29 Kas 2011

Madımak Katilleri Avukatları Bakın şimdi Nerede?


Suriye merkezli bir mezhep çatışmasına hazır olun. Dersim tartışması bunun altyapısını hazırlıyor. Evet, Suriye üzerine oynanan kartlardan birisi de bu. Lakin, bölgede geniş çaplı bir çatışma ortamı inşa edilecek. Bunun en önemli nedeni de kapalı toplumu tanımlama ihtiyacıdır.
Bir sosyal paylaşım ağında, bana gelen bir mesaj çok ilginçti.
Dikkatli okuyunuz;
Hatırlayalım Madımak katliamının katillerinin avukatları kimlerdi ve bugün ne yapıyorlar?
Av. Hayati YAZICI 2011 Yılında kurulan yeni AKP hükümetinin Gümrük ve Ticaret Bakanı
Av. Haydar Kemal KURT, AKP Isparta Milletvekili
Av. Zayid ASLAN, AKP Tokat Milletvekili
Av. Hüsnü TUNA, 23. Dönem AKP Konya Milletvekili 
Av. Burhanettin ÇOBAN, Afkonkarahisar AKP’li Belediye Başkanı 
Av. İbrahim Hakkı AŞKAR, 22. Dönem AKP Afyon milletvekili
Av. Mehmet Ali BULUT, AKP Maraş milletvekili ve Anayasa Komisyonu üyesi 
Av. Bülent TÜFEKÇİ, AKP Malatya Milletvekili
Av. Halil ÜRÜN, RP kayıp trilyon davası sanığı ve AKP Afyon Milletvekili
Av. Mevlut UYSAL, AKP İstanbul Başakşehir Belediye Başkanı
Av. Nevzat ER, eski AKP İnönü Belediye Başkanı
Av. Ali AŞLIK, AKP İzmir Milletvekili
Av. Ekrem BEDİR, Sakarya Hendek Belediyesi meclis üyesi
Ya... Maraş Katliamı yaşandığı zaman kentin emniyet müdürü kimdi dersiniz? AKP Genel Başkan Yardımcısı olan Abdulkadir AKSU!
Demem o ki...
Türkiye’nin yakın tarihine kara bir leke olarak geçen katliamların avukatları iktidardadır.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan birilerinden özür dilemesi gerekiyorsa, ilk önce bu katliamlarının avukatlığını yapan partilileri ve dönemin Kahramanmaraş Emniyet Müdürü olan Abdulkadir AKSU adına. Bu katliamlarda hayatını yitiren insanların yakınlarından özür dilemelidir.
Orbay SOYDAN
Evet, açılacak o kadar çok dosya var ki. Sivas Madımak katilleri, bugün kalkıp özgürlükçülük oynuyorlar. Demokrasiye, köprüdeki ayı muamelesi yapan bu zihniyet, enteresan bir yanılgı içinde.
Daha önce “çukurca” olayının Suriye’yi işgal eylemi olduğunu yazmıştım. Açık konuşmak gerekirse, bu günlerde; Suriye merkezli gruplardan (PKK) etkili silahlı eylemlerin olacağı kanısındayım.
Son düzlüğe gelindi, bu işi ya bitirecekler, ya bitirecekler. Kamuoyunu hazırlamak için her yolu deniyorlar. Rus gemileri Suriye’ye boşuna gitmez. Var bir proje, ve fiiliyata geçecek diye düşünüyorum.
Suriye’de Esad yanlıların eyleminde Apo posterleri açıldı. Bütün kamuoyuna bu gösterildi. Esad-Pkk ilişkisi üzerinden, kan siyasetiyle; işgali kabul ettirmek, ve ABD askeri K.Irak’tan çekilirken bunların hayata geçmesi manidar.
Bana göre, sadece Suriye’ye girilmeyecek, K.Irak’ta da biz olacağız. Lakin, bunu Barzani talep edecek. Hatta Türkiye’ye bağlanma talebi bile olabilir. Yeter ki, Kuzey Kürdistan özerk olsun (!)
Evet. Pkk’ya karşı tavır takınan Kuzey Irak yönetimi ve akabinde Cemaat-Pkk kavgası...
Proje belli, Yeni Osmanlıcılık, sınırları genişletme talebi içeriyor. Pkk’nın Türkiye’ye değil, Osmanlı’ya karşı olduğu psikolojisi yaratılıyor. Çünkü Cemaat ile kavga demek, Osmanlı ile kavga demek.
Bu kavgadan Pkk’da nemalanır. Neticede özerklik hayata geçsin yeter. Kavga içinde kavga, olay içinde olay...
Bugüne kadar hep vatan SAĞ olsun dedik. Biraz da SOL olsun diyelim. Süreci, emek ekseninde ele almamız, emperyalist-kapitalizm ile kavga etmemiz gerekiyor. Yoksa, irin küpünde boğulacağız. Kavga, kurtuluştur. Kurtuluşun tek yolu kavgadır...
Ve şunu da söyleyeyim, çok yakında; Türkiye’nin İran konsoloslukları önünde, İran hükümetini protesto eden İslamcı gruplar göreceksiniz. Adım adım hazırlanıyorlar. İnsan hakları, demokrasi, diktatörlük..vs. Sloganları üzerinden hareketleniyorlar...
Soros iyi çalışıyor. Ama Doğu boş değildir. Ben, emperyalizm karşısında salt bir bağımsız duruş geliştirmekten yanayım. Bütün doğuyu kapsayan, sathı müdafayı öngören, hakikatlerine sahip çıkan bir mücadele...
Örgütlü emperyalizm karşısında örgütlü direniş gerektir. Örgütlülükten kastım, doğu halkları ile birleşik bir mücadele.
Araba, Kürde, Aceme bugün, daha çok ihtiyacımız var. Ya birleşeceğiz, ya da yok olacağız. Farklılıklarımız üzerinden kavga etmek, bizi barışa ve zafere değil, yıkım ve hezimete sürükleyecektir...
İslam’ın ruhu Alevilik, bedeni Sunniliktir. Ruhsuz beden, bedensiz ruh olmaz. Kavga, bedeni ruhtan ayırmış, bu şekilde iki olguyu da etkisizleştirmiştir. Etkisizleşmiş iki olgu da, bugün zafer değil, yıkım üretiyor.
Bu yüzden, tüm kavgaları terk etmeli, birleşmeli, birlik ve kardeşlik şuuru ile hareket etmeliyiz.
Buna duyduğumuz ihtiyaç aşikardır.
 

Hiç yorum yok: