Son birkaç haftanın gazete sayfalarına yansıyan en etkili imgeleri Antalya köylülerinden çıkıyor. Devletin, “2B orman kanunu”yla, yıllarca kullandıkları tarlaları, ödemeleri olanaksız yüksek fiyatlarla yeniden kendilerine satmaya çalışmasına direniyorlar. Yolları kapatıyorlar. Kendi sayılarına yakın jandarmaya, gaz bombardımanına direniyorlar. Hak aramak için otobüslere doluşup Ankara’ya, çıkıyorlar. Yıllardır oy verdikleri, üye oldukları AKP polisinin copunu, kelepçesini, hücresini tadıyorlar. Bu yaşananlardan sonra AKP’den topluca istifa haberleri geliyor. “Orman kanunlarının öğreticiliği” de diyebiliriz.

Yalçın Küçük, Marx’ın olağan kapitalist sermaye birikim sürecinin öncesinde ve dışında gördüğü bu zorba niteliğinin, sürekli ve temel özelliklerinden biri olduğunu söyler. Rosa Lüksemburg ve Karl Polanyi’nin çözümlemelerine dayanan Küçük, bizim tarihimizde ilkel birikimin yoğunlaştığı dönemler göstermektedir: Mübadele, Varlık Vergisi, 6-7 Eylül, 1980 sonrası ve özellikle AKP dönemi özelleştirmeleri bu dönemleri anlatır.
David Harvey, “Yeni Emperyalizm” kitabında, kapitalist birikimin zora ve şiddete dayalı bu özelliğine “el koyarak birikim” adını verir. Kapitalist kriz dönemleri, “el koyarak birikim” dönemleridir. Dünya çapındaki son kriz de geniş kitlelerin devlet zoruyla mülksüzleştirilmeleri ve tasarruflarının sermayeye aktarılması kavgalarına sahne olmaktadır. “Kentsel dönüşüm” gibi sevimli bir ad verilen sermaye zorbalığı da buraya girmektedir.
23 Mart 2013 tarihli Aydınlık’ın ekonomi sayfasındaki şu haber, “el koyarak birikim”in Türkiye’deki ölçüsüzlüğüne çarpıcı bir örnektir: “Hamitabat Santrali Bir Aylık Gelirine Satıldı.” Haberden, 103 milyon dolara Limak şirketine satılan santralin yıllık gelirinin 2 milyar dolar olduğunu öğreniyoruz. AKP yöneticilerinin talimatıyla, satıştan önce santralin yakıt depolarına 30 milyonluk mazot konmuş. CHP milletvekili, buna, “üste para vererek özelleştirme” diyor.
Antalya köylülerine gelince, ödeyemeyeceği bedeller koyarak, topraklarından süren devlet, Limak şirketine son derece şefkatli.
Köylü kadına takılan kelepçe, bu iki el koymayı birbirine bağlamaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder