşitli şarlatanlıklarıyla anlatırlar. Anlattırırlar. Maskelerinin ardındaki görünmesin isterler.
Bunun için vesayetlerine soytarılara benzeyen çakallar- sırtlanlar istihdam ederler. Önlerindeki çanağa yem konulduğu sürece bu kokuşmuş düzeni, zulmü, demokrasi diye allayıp pullarlar soytarılar. Hatta padişah tek olsa da ortalıkta kelle kesme meraklısı soytarıdan geçilmez. Amiyane, eski püskü küf kokulu olsa da her devirde geçerli bir sloganı düstur bilir bu soytarılar: ‘Eğer sonunda çıkarın varsa her şey mubahtır.’
Biliriz açgözlüdürler her zaman. Ellerindekilerle yetinmez, asla doymazlar. Hep daha fazlasını isterler. Her teslimiyetten faydalanmaya çalışırlar.
Demagoji sultanları, ideoloji despotları, vesayet demokratları, sahte sivillerdirler.”

“…Arjantin’de diktatörlük döneminde Buenos-Aires valisi olan General Iberico Manuel Saint-Jean bakın ne demiş: ‘Önce tüm bozguncuları öldüreceğiz. Sonra işbirlikçilerini, ardından da sempatizanlarını, daha sonra da tarafsızları. En sonunda da korkakları.’”

Hiç yorum yok: