Ergenekon davası gizli tanıkların dinlenmesiyle devam ediyor.
İlerlemiş demokrasi ve hızlı yargı
Silivri Cezaevi’nde görülen 1. Ergenekon davası 1650. gününü geride bıraktı. Duruşmalar başlayalı 3 yıldan fazla oldu. 208 duruşma yapıldı. 46’sı tutuklu 86 sanıkla başlayan dava birleşen dosyalarla içinden çıkılmaz hale geldi, getirildi.
Dayanaksız ve çelişki dolu ifadelerle çok sayıda dosyayla birleştirilen 1. Ergenekon davasında sanık sayısı 108’e yükselirken, tutuklu sayısı şu an 27 diyorum çünkü; soruşturma ve kovuşturması aynı anda yürütülen tek dava bu. Ana dava denilen ve 26 Ekim 2008’de görülmeye başlanan davadan sadece 14 kişi tutuklu. Her an bir kimliksiz elektronik postayla hiçbir irtibatı olmayan ilgisiz sanıklar bu dosyaya eklenip ‘hızlandırılmış’ yargı sürecine ‘katkı’da bulunabilir.
4 bin 300 klasör, 1 milyon sayfa belgeden oluşan ama içeriğinde basur tedavisinden turşu kurma tarifine kadar ‘önemli’ bilgilerin yer aldığı dosyayı, kim, nasıl inceleyip ‘gereğini düşünsün!’
Her şey kontrol altında
Bu anlatımdan aklınız mı bulandı? Telaşa mahal yok. Kırk tavşan bir fil etmiyor işte. Bu süreç böyle kurgulanmış. Yanlış varsa kendinizde arayın! Yoksa siz yargıya güvenmiyor musunuz? Hadi onu geçtim; hukukun çözeceğine de mi inancınız yok?
O zaman temiz çamaşırlarınızla bavulunuzu hazır tutmanızı tavsiye ederim. Siz potansiyel bir Silivri yolcususunuz demektir. Şu ön bilgiyi de verelim: Beşiktaş adliyesinde ‘merhaba’ 2 yıldan başlar.
Dışı sizi içi bizi
Davaların Ergenekon adıyla yürütüldüğüne bakmayın. Eğer hukuk denen ve nesli tükenmek üzere olan nesne, Silivri’ye uğrayabilseydi, 1. Ergenekon denen dava 2009 yılı sonunda karara bağlanmış olacaktı.
“Karar ne olurdu” diye sormayın.
“Adil yargılamayı etkilemek” suçunu işlemek istemediğimden yazmıyorum. Mahkememiz şu an çok meşgul. Bir de bizle uğraşmasın.
Gelinen aşamada pek de gizlenemeyen gizli tanıklar dinleniyor. Bütün sanıklar gizli tanıkların kim olduğunu biliyor ama bilmiyormuş gibi yapıyoruz. Rol yapmak bize göre olmasa da mahkeme kararı var. Söylemek yasak.
Özel mahkemeler kurulmuş, özel yetkilerle donatılmış, cezaevi içerisinde özel duruşma salonlarında, özel gizli tanık odaları, özel donanımlar ve özellikli gizli tanıklar. Silivri’de her şey çok özel.
Sohbet açık, tanık gizli
14 Aralık’ta 3 gizli tanık dinledik. Tanıklardan “gizli 6” olarak isimlendirilmiş olan muhterem, emekli tuğgeneral Veli Küçük’ün 15 sene önce Kocaeli İl Jandarma Komutanı olduğu dönemde askeriymiş. Küçük’ün nasıl dost canlısı olduğunu, piknik ve mangal işlerinden çok hoşlandığını ve görev yaptığı bölgenin ileri gelen işadamlarıyla insani diyaloglarını anlattı.
Şok şok şok!
Veli Küçük kabul etti
İşin ilginç yanı sayfiye yeri olan Kocaeli Kerpe’de Azeri gençlerin yaptığı kır gezisine katıldığını Veli Küçük söz alarak doğruladı. Bununla kalmayıp kendisinin de Azeri kökenli olduğunu açıkladı. Ve ekledi: “Bu tanığın bu davaya ne kattığını anlayamadım.”
İşin doğrusu biz de anlayamadık ama hukukun hikmetinden sual olunmaz!
Gizli tanık AB
İsimleri böyle, yapacak bir şey yok. En az AB kadar tanıklık edecek konulara uzaklardı. Ama isimleri “gizli tanık A” ve “gizli tanık B” idi. İkisi de “Biz bir şey bilmiyoruz” diye söze başladı. Kendilerinin vermiş olduğunu söyledikleri ifadeleri tekrar etmelerini istedim, edemediler. Sorduğum soruların tamamı heyet sansürüne uğradı. Anladık ki bu tanıklar herhangi bir şeye tanık olmamış tanığın tanığıydı. Tavuğun suyunun suyu olur da tanığın tanığı olmaz mı?
Acıklı yorum
Ergenekon davasında 30’a yakın gizli tanık olduğu söyleniyor. Biz göremiyoruz, gizliler ya ondan. Sesleri de cihazlarla android gibi yapılıyor. Ama bugüne kadar gizli konuşup da tanınmayan yok. Deşifre etme işlemini savcılık başlattı. Gizli tanık 9’a “Osmanım” deyip tutanaklara geçirdi. O günden sonra bu iş dikiş tutmadı. Dinlenen,dinlenmeyen kim varsa tamamının adı bir şekilde açıklandı. “Önemli mi” derseniz, değil tabi ki. Maksat “millet yargılamada görsün” olduktan sonra her şey anlamsız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder