5 Mar 2012

İktidara sesleniş...-


Yeryüzünün kodamanları beni, zamanın açlarının çehresinde görmüyorlarsa, çoktan ölmüşlerdir.
Rebeze’deki çığlığı kulaklarınıza kazıyacağız...
Zamanın muktedirleri, servet ve refahla şımarmışları ve göbeği şişiklerinin ensesinde patlayacak bir sestir bu. İster Allah ile aldatsın, ister başka yollar deneyerek zulmünü maskelemeye çabalasın, şunu iyi biliriz ki;
“küfür tek millettir.”
“Hangi milletin işi kötüleştiyse, onlar mescidlerini süslediler”.(Ibn Mâce, Mesâcid 2)
İşi bozulanların tümü, tapınak inşa etmiştir. Mabed ile tapınak aynı şey değildir. Mescidler Allah’ın evidir. Yani, halkın evidir. Sorunların çözüldüğü, insanların kaynaştığı, eşitlendiği kalelerdir.
Zulmün önderleri, Allah’ın evini; servet ve refahlarını koruyan kulelere dönüştürüyor. Zulüm ile kol kola girenlerin aklandığı tapınaklara dönüştürüyor. Buna göz yummak, İslam’ın mabedine saygısızlıktır.
“Ben muhteşem mescidler yapmakla emrolunmadım”.(Ebu Davud, Salât 12)
Bugün din, cami içindeki vakitli ibadetler, kurban adına kesilen hayvanlar, çevresinde onca sefalet içinde insan varken, zekâtı verilip alınmış jipler, emperyalist müttefikler, açlık boy gösterirken dikilmiş camiler, huriler, gılmanlar, anlamı bilinmeden uygulanan ritüeller, kutsanan bezler, türbeler, hocaefendiler, risaleler, cüppeliler, ve sarıklılar, katılım bankaları, faizsiz kazanç iddiaları, hilafet fetişistleri ise, bunun yegâne nedeni “afyon dini toplumlara entegre ederek, onları sömürme arzu ve hevasından ileri gelmektedir.
Resul’u Ekrem bu cenaha şöyle hitap ediyor;
Ahirzamanda öyle bir zümre zuhur edecek ki, bunlar yaşça genç, akılca kıttırlar. Bunlar konuştukları zaman mahlukatın en hayırlı sözünden (yani Kur’an-ı Kerim’den ve hadis-i şeriften) bahsederler. Kur’an-ı Kerim’in kendi lehlerine olduğunu zannederler. Halbuki kendilerinin aleyhinedir. Ancak imanları gırtlaklarından (mide doyurma sevdası) öte geçmez. Okun hedefi delip geçmesi gibi, dine girip çıkarlar.”
İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 13/456-457.
İmanı, midesinden öte geçmeyen bir neslin “imanı”, Arifin küfründen daha geridir. Arifin, ehilin küfrü; cahilin imanından çok daha ileridir.
Ve iktidar!!!
Her kim bize memur olursa/devlet yönetimine gelirse, bekarsa evlenmeli, evi yoksa bir adet ev edinmeli, yardımcısı yoksa yardımcı edinmeli. Fazlasını edinen haindir, hırsızdır... [Ebu Davud, Harac 10, (2945).]
İktidarı oluşturan bütün unsurlar hesap vermek zorundadır. Yukarıda saydığım işleri yapmalarının nedeni, kendilerine hesap sormayacak bir NESİL yaratma adınadır. Tüm bu yozlaşmanın kökünde bu yatar. Kendilerinden hesap sorulmasın diye, ellerinden geleni yapıyorlar...
Hadise dikkat edin!
Her kim devlet yönetimine gelirse;
Bekarsa evlenmeli
Evi yoksa bir adet ev edinmeli,
Yardımcısı yoksa bir yardımcı
edinmeli,
-Fazlasını edinen, HAİNDİR! HIRSIZDIR!
Bunu Alemlere Rahmet Resulullah Efendimiz söylüyor. Üzerini sakın örtmeyin! Hesap verin!!!
O koltuğa oturduktan sonra, mallarınız çoğaldı, evler, gemicikler, katlar edindiniz. Akrabalarınızı makamlara getirip, tarla parsel kotardınız.
Resulullah bunları yapanlara “HAİN ve HIRSIZ” diyor...
Hesap verin! Dindar Nesil diye bağıranlar hesap versinler! Mallarınızı meydana dökün, HAİN ve HIRSIZ olmadığınızı ispat edin...
Ama edemezsiniz...
Amerika ile kol kola girenler, ancak Allah ve Resulü’ne savaş açanlardır. Allah ve Resul’ünün hakikatini, zalimlerin nefesi yok edemez. Zalimlerin yardakçıları, bizzat onlardandır. Onların kulluğunu yapanlar, Allah’a kul olamazlar. Yazık!
Yüreği olan, Allah’a ve Ahirete iman eden “vekiller” mallarının hesabını versinler. Ve biz de kimin ne kadar DİNDAR olduğunu görelim!

Hiç yorum yok: