27 Nis 2013

Bilimsel bakışla AKP ve ‘İkincilerin Cumhuriyeti’


Ak kurt, kara tahtayı daha bir yol kemir,
çekin ki körükleri
ateşe girdi demir.
Nâzım Hikmet
Son genel seçimden önce yayımlanan İkincilerin Cumhuriyeti kitabında ChristosTeazis’in AKP’yle ilgili öngörüsü gerçekleşmiş görünüyor: “Kanımca Adalet ve Kalkınma Partisi bir dönem daha iktidarda kalacak ve bu üçüncü döneminde devletin yeni kırmızı çizgilerini belirleyecektir ve yeni oluşacak herhangi bir siyasi oluşum da siyasetini bu yeni kırmızı çizgiler üzerinden yürütmek durumunda kalacaktır.”
AKP’nin üçüncü dönemi “yargı işini halletmekle” başladı. Üniversiteye “türbanlı” girmek yasak olmaktan çıkarken, yasalara dayanarak, “türbanla” ders izlenemeyeceği uyarısında bulunan öğretim üyesi Pekkanlı’ya verilen hapis cezasıyla yeni durum tescillenmiş oluyor. İşte, size yeni kırmızı çizgi; “türbana” yan bakan yanar!
Eski düzenin en bilinen kırmızı çizgisi, Kuzey Irak’ta bir Kürt devletinin kurulmasıyken, şimdi bir tek bağımsızlığının ilan edilmesi eksik kalmış bu devletin yöneticisi, ABD işbirlikçisi Barzani Ankara’ya geldikçe kırmızı çizgiler yayılarak kırmızı halıya dönüşmektedir.
Esad’ın iktidarda olduğu bir Suriye ise, Türkiye’nin yeni kırmızı çizgilerinden biri haline getirilmiştir. Hatay’ın Suriye’ye saldıran “ÖSO” komandolarının yolgeçen hanına çevrildiği koşullarda, silah sevkiyatı devletin ambulanslarıyla, gazetecilerin fotoğraflayabileceği ölçüde pervasızca yapılmaktadır.
TESEV’cinin zulme sivil desteği
Teazis’in, Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde AKP üzerine hazırladığı doktora tezinden kitaplaştırılan İkincilerin Cumhuriyeti’nin öngörüsünü, bu yeni kırmızı çizgileri benimseyen bir “yeni oluşumun” doğrulama girişimi de eksik değildir.
CHP, Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığa getirilmesiyle birlikte artık “yeni bir siyasi oluşum” olarak değerlendirilmektedir. Bu yeni oluşumu adlandırmak için “Yeni-CHP”den “Ak-CHP”ye uzanan bir dizi öneriye Aydınlık yazarlarında sıkça rastlıyoruz. Hatay halkı, 16 Eylül’de, AKP’nin savaş politikasına tepkisini bir mitingle göstermek isteyince, yasakla ve polisin görülmemiş saldırısıyla karşılaştı. Bu manzara karşısında CHP Genel Başkanı ne yaptı? Bir hafta sonra Hatay’a gitti ve valinin makamından, miting yasağını TESEV Türkçesiyle şöyle savundu: “Dolayısıyla burada eğer bir sivil toplum eylemi olacaksa, o sivil toplum eyleminin bölgeye, halka zarar mı, yarar mı getireceğinin iyi düşünülmesi lazım. Bu çerçevede kararı verecek olan buradaki yönetimdir.” İktidarın zulüm sahnelerini “ak”lamak, halkın isyanını bastırmak için kendi seçmenini bile kaybedecek bir yol izleyerek AKP’nin yardımına koştu. “Yeni oluşum” Y-CHP için de Esad’lı Suriye kırmızı çizgi olarak kabul edilmiş görünüyor.
Gericilerin ikinci dini demokrasi mi?
Y-CHP’nin birçok konuda AKP’nin stepnesi gibi hareket etmesi, Teazis’in öngörüsünün büyük ölçüde gerçekleştiğini düşündürüyor. Cumhuriyetin yıkımı, yeni bir rejimin fiilen kuruluşu tamamlanmıştır. İş yeni anayasaya ve birkaç fotoşop rötuşuna kalmıştır.
AKP’nin, “Balyoz” mahkûmiyetleri, imam hatipleştirilen ilk ve ortaöğretim sistemine geçiş, TSK’yi etkisizleştirme, Harp Okullarını imam hatip mezunlarına açma, basını büyük ölçüde yandaşlaştırma başarısıyla taçlandırdığı yeni kongresini daha iyi değerlendirmek için ChristosTeazis’in kitabı yararlı olacaktır. Yazar AKP’yi Cumhuriyet tarihi içindeki köklerine inerek inceliyor. “İslamcı hareketin” güçlenme ve iktidarı ele geçirme sürecini, yön veren aktörleri ve İslami harekete getirdiklerini zengin bir kaynakçaya dayalı olarak öğrenme olanağı buluyoruz. Bu tarihin en kilit kavramlarından birinin “demokrasi” olduğunu görmek doğrusu çok düşündürücü. İslamcıların en çok savundukları ve yasaları değiştirdikçe güçlendirdikleri, ne mene bir şey olduğunu bugünlerde en iyi Hataylıların öğrendiği bu “ileri” demokrasi oluyor.
Teazis’in kitabı bilimsel ve dışarıdan bakışın getirdiği nesnellikle AKP’yi daha iyi anlamak için iyi bir başlangıç.

Son Güncelleme: Salı, 02 Ekim 2012 18:08

Hiç yorum yok: