15 Şub 2013

Mişnacılık ve Kur’an

Miş­na, di­nin tanrısal kay­na­ğı­nın ye­ri­ne ge­çi­ril­mek üze­re, tar­tış­ma üstü ilan edi­len ki­tap­la­ra de­nir. İb­ra­ni­ce olan bu ke­li­me, il­kin, Ya­hu­di din adam­la­rı­nın din­leş­tir­dik­le­ri yo­rum­la­rı içe­ren me­tin­ler için kul­la­nıl­mış, da­ha son­ra H­ıris­ti­yan ve İs­lam li­te­ra­tü­rü­ne de gir­miş­tir. Arap­çada miş­na­yı kar­şı­la­mak üze­re, ‘mesnât’ söz­cü­ğü kul­la­nı­lır.

İs­lam açı­sın­dan bak­tı­ğı­mız­da, içe­ri­ği ne olur­sa ol­sun, Kur'an dı­şın­da­ki ‘tar­tış­ma üs­tü’ ilan edi­len tüm din kitapları miş­na cüm­le­sin­den­dir. Te­mel tev­hit öl­çü­sü şu­dur: Al­lah'ın el­çi­si dı­şın­da tar­tış­ma üs­tü ki­şi, Al­lah'ın ki­ta­bı dı­şın­da tar­tış­ma üs­tü ki­tap ka­bul eden, İs­lam di­nin­den çı­kar. Çün­kü böy­le bir ka­bul, ka­tık­sız şirk­tir. Ki­tap baş­ka, ‘tar­tış­ma üs­tü ki­tap’ baş­ka. İslam dininde ikin­ci­si sa­de­ce Kur'an'dır.

‘Kur'an­da­ki İs­lam’ ki­ta­bım­da, Hz. Ömer'in miş­na­cı­lık­la il­gi­li bir sö­zü­nü, İbn Sa'd (ölm. 230/844) Tabakaat’ının Leiden baskısından ak­tar­mış­tım. Hz. Ömer, Pey­gam­be­ri­mi­ze is­nat edi­len söz­le­rin tümünün im­ha edil­me­si­ni, ak­si hal­de ile­ri­ki za­man­lar­da bu ri­va­yet­le­rin Kur'an'ın ye­ri­ni alan miş­na­la­ra dö­nüş­tü­rü­le­ce­ği­ni ve so­nuç­ta Kur’an-İslam ir­ti­ba­tının ke­sil­me nok­ta­sı­na ge­le­ce­ği­ni söy­ler­ken, “İs­ra­i­lo­ğul­la­rı gi­bi, miş­na­la­ra sı­ğın­mak du­ru­mun­da kal­ma­mızdan kay­gı­la­nı­yo­rum” şek­lin­de ko­nuş­muş­tu. Hz. Ömer, İslam-din- konusunda Kur’an dışında kutsal ilan edilen bir kaynağın varlığına radikal biçimde ve her zaman karşı çıkmıştır.

HADİS ALLÂMESİ ELBANÎ’NİN SARSICI TESPİTİ

Sonraki ça­lış­ma­la­rım sı­ra­sın­da mutluluk ve hayretle gör­düm ki, miş­na (mesnât) ke­li­me­si­ni ilk kul­la­nan ve mu­ci­ze bir bi­çim­de ta­nı­mı­nı da ve­ren, biz­zat İslam Peygamberi’dir. ‘Yüz­yı­lı­mı­zın Ha­dis Allâmesi’ di­ye anı­lan tar­tış­ma­sız oto­ri­te Nâsıruddin el-Elbanî (ölm. 1999) şa­he­se­ri ‘Sil­si­le­tü'l-Ahâdis’ adlı 32 ciltlik anıt eserinin, ‘es-Sahîha’ kıs­mı­nın 6. cil­din­de (s. 774-776), konumuzla ilgili şu ilginç satırlara yer veriyor:

 
“Pey­gam­be­ri­miz şöy­le bu­yur­muş­tur: 'Kı­ya­me­tin yak­laş­tı­ğı­nı gös­te­ren be­lir­ti­ler­den ba­zı­la­rı şun­lar­dır: Şe­rir ve şir­ret­le­rin iti­bar­lı-say­gın tu­tul­ma­sı, er­dem­li in­san­la­rın ze­lil du­ru­ma ge­ti­ril­me­si, sö­zün ço­ğa­lıp eylemin azal­ma­sı, top­lum­da miş­na­lar oku­nup dur­ma­sı­na rağ­men kim­se­nin bun­la­ra kar­şı çık­ma­ma­sı.' Sa­ha­bî­ler sor­du­lar: 'Miş­na (mesnât) ne­dir ey Al­lah'ın El­çi­si?' Re­sul ce­vap ver­di: 'Al­lah'ın ki­ta­bı dı­şın­da­ din adına yazılan tüm kitaplar.”

 
Allâme Elbanî bu hadiseye şu açıklamayı getiriyor:

"Bu ha­dis, Hz. Mu­ham­med'in pey­gam­ber­li­ği­nin mu­ci­ze gös­ter­ge­le­rin­den bi­ri­dir. Onun, son­ra­ki za­man­la­ra iliş­kin söy­le­dik­le­ri­nin tü­mü, özel­lik­le miş­na­lar­la il­gi­li olan­la­rı ta­ma­men ger­çek­leş­miş­tir. Miş­na, Al­lah'ın ki­ta­bı dı­şın­da­ki tüm ya­zı­lan­lar­dır. Ce­na­bı Peygamber bu sö­züy­le, son­ra­ki de­vir­le­rin, uyul­ma­sı farz ha­le ge­ti­ril­miş mez­hep ki­tap­la­rı­na dik­kat çek­miş gi­bi­dir. Çün­kü bu ki­tap­lar, za­man için­de kit­le­yi Kur'an ve ger­çek sün­net­ten uzak­laş­tır­mış­tır. Ne ya­zık ki bu­gün de du­rum ay­nı­dır. Bu ki­tap­la­rı farz­laş­tı­ran­lar için­de şeriat fa­kül­te­le­rin­den çı­kan­lar, dok­to­ra yap­mış ki­şi­ler bi­le var­dır. Bun­lar, ta­rih bo­yun­ca bu mez­hep ki­tap­la­rı­nı din­leş­tir­di, hal­kın bun­la­rı iz­le­me­si­ni din em­ri ha­li­ne ge­tir­di­ler. On­la­rın ule­ma ta­kı­mı­nın en bü­yük­le­rin­den bi­ri olan Ebul Ha­san el-Kerhî el-Ha­ne­fî (ölm. 340/951) ün­lü sö­zün­de ba­kın ne di­yor: 'Mez­hep imam­la­rı­mı­zın gö­rüş­le­ri­ne zıt­lık be­lir­ten tüm Kur'an ayet­le­ri ya te­vil edi­lir ya­hut da neshedil­miş (hü­küm­den dü­şü­rül­müş) sa­yı­lır. Ha­dis­ler­de de du­rum ay­nı­dır."

"Bu zih­ni­ye­te sa­hip olan­lar, mez­he­bi asıl, Kur'an'ı ona uyan ikin­cil kay­nak du­ru­mu­na ge­tir­di­ler. İş­te bu, kuş­ku­suz ve tar­tış­ma­sız bir miş­na­cı­lık­tır."

"Miş­na­la­rın Be­ni­is­ra­il ri­va­yet­le­rin­den iba­ret ol­du­ğu­nu söy­le­mek ha­di­sin be­ya­nı­na ta­ma­men ay­kı­rı­dır. Miş­na­cı­lık, kı­ya­met alametlerinden bi­ri­dir. Böy­le bir alametin, Hz. Pey­gam­ber'den ön­ce Ya­hu­di­le­rin yap­tı­ğıy­la il­gi­si ola­maz..."

An­la­şı­lan o ki, he­sa­bı­na gö­re kut­sal­laş­tır­dı­ğı bir­çok ki­ta­bı tar­tış­ma üs­tü ilan eden miş­na­cı zih­ni­ye­tin mas­ke­si­ni ilk dü­şü­ren, Kur'an'ın teb­liğ­ci­si Hz. Mu­ham­med'dir.

Hiç yorum yok: