23 Haz 2012

Dağlıca mı, Suriye mi?


Mehmetçik neredeyse bölükler halinde Dağlıca’da şehadet şerbetini içerken Başbakan Erdoğan Putin ve Obama ile Suriye’ye müdahaleyi konuşuyor!
Peki Dağlıca dediğiniz yer sınırın öte tarafı mı?
Değil, Hakkari ilimizde yani vatan toprağı!
Saldırı nereden?
K.Irak’dan!
Orası kimin kontrolünde?
İşgalcı konumundaki ABD’nin!
Böyle bir tabloda Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Obama ile Dağlıca’yı konuşması ve hatta ona, “Kandil’i söndürmezsen İncirlik Üssünü kapatır ve NATO’dan çıkarız” ültimatomunu vermesi gerekmez mi?
Üstelik Dağlıca’ya yapılan hain sızma ve saldırı ilk değil!
Sadece Dağlıca’mı, K.Irak’ı ya da Kandil’i üs yapan PKK’nın akıttığı kanlar sel olmuş durumda!
Tablo bu ama Başbakanımız Kandil’i tasfiye yerine katıldığı zirvede Suriye’yi işgalı görüşüyor!
Bir şey kesin 2002’de tükenme noktasında olan PKK’yı ayağa kaldıran ve ona psikolojik üstünlük veren AKP iktidarlarıdır!
Evet AKP yıllar yılı PKK yerine Türk Silahlı Kuvvetleri ile mücadele ettiği için bölücü örgüt artık Kürt Ulusal Kurtuluş savaşını veren muktedir bir yapı konumundadır!
Kahredici olan husus vatan ve bayrak için toprağa düşen gencecik çocukların şehadetlerinin toplumda trafik kazası misali algılanır hale gelmesidir!
Peki bu iş nereye mi gidiyor?
Bölge sınırlarının yeniden çizilmesine?
PKK artık CIA’nın bölgesel operasyon gücüdür ki PEJAK’a verilen ABD desteği artık gizlenmiyor!
Fevkalade hüzünlüyüz zira PKK ile mücadele eden kahramanlar esir alınıp zindanlara atılırken, Öcalan’a af konuşuluyor ve kınalı kuzuların kurban edilmeleri devam ediyor!.. Şehitlerimize rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum!
Genelkurmay’dan F tipine beyaz bayrak!
Duydunuz mu, Genelkurmay yıllar yılı kendine söven, kin kusan ve tezgah kuranları bağrına basıyor!
Kimleri mi?
F tipi medyayı!
Evet Genelkurmay The Cemaat medyasına var olan akreditasyonunu kaldırdı ve selam durdu!
Lafı dolandırmayacağım bunun adı beyaz bayrak yani mağlubiyeti kabul edip, teslim olmaktır!
Öyle çünkü F tipinin yaptığı onca rezilliğin karşılığı bu olmamalıydı!
Sakın bu yapılana demokrasi gereği falan demeyin!
Dünyanın bütün Ordu’larında akreditasyon vardır ve kurumsal kimliğinden ötürü tabii karşılanır.
Düşünün bu ülke de Cumhurbaşkanı ile Başbakan yani siyasiler bile akreditasyonlar yaparken TSK açık hasmına karşı geri adım atıyor!
Bu tutum TSK’nın Atlantikçi bakış yönünde kanatlandığı göstermiyor mu?
Atatürk bu yapılanı görse, bu Ordu benim ilkelerimin bekçisi der miydi?
Hiç sanmıyorum!

Hiç yorum yok: