Size bir kavramdan daha bahsedeceğim. Fuhuş kavramı.
Malum, nasıl bilinir? “Bir erkek ve kadının evlilik dışı ilişkisi, ekseriyetle belli bir ücret karşılığı yapılan ilişkiye verilen isim.”
Öncelikle, bu yazımızdan yola çıkacak “evlilik dışı ilişkiyi meşrulaştırdığımız yanılgısına düşülmesin, derdim bir kavramı en doğru biçimde açabilmektir.”
Fahiş, fuhuş gibi kavramlar ekonomik kavramlardır. Yüksek fiyata fahiş fiyat denir. Hayat kadınlarına fahişe demelerinin nedeni; aslında verilen paranın yüksek olduğunu ima etmektir. Dolayısı ile bir kişiye fahişe denildiğinde; “o kişinin öncelikli olarak alınıp satılan bir şey olduğu ifade edilir.”
İslam fıkhında havaic’i asliye dediğimiz asgari ihtiyaçlar arasında “1 eş” vardır. Erkek ya da kadın. Buna sahip iken, başka bir arayış içinde olma durumu, yani ihtiyacından fazlasını kendisinde toplama durumu nedeni ile “yapılan ilişkiye fuhuş denilir.” Kelime esasında bu tür bir ekonomik ilişkiye bağlı bir kelimedir. Yani ekonomi-politik bir kavramdır.
Kur’an’da bu kavramın anıldığı yerlerin tamamında, cinsel ilişki vurgusu öne çıkar. Ekonomik vizyon görülmez hale getirilir. Halbuki bu kavram bu kadar sığ değildir. Elbette “cinsel” boyutu vardır, ama bu tek başına değildir. Temel anlam ve yan anlamları vardır.
Şimdi çok dikkat edin;
Fahiş fiyat demek, fazla fiyat demektir. Bunu kim belirler?
Bir ortamda “bu kavram kullanılıyorsa” o ortamda kapitalizm var demektir. Çünkü fiyat belirleyicisi “kişilerdir.” Fiyatları kişiler belirlediğinde itiraz babında bu ifade kullanılır. Yani o ortamda “la ilahe illallah” rüknu ihlal edilmiştir. Ve ticari ilişkiler “fuhuş” olmuştur. Dolayısı ile bu kavramların derinliğini görünmez kılarak, “örfe aykırı cinsi münasebetlere neden olan” temel psikolojik altyapının kendisini oluşturan “mülkiyet ilişkisi” görmezden gelinir. Met’alaştırılan her şey ile kurulan ilişki “fuhuştur.” (Havaic’i Asliye hariç/Asli ihtiyaçlar hariç)
Vatandaş “kocaman bina dikmiş” kapısına lehulmülk/mülk Allah’ındır yazmış. Fakat tapusunu kendisinde tutuyor, ihtiyaç duymadığı halde bunlara sahiplik/rablik iddia ediyor. Fakat kiracılarından birisi “zina ettiğinde” arslan kesilip vatandaşı fuhuş ile isnad ederken, kendi yaptığı işi meşru görüyor. Evet, bu zina türü “ya da fuhuş türü” (ki her ikisi de fuhuştur) toplumsal açıdan çok daha tehlikelidir.
Fuhuş, bir diğer yönüyle “ezen ezilen çelişkisindeki ilişki türü de olabilir.” Durumundan memnun olan “ezilen tip” fuhuş fiiline muhataptır. Ezenler zaten muhataptır. Bu yönüyle de kavram daha da derinleşir.
Kur’an kavramları etkisizleştiriliyor. Bu bir zulümdür. Bu bir ihanettir. İnşallah kavramları öz anlamları ile açmaya devam edeceğiz.
Fuhuş fiilinde hep “kötü yola düşürülmüş kadınlar” hedef gösterilir. Düşürenler, zulmedenler suçsuz görülür. İşte bu toplumsal ikilik, ataerkil şuurun dayattığı sosyal ilişki biçimleri, bunlar da kavramın hedefindedir.
Tefekkürle...
Son Güncelleme: Pazartesi, 01 Ekim 2012 17:32
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder