13 Eki 2012

Allah belanızı versin!


Bela okumak, lanet okumak bize yakışmaz. Ama bu kez sanırım sınır iyice aşıldı. Ve Allah’ın gazabı birilerinin üzerine yaklaştı.
TBMM’den geçen 320 oy ile kabul edilen tezkere ikiyüzlülüğü, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en barbar politik hamlelerinden biri. Özellikle de Şam’ın kabul etmediği ve araştırıyoruz dediği bir takım bombalamalar üzerinden bölgeyi savaşa sürüklemek, bu savaşı örgütlemek, vahşettir.
İktidarı destekleyen İslamcı stk’lar şu soruyu kendilerine sormalıdır. Mavi Marmara, alenen İsrail askerleri tarafından basılıp, içindeki insanlar alenen öldürülürken “kınayan hükümet” Şam tarafından kabul edilmemiş bir takım bombalamalar nedeni ile Suriye’ye savaş ilan ediyor. Bu iki yüzlülüğün fotoğrafıdır. Pentagonperestliğin politik alandaki aşamalarının en ilerisidir.
Bu barbarlık, ülkenin gençlerini ölüme sürüklüyor. Bu türden bir savaş halinde “mutlak manada herkes askerliği reddetmelidir.” Suriye’de yaşamını yitiren bir askerin şehid olacağını söylemek, ortaçağ kilisesinin işlevini üstlenmek manasına gelir ki, bu türden bir riyakarlığın da altyapısının hazırlandığı açıktır...
Önümüzdeki günlerde slikon medyamız “savaş karşıtlarının tümünü fişleyecektir.” Savaşa karşı olanlar, emperyalizmle savaşma fiili üzere olanların tamamı “vatan haini dahi ilan edilecektir.” Bu savaş tezkeresi, kirli bir siyaset üzere bina edilmiş olup, kirli bir psikolojik harp süreci üretmiştir.
Bu iş, ABD uşaklığının ileri bir aşamasıdır. Öyle ki, AKP kurultayında tezkerenin diğer muhatapları da boy gösterdiler, Mursi’lerin, Barzani’lerin, Meşal’lerin komutasında bir TSK, bölgede sadece emperyalizmin dayattığı bir tür yapılanmanın zeminini oluşturma mücadelesi verir. Bu işe sebep olana beddua edilmez de ne yapılır!
İşbirlikçiler, mazlum kanı dökerek ve üstelik bunu her iki tarafa yayarak, Amerikan atıyla Osmanlı kılıcı sallama peşindeler. Amerikan atına binerek Osmanlı kılıcı sallanmaz! Suriye tezkeresi, Pentagon menşei yeni tür cihad çığırtkanlığının vardığı zalim bir neticedir. Bu tezkerenin altında imzası olan MHP’yi tarih ve toplum vicdanına havale ediyorum...
Bu türden kritik kararların altına attığı imza ile bilinen MHP, AKP ile kurduğu gizli koalisyon üzerinden Emperyalizme yakınlığını deşifre ediyor. Sanıyorlar ki tarih ve toplum huzurunda bu işe sebep olanlar hesap vermeyecek. Elbette verecekler.
Bu bir cihad değildir. Cihad, bugünün Dünya’sında ABD’ye ve USrail’e karşı yapılır. Bu ikisini es geçerek, bu iki şer odağının yok etmek için çırpındığı bölgesel unsurlara karşı yapılan şeyin adı cihad olmaz. Şeytan ile ittifak etmek sureti ile, İblis’in ekmeğine yağ sürmek olur.
Takkeli müşriklik, ya da Abdestli ihanet; savaş borazanları çaladursun, insanlarımızın bu sürece çok daha duyarlı, korkusuz, cesur yaklaşması gerekiyor. Bu oyun bozulmalı, bu plan, planlayanların kabusuna dönüşmeli...
Allah, zalimlere helak; mazlumlara kudret ihsan eylesin!
550 Milletvekilinden oluşan meclisin, kimlere ve neye hizmet ettiğini; insanlarımızın artık görmesi gerekiyor. Bu iş, halkın talebi değildir. Halkın talebini oluşturmak için yapılmış düzmece bir takım bombalamalar üzerinden gerçekleştirilen bu saldırı planlamaları, başarısız olmalıdır.
Ama slikon medyamızın başlattığı savaşseverlik propagandası üzerinden, insanlarımız bu kirli oyuna ikna edilebilir mi? Umarım tutmaz...
Aksi taktirde, artık Ortadoğu yaşanmaz bir yere dönüşecektir. Tüm insanları kapsayan bir ateş hasıl olacaktır. Ve bu işin sağı, solu yoktur. Mesele beka meselesidir. Herkes aynı safta birleşmelidir...
Şuur ve direnişle...
Son Güncelleme: Cumartesi, 06 Ekim 2012 22:20

Hiç yorum yok: