22 Haz 2013

Labirent Fareleri

Kim bu çocuklar?

Anket yaptırmışlar parktaki çocukları tanımak için. Labirentte çıkış arayan fareler gibi bir yol arıyorlar eski günlerine dönebilmek için.

Toplum mühendisleri devrede…

Oradakilerin %3,6 sı şu, %27,8 i bu, gibisinden istatistiksel veriler rapor halinde sunulmuş.

Her haltı bilen kadrolu beş gazeteci bu veriler üzerinden Taksimi anlamaya çalışıyorlar…

“Bu çocuklar aslında mental dünyalarındaki behaviorik atılım ve açılımları serilmiyorlar.”

“Bu çocuklar aslında hiçbir siyasi görüşü desteklemeyen, hatta hiçbir siyasi görüşü olmayan hippiler.”

“Bu çocuklar aslında kitap okumuyorlar, gazete okumuyorlar, fikir dünyaları internetten ibaret bencil bir nesil.”

“Bu çocuklar aslında …”

Zavallılar sizi!

Kendi çocuklarınızı anlamak için istatistiklere muhtaç olanlar…

Hala anlamıyor musunuz?

Kaybettiniz…

“Liberte” ile zerre alakası olmayan, liberalizmi kızların saçlarını göstermeme özgürlüğü sanan, doğdukları ve herkesten çok nimetlerinden yararlandıkları toprakları acımasızca 68.5 etnik parçaya bölebilen, Türk ve Atatürk kelimeleri ile karşılaşınca kurdeşen döken, ancak bu arada iktidarın önlerine attığı kırıntılarla neşe dolu ulumalarına şahit olduğumuz siz “liberaller”, kaybettiniz.

Entelektüel donanımları özet kitaplardan, ünlü sözlerden ve kült film fragmanlarından oluşan, hayatında tek bir filozofu kendi eserinden okumamış, fikir, sanat, edebiyat gibi çeşitli alanlarda önemli kişiler hakkındaki yorumları ezberlemiş ve yeni görmüş dinci kanallardaki acınası programlarda İmam Hatip gençliğine bu toplama bilgilerle hava atan siz “İslamcı aydınlar”, vallahi kaybettiniz.

İktidarı elde edinceye kadar mazlum ve masum maskesi takınan, iktidar olunca da en zalim sultandan daha gaddar oluveren, her türlü fiillerine dini referanslar getirmek suretiyle zulmü Allah’a mal eden, güzel bacaklar karşısında salyalarını içine akıtıp ardından edepten hayâdan bahseden, insanlarını önce sadakaya muhtaç edip sonra ruhları karşılığında onlara erzak veren, para ve güç dışında hiçbir mabut tanımayan siz “Dinci siyasetçiler”, kaybettiniz.

Toplum mühendislerinizin raporları, bu saf yürekleri analiz etmenize yetmez.

Dövdünüz, olmadı. Tehdit ettiniz, korkutmadı. Zamanında tekel işçilerine yaptığınız gibi “içinize marjinaller sızdı, teröristlere fırsat veremeyin” dediniz, kimse kanmadı. “Bu olaylar dış güçlerin oyunudur, komplolara gelmeyin” dediniz, tutmadı. Şimdi ise bir hayvan belgeseli yapımcısı edasıyla parktaki çocukları tasnif etmeye çalışıyorsunuz. “Bu çocukları tanıyabilirsek hangisini nasıl baştan çıkarabiliriz anlarız” diyorsunuz. Farkında mısınız bilmem ama çok çabuk tükeniyor argümanlarınız. Cephaneniz bitmek üzere.

Bu çocuklar kim biliyor musunuz?

İstiklal ve cumhuriyetlerine kastedenler ile mücadele eden ve güçlerini sadece ve sadece genlerinde var olan o eğilmezlikten, o bükülemezlikten alan M.Kemal neslidir bunlar. Onlar mistik ütopyalarla motive edilmediler, onlar yalan rivayetlerle yoğrulmadılar. Ne kimliklerini, ne tarihlerini ne de dinlerini sizden öğrenmediler. Haksızlık karşısında susmanın dilsiz şeytanlık olduğunu bilen bir nesildir bunlar. O yüzden bu çocukları anlayamazsınız. Anlayabilseydiniz, basuru azmış gibi hop oturup hop kalkacağınıza, yaşlılık ve hastalıkları sebebiyle orada olamayan yurtseverler gibi sadece gururla ağlardınız.

İçinden geçirdiğini başbakanına söyleyemeyen böcekler!

Yıllar sonra yaşlı ve solgun bakışlarınızla ölüm meleğini beklerken titreyen bir alev belirecek göz bebeklerinizde. “O gün” diyeceksiniz, o gün hakkı haykırsaydım ne kaybederdim. O gün susmama sebep olan her ne varsa hiç birinin artık bir değeri kalmadı. Şeref ve asaleti terk edip koltuğu, parayı ve rahat yaşamayı seçtim. Kaybettim…

Ey Türk adına yaraşır duruşunuzla bulutların ötesinden sizleri izleyen ecdadını şad eden evlatlar!

Tarih yazıyorsunuz.

Sabredin!

Allah sabredenlerle beraberdir.

Sizin kalplerinizi cesaretle doldurana ve onları ise korkunun dehlizlerinde kaybolmaya mahkûm edene güvenin.


Kâinatın var edici gücü sizlerle olmasaydı nasıl başarabilirdiniz tüm bunları?

Hiç yorum yok: