Bu hafta Ezber Bozanlar’ın konuğu Doç.Dr.Caner Taslaman oldu. Yaklaşık 10 kitap ve yaptığı etkili çıkışlarla tanınan Caner Taslaman, İslam konusunda gayet birikimli biri.
İslam’a göre Evrim teorisini var mı, yok mu?
Caner Taslaman; “Bu hususta, belirli bir netlik ortaya koymanın anlamlı olmadığını, lakin Kur’an’ın evrimi reddetmediğini, evrime inanan birinin dinden çıkmayacağını ifade etti.”
Evrim teorisinin tarihsel gelişimine dikkat çeken ve bu konuda önemli açıklamalar yapan Taslaman, Kur’an’ın yaratılış bahsinin evrimsel bir yaratılışa işaret edebileceğini söyledi...
Programa gelen soruları okuduğumda, tepkilerin geleneksel önyargıları içerdiğine şahit oldum. Tepkiler genellikle, “evrim varsa Allah yoktur, Allah varsa evrim yoktur ekseninde olgunlaşmıştı.”
Bu hatalı tutum, maalesef yaygın anlayışın ve kutuplaşmanın da resmi oluyor.
Kur’an’a göre insanlık yeryüzünde yaratılmıştır. Ve belirli aşamalar halinde yaratılmıştır. İşte din bu noktaya kadar gelir. Bundan sonrasını Allah’ın diğer ayetlerine (bilime) devreder. Bilim bu aşamalı yaratılışın nasıl cereyan edebileceğini alır, inceler, tartar ve neticeye ulaşır.
Bir Müslüman, canlılığın belirli aşamalardan geçerek yaratıldığına pek tabi inanabilir. Hatta bu durum, aslolandır. Kur’an’a göre Adem’in ilk insan olması söz konusu değildir.
Adem bir jenerasyon, toplum ve üstşuur adıdır. Bu detayları “Şeytan Evliyaları” adlı kitabımda kapsamlıca ele almıştım...
Evrim konusu, İslam dünyasında bir dönem ciddi biçimde ele alınmıştır.
Lakin, son 100 yıldır gerilen hatlar, selefi-vahhabi içtihadı; bu tür ilmi konuların tartışılmasından ziyade, dile dahi getirilmemesini sağlamıştır.
Selevi-vahhabi içtihadı üzerinden okuduğumuzda, Adem baba cennetten paraşütle inmiş oluyor. Ne gariptir ki, İncil’in genesis bölümünün basit bir kopyası olan izahlar Kur’an’a uymuyor.
Kur’an’ın Kalem suresinde “ashabel cenneti” ifadesi kullanılır ve yeryüzünde bir bahçenin sahiplerine işaret ettirilir. Yani Kur’an defalarca yeryüzü bahçelerine cennet demiştir.
Adem’in cennetten çıkartılışı, tahrip ederek; kendi elleriyle çürüterek içinde bulunduğu ortak kolektif alandan mahrum hale gelişidir.
Bu açıdan Adem kıssası bir şahıstan ziyade, bir jenerasyona, topluluğa işaret etmektedir.
Bu anlamda yararlı bir program yaptığımız kanaatindeyim. Tekrarını izlemek isteyenler bu gece saat 00:00’da Ulusal Kanal’ı seyredebilirler.
Kur’an’da ki evrimden bahsetmişken “Yılmaz Yunak”ın kaleme aldığı “Kur’an’da ki Maymun” adlı kitabı es geçmeyelim. Okumayan varsa, okumalı derim. Çünkü iyi bir derlemedir.
İnsan, hayvan akrabalığından neden rahatsız olur?
Mesela, bir bakteriden; ya da hayvandan türediği fikri insanı neden rahatsız eder?
İnsanın tabiat karşısında ki rahatsızlık verici tahakküm güdüsünden olabilir mi?
İnsan kendisini doğadan soyutladıkça “üstün bir varlığa mı dönüşüyor?”
Siz hiç, ozon tabakasını delen eşek gördünüz mü? HES yapan, saman savaşları yapan, ot biriktiren, tecavüz eden, eroin kullanan, küfür eden, gasp eden, tahakküm kuran, diğer canlılığı düşman belleyen, kira alan, çit çeviren...
Bu işleri yapan “eşek” gördünüz mü?
Allah Allah, niye “eşek” bizim toplumda hor görülür bu kadar?
Garip...
Soruyorum size, “eşek mi daha yararlıdır şu tabiat için” yoksa “insan mı?”
Esenlikler..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder