Obama, aldı Ortadoğu haritasını önüne. Bir de ne görsün; Kendisine düşman olan İran ile diş geçiremediği Suriye, Türkiye’nin en büyük sınır komşuları. Ama Türkiye’nin de ipleri kendi elinde. Bir tarafta Türkiye’den toprak ve tazminat isteyen Ermenistan, diğer yanda yüreğine Türk korkusu işlemiş Yunanistan, Güneydoğu’da Türkiye’nin baş belası PKK… Obama Bey bunları görünce ellerini ovuşturdu. Hemen ‘Mr. Tayyip’i çağırın gelsin!’ diye buyurdu.White House’da, Oval salonun bitişiğindeki küçük odada oturdular. Üç beş sohbetten sonra, elindeki listeyi okumaya başladı Mr. Tayyip’e…
1- İsrail’le geçimsizlik istemiyorum. Sana ABD’deki Yahudi Lobisi, dostluk madalyası bile taktı, daha ne istiyorsun? Ara sıra göstermelik çıkışlar yapabilirsin. Ama bu danışıklı dövüş şeklinde olacak, ona göre…
2- Sınırlarınızda ‘sıfır sorun’ diye bir şey tutturmuşsun! Benim sorunum senin de sorunun olacaktır. Ben istersem sıfır olur, istemezsem yüz…
3- İsrail’i İran’dan korumak için kuracağımız füze kalkanı için en uygun yer Malatya’dır. Sesini çıkarmayacaksın…
4- Suriye ile dostlukta fazla ileri gittin. Sana bir hafta süre; derhal ilişkileri dostluktan düşmanlığa çevireceksin…
5- Eğer iktidarda kalmak istiyorsan, bizimle iyi geçineceksin. Bizimle iyi geçinmek için de, bu dediklerimi yerine getireceksin…
Başbakan Tayyip Bey, hepsine evet dedi. Sıfır sorun diyerek başladığı ilişkiler, ABD ne kadar istemişse o kadar oldu. İran; ‘füze kalkanını bombalarım’ diyor. Suriye, namlularını Türkiye’ye yönlendiriyor…ABD, Arap Baharı adıyla Ortadoğu’yu kan gölüne çevirirken, Türkiye’nin geleceğine de ipotek koyuyor, dostları düşmana çeviriyor…
Ortadoğu’da dökülen kanlar nedeniyle, ABD söylemli ‘Arap Baharı’, kan kırmızısı gül bahçeleriyle kaplandı. O güller ki, bir koklamaya görün! Her biri kan kokusu taşıyor…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder