14 Eki 2012

Işık Evleri’ni soruşturdu 724 yıl hapsi isteniyor


TSK ile ilgili gerçek dışı iddialar içeren bilgi notları hazırlandığını tespit ettim. Fethullah Gülen cemaatine mensup kişileri, TSK’yı Ergenekon ile irtibatlı göstermeye çalışırken suçüstü yaptım’
Hava Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok’un, Askeri Yargıtay 4’üncü Ceza Dairesi’nde yargılanmasına dün başlandı. Üçok savunmasında, Fethullah Gülen cemaatine mensup kişilerin, bazı askeri personeli kullanarak TSK’yı Ergenekon ile irtibatlı göstermeye çalıştığını, bunun için Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın sistemlerine girenlere suçüstü yaptığını belirtti.
Askeri Yargıtay’da yargılanan ilk hakim olan Albay Zeki Üçok, “zincirleme olarak memuriyet görevini kötüye kullanmak” suçlamasıyla hakim karşısına çıktı. Üçok, 67 sayfalık savunmasını mahkemeye sundu. Üçok, Askeri Yargıtay’a belgelerle birlikte sunduğu savunmasında şunları belirtti:
“Fetullah Gülen Cemaatine mensup bazı sivil şahısların, kendi cemaatleri mensubu olan Ali Balta, Orhan Güleç ve İsmail Dağ’ı kullanarak kamuoyunda Ergenekon Terör Örgütü olarak bilinen bir örgüt ile Türk Silahlı Kuvvetleri’ni irtibatlı göstererek; TSK’yı, içinde illegal silahlı çeteler bulunan, siyasi partiler ile iç içe yaşayan ve bazı alevi aşiretler ile yakın ilişkiler kurarak mezhepçilik yapan bir kurum olarak göstermek amacıyla, sahte yeni emirler ürettiklerini, bu emirlere resmiyet kazandırmak için, Işık Evlerin de yetiştiğini beyan eden Ali Balta’yı kullanarak, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın Doküman Yönetim Sistemine bu emirleri izinsiz olarak ve gayri resmi yollardan sokturduklarını ilk defa suçüstü yaparak tespit ettim.”
‘Hakkımda 7 dava açıldı’
Üçok, Kayseri’deki 2. Hava İkmal Bakım Merkez Komutanlığı’nda, kendilerinin Fethullah Gülen Cemaati üyesi olduğunu söyleyen bazı asker ve sivil şahısların TSK personelini fişlediklerine, bazı askeri emirleri izinsiz olarak aldıklarına, üzerinde değişiklik yaparak askeri yazışma bilişim sistemine tekrar soktuklarına yönelik olarak Işık Evleri soruşturmasına başladığı günden bu yana başına gelmeyen kalmadığını söyledi.
38 yıldır asker olan Üçok, Harp Okulu’nda devre birincisi olduğunu, Hava Kuvvetleri’nde doktor unvanına sahip tek hakim albay olduğunu ve Işık Evleri soruşturmasına başlayana kadar hakkında idari soruşturma dahi açılmayan bir subay olarak, Fethullah Gülen cemaati mensubu olduğunu söyleyen kişileri suçüstünde yakaladığı günden bu yana, hakkında 7 dava açıldığını, 74 suç isnadına karşı 724 yıl hapis cezası istendiğini, sonuçlanan “Balyoz” davasında 23 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldığını, 3 yıl 14 gündür tutuklu bulunduğunu belirterek, “Ben bu davaların bir numaralı mağduruyum” dedi.
Işık Evleri soruşturması
Hava Hakim Albay Üçok, Karargah Evleri olarak bilinen soruşturmayı yürüttüğünü ve bu soruşturma sırasında MİT tarafından hiçbir somut ve hukuki delile dayanmayan, TSK ile ilgili gerçek dışı iddialar içeren bilgi notları hazırlandığını tespit ettiğini kaydetti. Üçok, şunları hatırlattı:
Balyoz tutuklusu Hâkim Albay Ahmet Zeki Üçok Kayseride görülen “Aynı dönemde, şu anda mahkemeniz huzurunda görülmekte olan davaya da bir bakıma gerekçe yapılan Kayseri’deki 2. Hava İkmal Bakım Merkez Komutanlığı’nda, kendilerinin Fethullah Gülen Cemaati üyesi olduğunu söyleyen bazı asker ve sivil şahısların TSK personelini fişlediklerine, bazı askeri emirleri izinsiz olarak aldıklarına, üzerinde değişiklik yaparak askeri yazışma bilişim sistemine tekrar soktuklarına yönelik olarak Işık Evleri soruşturmasını da yürüttüm.”
‘ÖYM ile ortak yürüttük’
Karargah Evleri soruşturmasının aynı zamanda Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı ve İstanbul Savcılığı tarafından birlikte yürütülen ilk ve tek soruşturma olması nedeniyle önem arz ettiğinin altını çizen Üçok ifadesinde, şunları belirtti:
“Çünkü bu soruşturmanın haricinde kamuoyunun çok yakından aşina olduğu ve yüzlerce askeri şahsın yargılanıp haksız yere tutuklanıp mahkum edildikleri Balyoz, Askeri Casusluk, Poyrazköy, Amirallere Suikast, Andıç, 28 Şubat, Ergenekon gibi davaların hiç birisi ile ilgili yetkili komutanlıklarca soruşturma emri verilmemiştir. Tüm bu soruşturma ve davalarda askeri yargının devre dışı bırakılmış olması, bu gün ben dahil dört yüz civarında subayın, seksene yakın general ve amiralin belirli cemaatlerin etkisinde olduğu iddia edilen yargıç ve savcıların haksız, hukuksuz ve adil yargılanma hakkına aykırı muamelelerine maruz bırakılarak tüm gelecekleri yok edilmiştir.”
‘TSK’ya ilk komplo’
Karargah Evleri soruşturmasının, MİT tarafından hazırlanmış olan ve içerisinde emperyalist bir kalkışmaya karşı Hava Kuvvetleri Komutanlığında görev yapan kırk civarında, subay, askeri öğrenci ve sivil memurun, İşçi Partililer ve Alevi Balaban Aşireti ile beraber silahlı mücadele etmek üzere bir oluşum içerisinde oldukları bilgilerini içeren hiçbir somut ve hukuki delile dayanmayan bir belgenin Genelkurmay Başkanlığına gönderilmesi ile başladığını belirten Üçok, şunları kaydetti:
“Bu soruşturma bizzat benim tarafımdan yürütüldüğü için, rahatlıkla içerisinde yer alan iddiaların hiçbirisini doğrulayacak hukuki ve somut delil olmadığını ve bu belgenin, TSK’yı kamuoyu nezdinde siyasi partiler ile iç içe, mezhep ayırımcılığı yapan, içerisinde illegal silahlı çetelerin olduğu bir kurum gibi göstermeye yönelik bir komplo olduğunu da rahatlıkla söyleyebilirim. Karargah Evleri soruşturmasının diğer bir özelliği de, Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı hazırlanmış ilk komplo olmasıdır.”
Askeri hakime yöneltilen suçlar
Hava Hakim Albay Zeki Üçok’a iddianamede şu suçlar yöneltiliyor: “Bazı soruşturmalar sırasında usule aykırı hareket edilmesi, mağdur Astsubay Ali Balta’nın avukatıyla uzun süre görüştürülmesine müsaade edilmemesi, bir bilirkişinin hazırladığı raporların dosyaya dahil edilmemesi, aynı bilirkişiye farklı rapor hazırlatılması, bazı şüpheli avukatlar hakkında MİT Müsteşarlığı, Ankara Barosu ve bazı askeri birliklere yazı yazılması gibi bir dizi olaya ilişkin, “zincirleme olarak memuriyet görevini kötüye kullanmak” suçunu işlediği, ayrıca makam aracıyla lokanta ve pastaneye gittiği, çocuğunu birkaç kez dershaneden alıp eve bıraktırdığı, soruşturma sırasında evrakları tarih sırasına göre koydurmadığı, soruşturma sırasındaki suç eşyalarını poşete koymayıp açıkta bıraktığı.”
Son Güncelleme: Cuma, 12 Ekim 2012 21:03

Hiç yorum yok: