Kur’an-ı Kerim’de ümmet kavramı, 51 yerde tekil, 13 yerde çoğul olmak üzere toplam 64 yerde geçer. Anılışı itibari ile, “oruç, hac, namaz” gibi nüsukların anışının toplamından fazladır. Fazlaca önemsenen bu kavram, “her hangi bir özelliği nedeni ile bir araya gelmiş topluluk” manasında kullanılmıştır. Yalnız “insanlık tarihinin köklerine işaret eden iki ayette ümmetev vahideten” şeklinde kullanılmış, anlamı derinleştirilmiştir. Ümmetev vahideten ; tek toplum manasına gelmektedir.
Ayetin sonlarına doğru “kıskançlık” ibaresi geçer. Arapçası “bağy”dir. İnsanlığın bir zamanlar TEK TOPLUM olduğu, sonra “BAĞY” nedeni ile bölündüğü, ve bütün Peygamberlerin ve kitapların, yeniden TEK TOPLUM inşa etmek için gönderildiğinin en açık ayetidir.
İşin boyutunu derinleştirmek için, “BAĞY” kelimesinin geçtiği yerlere baktığımızda şunu görüyoruz ki; Kur’an’da 11 yerde geçen bu kavramın anıldığı bütün ayetler ekseriyetle; “mal-mülk toplama” eksenli ayetlerdir.
Ama Allah onları kurtarınca, hiç vakit geçirmeden yeryüzünde haksızlığa sapıp azgınlaşırlar. Ey insanlar! Şu iğreti hayatın menfaati için yaptığınız azgınlık (BAĞY) ve taşkınlık yalnız sizin aleyhinizedir. Bir süre sonra bize döndürüleceksiniz ve yapmakta olduklarınızı size haber vereceğiz (YÛNUS suresi 23. ayet).
Demek ki “BAĞY”, dünya’dan menfaatlenmeyi sağlıyormuş. Ve “Ümmeti Vahide/Tek Toplum” bu menfaatlenme nedeni ile parçalanmış. Ve bütün Peygamberler, bu parçalanmayı durdurma, dolayısı ile bu menfaatlenmeye savaş açma sebebi ile gelmişler. Bunu Kur’an-ı Kerim söylüyor...
Bugünlerde “ümmet” malı götürenlerin, menfaatlenenlerin, kenzcilerin diline pelesenk olmuş. Ümmet; “yeryüzü enternasyonelidir.” Bakara 213.ayete baktığımızda; “tek toplumdan bahsederken” dinlerinden, ibadetlerinden bahsetmez. Açık olarak; “birbirinden menfaatlenmeyen, çıkarsız insanlardan oluşan” bir toplumdan bahseder. İşte bizim “ümmet anlayışımız böyledir.”
Peki bu ümmet daha somut olarak nasıl parçalandı?
“İşte bu sizin ümmetiniz tek bir ümmettir (ümmet-i vâhide). Rabbiniz de Benim. Daima Benim bilincimde olun! Gel gör ki kendi aralarında paramparça olup gruplara ayrıldılar. Her gruba kendini hak diğerini batıl görmek hoş göründü. Sen onları cehalete batmış olduklarını anlayıncaya kadar kendi hallerine bırak. O elde ettikleri mal ve oğulları, hayırda yarıştırmak için kendilerine özel olarak verdiğimizi mi sanıyorlar? Hayır, anlayamıyorlar. Oysa Rablerine karşı korku ve titreme içinde olanlar, Rablerinin ayetlerine inananlar, Rablerine ortak koşmayanlar, verdiklerini Rablerinin huzuruna çıkacaklar diye kalpleri korku ile ürpererek verenler... İşte onlardır hayırda yarışanlar ve onun öncüleri olanlar.” (Mu’minun; 23/52-61).
Ümmeti inşa etmek için “cami yapılmaz.” Elinizdeki nimetleri vererek eşitlenirsiniz. Doların, Altın ve gümüşün değil, tek Rabbin Allah olduğuna iman edersiniz. Yeryüzünün nimet ve servetini belli ellerde toplanmasına karşı durursunuz. Ümmet ancak böyle inşa edilir.
Yani, kapitalizme ve emperyalizme tam manasıyla karşı olursunuz... Bilmem anlatabildim mi?
Lafla peynir gemisi yürümez Sayın Hayrettin Karaman!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder