22 Şub 2013

Acun'a mektup


Acun kardeşim,
Belki farkındasın belki değilsin, bildiklerimi yazmayı borç bildim.
Küreselleşme ideolojisi bireysel özgürlüğü savunur; birey özgür olmalıdır; bireyi başka (işsiz, yoksul…) bireyler, hele toplum hiç ilgilendirmez. Mutluluğa ulaşmanın tek yolu da bireysel hazlarda yatmaktadır; aşırı tüketim, maddi refah, seks ve sürekli eğlenceye dayalı Batılı yaşam tarzı… Bu yaşam tarzı Ülkemizde olduğu gibi tüm dünyaya da yayılmıştır. Bu kültürde demokratik değerlere, insan haklarına saygıya, toplumsal dayanışmaya yer yoktur.
Dünya Medyası, sadece Batı tarzı maddeci yaşam görüntülerini sergilememektedir, aynı zamanda tüm dünyadaki insan hakları ihlallerini, sömürüyü ve adaletsizlikleri de göz önüne sermektedir. İnsanların sorunları ve acılarıyla ilgili ortak bir düşüncenin oluşmasına yardım etmektedir. Herkesin, dünya insanlığının bir parçası olduğunu anlatmaya, insanlık bilinci aşılamaya çalışmaktadır.
Bizim Medyamız ise ne yazıktır ki, Batı’nın dayattığı Küresel yaşam tarzı görüntülerini sergilemekte kendi aralarında adeta yarışmakta ve bu arada toplumumuzda her türlü ayrımcılığı körüklemektedirler. Ülkemizde yaşanan hukuksuzluğu, işsizliği, soygunları, komşularımız Irak ve Suriye’deki terörü ise göstermezler, duyurmazlar.
Acun kardeşim, işte senin bugünkü faaliyetlerinin nedenleri ve yaratacağı sonuçları yukarıdaki satırlar içerisinde belirtilmiştir. Özetle, bugünkü faaliyetlerinle, Küresel Sermayenin dayattığı kültürü; sürekli eğlence tarzını halkımıza aşılamakta olduğunu bilesin.
Acun kardeşim, ayrıca bugün Türkiye’de her yerde herkesin konuştuğu da senin Fetullah Gülen Cemaatine mensup olduğundur. Fetullah Gülen Cemaatinden bir arkadaşım söylemişti: “Bizim hedefimiz, Türkiye Cumhuriyeti yerine ‘Anadolu İslam Devleti” kurmaktır” diye…
Dolayısıyla programına katılan bir gencin kazağındaki Türk Bayrağı’nı bantlatarak görünmesini engellemen, Cemaatin bu hedefiyle ilgili olduğunu düşündürüyor.
Acun kardeşim, bu yazdıklarımı yalnızca Türk Milleti değil tüm dünya insanları da bilmektedir.
Sen, küreselleşmenin nimetlerinden en çok yarar sağlayanlardan biri oldun, bireysel mutluluğunun zirvesindesin. Fakat senin bu mutluluğunun, servetinin maddi ve manevi maliyetini, faturasını da kimlerin ödediğini, ödemeye devam edeceğini biliyor musun? Ekmeğini yediğin, suyunu içtiğin, okullarında okuduğun Türkiye Cumhuriyeti; bu ülkenin insanları, çocukları, daha doğmamış bebekleri…
Allah, herkesin yardımcısı olsun.

Hiç yorum yok: