Yıl 1991. Körfez savaşında ABD’yi destekleyen Özal, bir koyup üç alacağız diyerek bizi aldattı. Çekiç Güç’ün bulunduğu Barzani bölgesinde PKK’yı yapılandırdılar, o zamanlar 500 kadar olan pkk sayısını 20 bine çıkarıp silahlandırdılar.
7 Eylül 1992. Özal, Alan karakoluna geldi, yanında da Eşref Bitlis Paşam vardı. Çekiç Güç’ün tezgahını, Barzani bölgesindeki PKK yapılarını anlattım. Eşref Paşa beni cankulağıyla dinledi ve Ankara’ya döndü.
3 Ekim 1992. Eşref Paşa bu Irak’taki 20 bin kişilik silahlı unsurları yine Irak’ta yok etmek, çatışmayı Irak’ta yapmak ve Türkiye’nin içeride bir zarar görmesini engellemek için Irak’a yakın tarihimizin en büyük harekatını başlattı. Bu amaçla Barzani ve Talabani’ye silah ve cephane verildi, bu ikili PKK’ya karşı savaşacaktı. Aynı gün bu ABD, Ege Denizi’nde tatbikat yapmakta olan Muavenet zırhlımızı vurdu, amacı bu harekatı durdurmaktı. Ama Eşref Paşa durmadı ve harekatı başlattı.
Kasım 1992. PKK büyük bir darbe aldı, dağılma noktasına geldi ancak Barzani ve Talabani kaçan PKK’lıları sakladı ve yardım etti ve derken kış geldi. Kış yüzünden harekat durduruldu. Eşref Paşa Şubat sonu ikinci bir harekat yaparak Irak’ta PKK’yı da, Barzani ve Talabani’yi de vuracaktı.
Ocak 1993. ABD’nin, Çekiç Güç’ün tezgahlarını açık açık yazan ve kamuoyunu uyaran Uğur Mumcu’yu öldürdüler.
Şubat 1993. İkinci harekatı yapacak olan Eşref Paşa kaza sonucu aramızdan ayrıldı ve Özal ikinci bir harekata izin vermedi.
Mart 1993. Özal’ın adamları Lübnan Bekaa vadisindeki PKK ile görüşmelere başladı, barış, kardeşlik dediler, akan kanlar dursun dediler, 20 Mart 93′te PKK ile Özal siyaseti ateşkes yaptı.
Mayıs 1993. Ateşkesten istifade ile dağılmakta olan PKK’yı yeniden toparladılar, silahlandırdılar ve Bingöl karayolunda askerimize saldırarak ve 33 askerimizi şehit ederek çatışmayı Türkiye’ye çektiler. Bu nedenle Bingöl olayı stratejik bir olaydır, Irak’ta olması gereken çatışmalar, bu eylemle Türkiye’ye çekilmiştir.
Bundan sonrası Türkiye’yi ateş ve kan gölüne çevirmiştir; 33 bin terörist etkisiz hale getirilmiş, 10 bin sivil pkk tarafından öldürülmüş, 8 bin askerimiz çıkan çatışmalarda şehit düşmüş ve 3.225 köy boşaltılıp 2 milyon insanın göç etmesi sağlanarak küresel Kürdistan siyasetine mağdur bir halk tabanı yaratılmıştır.
İşte bugün Mersin’de polis karakolumuza saldıranlar, İstanbul’da kundaklamalar yapanlar, bu göçle gelenlerin çocuklarıdır. Bu dönem Çiller-Ağar dönemidir ve göçle gelenler kasten mağdur edilerek sefalete düşürülmüştür, bugünlere bizi düşürebilmek için.
Gerçek budur ve ben bu gerçeğin canlı tanığıyım.
Şimdi yine barış kardeşlik tuzaklarıyla silahlı PKK’yı doğu ve güneydoğu’da siyasi PKK yapıp yönetime getirmeye çalışıyorlar!
Bu tuzağa düşmeyiniz!
Türkiye’nin PKK ile pazarlığa ihtiyacı yoktur, bu küresel yapıyı yok edecek gücü vardır!
Türkiye’nin PKK ile pazarlığa ihtiyacı yoktur, bu küresel yapıyı yok edecek gücü vardır!
Doğu ve Güneydoğu’da yaşayan insanlarımız da terörist değildir, ama can güvenlikleri olmadığı için, AKP’ de devleti onların yanına götürmediği için PKK’nın elinde sürüklenip gitmektedirler.
TÜRKİYE’NİN BU SORUNLARI ÇÖZECEK GÜCÜ VARDIR!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder