19 Ara 2012

Edep Ya Hu!

Bakakaldık kaybedilen her bir değerin ardından. Yasını tutamadan, Anadolu’nun kavramları da iyi insanları gibi iyi atlara binip terk ettiler bizi.Bakakaldık kaybedilen her bir değerin ardından. Yasını tutamadan, Anadolu’nun kavramları da iyi insanları gibi iyi atlara binip teBakakaldık kaybedilen her bir değerin ardından. Yasını tutamadan, Anadolu’nun kavramları da iyi insanları gibi iyi atlara binip terk ettiler bizi.


Oysa ne de güç ve mahir bir çabanın teriydi her biri…


Bin yıllık mazinin gül kokan kavramlarını eskicilere iki leğen karşılığında verip mandalla tutturulmuş kavramlar aldık hoyratça.”Hazineler üzerinde şarkı söyleyen dilenciler” gibi kültür yoksulu ama “dindar” olu verdik.
Annem edepli ol derdi mesela. Komşularımız edepli giyin derdi kızlarına.
Edep, edep, edep, fevkul edep, diyen Ali’nin hatırasını silip, “anglo-sakson” icadı bedevi dininin “tesettür”ünü aldık mesela.
Oysa edep de hayâ vardı, ahlak vardı, oturma-kalkma vardı, ruh vardı, hayatın her ânı vardı.
Tesettür de ise şekil vardı, emir vardı, mecburiyet vardı…
Şimdi görüyoruz makyajlı- tesettürlü suratları -ki yırtmaçları cömert- soğuk kokan uzun kafalarda yüzler yok. Yüzsüz yüz süz gülümseyen suratların ardında karanlık bir boşluk… Kaybolan bir kavram beraberinde bin değeri de alıp götürürken, yaşlı gözlerimizi ucuyla sileceğimiz tülbendimiz yok artık.
Evet dostlar, artık kızlarına edepli ol demiyor anneler, çünkü kızlar tesettürlü. Edepsiz ancak tesettürlü.
İnsanlar kavramlarla düşünür ve yaşar. Kavramlar hayatımızı şekillendirir.
“Düşündüğümüz gibi yaşar, yaşadığımız gibi düşünürüz”. Anadolu insanının irfanla suladığı bin bir emek ve bedelle gönül bahçelerinde yetiştirdiği nev-i şahsına münhasır kavramlardan birkaçını her gün terk ediyor, yerlerine ucuz Çin malı kavramlar koyuyoruz. Sonra hayatımızın neden erdemsiz, ucuz ve irfan yoksunu bir hal almasına şaşıyoruz. Sanki bu topraklarda bin yıldır yaşayanlar kâfirmiş de, yeni Müslüman olmuşlarcasına son otuz yıldır annelerimizin “edep örtüsünü” markalı eşarplarla değiştirip tesettüre girdi kadınlarımız. Edebi bırakıp evin yedek anahtar kutusunda, çıktılar meydanlara Yahudilere sövmeye Yahudilerin ürettiği eşarplarla örterek saçlarını ve küfrettiler Yahudi tüccarın ürettiği eşarbı takarak İsrail’e.
Edep yok artık aramızda. En son ne zaman duyduk bu kelimeyi.
Edep, edep…
Trafik edepsiz. Güvenlik şeridinden giderek iftara yetişmeye çalışan, yeni umreden gelmiş liberal Müslümanlarımız var şimdilerde.
İbadet edepsiz. Para istenmeyen bir cami’de bir Cuma veya bayram namazı kılanınız var mı?
Konuşmalar edepsiz…
Hâsılı edepsiz yaşama alıştırıyoruz genlerimizi.
Bol markalı, bol paralı, bol dindar, bol kapitalist…
Var mı hala edep kokan bu topraklarda edebi arayan?
Edebin topraklarında edepsizler yaşayamaz dostlar!
Edep kusar onları lağım çukurlarına…

Hiç yorum yok: