Tayyip Erdoğan ile Bülent Arınçlar Çarşamba akşamı 5 saatlik toplantıda anlaşamadılar. Tayyip Erdoğan’ın hazırlattığı tasarı; özel görevlendirilmiş mahkemeleri kaldırmayı değil, yeni bir görev tanımıyla kendi denetimine almayı hedefliyor.
Özel görevlendirmeye devam
Ergenekon ve Balyoz tertipleriyle yürütülen yargılamalar, yine “terör ve darbe” kapsamında tutulduğu için, Özel görevlendirilmiş yargılar sürecek. Ancak görevlendiren örgütlenmede Fethullah Gülen ve Abdullah Gül’ün otoritesi kırılacak, dizginler bütünüyle Tayyip Erdoğan’ın eline geçecek. Bunu yargı bağımsızlığı yönünde bir gelişme olarak değerlendirmek, gerçekçi gözükmüyor. CHP TBMM Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, bu düzenlemenin “makyaj” olduğunu belirtiyor (Aydınlık, 28 Haziran 2012).
10 yıldır uygulanmayan TCK
Bugün bu yazının asıl konusu başkadır. Buradan ilan ediyoruz. Milli Hükümet, kısa süreli olağanüstü bir uygulama olarak İstiklal Mahkemesi’ni kuracaktır. Elbette yasa yoluyla olacak. Ceza Yargılaması Yasasında gerekli değişiklik yapılarak, arkada kalan dönemde Türkiye’nin bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne ve Cumhuriyete karşı kamu makamlarını işgal edenlerin işledikleri suçları yargılamak için, İstiklal Mahkemesi 1 yıl süreyle kurulmalı, yargılamaları 6 ay içinde sonuçlandırmalıdır.
Bu, bir intikam değildir. Uygarlığı temsil eden Cumhuriyet güçlerinde intikam düşüncesi ve uygulaması olmaz. Amaç, Türk Ceza Kanunu’nun 10 yıldır uygulanmayan hükümlerini uygulamak ve karşı devrim eyleminin faillerinin işledikleri suçlarla ilgili yargılamaları hukuk devletini işleterek sonuçlandırmaktır.
Hangi suçlar yargılanacak
İstiklal Mahkemesi’nde hangi suçlar yargılanacaktır?
1. Türkiye Cumhuriyeti devletini başka bir devlet ile düşman konumuna getiren tertiplerde ve eylemlerde bulunmak.
2. Yabancı devletlerin Ortadoğu ve Türkiye projelerinde görev alarak, Türkiye’nin toprak bütünlüğüne karşı veya Türkiye’nin topraklarının bir kesimini yabancı devletlerin egemenliğine devretmek amacıyla yapılan eylemlere katılmak.
3. Yabancı devletlerle gizli anlaşmalar yaparak, Türkiye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne karşı eylemlere katılmak.
4. Yabancı devletlerle işbirliği yaparak, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni “kafese kapatmak” yoluyla Orduyu etkisiz hale getirmek ve Türkiye’nin bölünmesine yönelik uluslararası tertip ve eylemlere katılmak.
5. Türkiye devletinin içinde, gizli bir örgüt kurarak, yabancı devletlerin örgütleriyle birlikte TSK’yi ve Türkiye yurtseverliğini etkisiz kılmak için tertipler yapmak, düzmece belgeler üretmek yoluyla Türkiye’nin bölünmesi eylemine katılmak.
6. Yabancı ülkelerden yasadışı yollardan milyarlarca Dolar para alarak, komisyonları “üçe kapatarak”, Türkiye’yi başka devletlerle düşman konumuna düşüren veya Türkiye’nin toprak bütünlüğünü hedef alan uluslararası tertiplere ve eylemlere katılmak.
7. Yönettikleri siyasal partileri laikliğe karşı faaliyetin odağı haline getirerek Cumhuriyete karşı yıkıcı eylemlere katılmak.
Anayasa Mahkemesi hükmüyle saptanmış suçlar
Bu eylemlerin hepsi TCK’de devlet aleyhine ve Türkiye’nin toprak bütünlüğüne karşı suçlar kapsamında tanımlanmıştır. Bu suçlar, açıkça milletin gözleri önünde işlenmektedir ve hatta Anayasa Mahkemesi’nin 31 Temmuz 2008 tarihli AKP hakkında verdiği kararda da yargı hükmüyle saptanmış ve fiilleri de isim isim belirlenmiştir. Ne var ki, Cumhuriyet yargısı, ABD güdümlü bir karşıdevrimle etkisizleştirilmiştir.
Bu süreçte Cumhuriyetin ve vatanın temelini oluşturan Atatürk Devriminin yargılandığı bir yere gelinmiştir.
İstiklali yargılayanlar yargılanacak
İstiklal Savaşı’nın kapsamında bugün İstiklal Mahkemeleri de yargılanmaktadır. Oysa İstiklal Mahkemeleri olmasaydı, İstiklal Savaşı kazanılamazdı.
Bugün, Türkiye’deki mücadele, bir bakıma İstiklal Mahkemeleri’ni kuranlar ile İstiklal Mahkemeleri’nin hükümlüleri arasındadır. Aslında İstiklal Savaşı ve Cumhuriyet yargılanmaktadır. Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, 28 Şubat, Odatv davalarında yapılan iş budur.
Ama göreceksiniz bu sürecin sonuna gelinmiştir. İstiklali yargılayanlar, İstiklal Mahkemeleri’nde yargılanacaklardır. Hepsi 100 kişiyi geçmez.
Cumhuriyeti yıkmaya kalkanlar Türkiye’nin toprak bütünlüğünü parçalamak için yabancı devlet tertiplerinde görev yapanlar, Cumhuriyetin adaletine hesap vereceklerdir.
Son Güncelleme: Pazar, 01 Temmuz 2012 22:13
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder