Ali Toron etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ali Toron etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Ara 2019

AKP NİN HESABINI VEREMEDİĞİ KONULAR

1)Gündemden düşmemesi gerekenler; 1. DİPLOMA 2. "Ayyaş" 3. "BOP Eş Başkanıyım" 4. Kumpas 5. Gezi 6. Kabataş
7. "Camide içki içtiler" 8. 17-25 Aralık hırsızlık haftası 9. Çözüm süreci ihanet 10. Mavi Marmara 11. Bakara Makara
12. "Fetoşa Ne istedi de vermedik?
13. 15 Temmuz Allahın lütfu" 14. 16 nisan Mühürsüz oylar 15. EMAVİ cams+ 16. 24 Haziran seçimleri (Adam nasıl kazandı) 17. Bahçeli neden u dönüşü yaptı. 18. Urfa'ya neden ABD üs kurdu 19. Osman Öcalan'ın TRT'ye çıkarılması. 20. Tank, palet fab.
21. Deniz Feneri

21. Kaz dağları talanı 22. Gümüş hane Derin gölün yok edilmesi. 23. Anayasa ihlalleri 24. Kadın Cinayetleri. 25. Vakıflarda, yurtlarda, Kur'an kurslarında çocuklara tecavüzler. 26. Andımızın kaldırılması. 27. Katar'la ilişkiler. 28. Zekeriya Öz neden Almanya'dan istenmiyor.
29. Kabataş türbanlı bacı yalanı, cuma görüntüleri.
30. Arınç'a suikast yalanı.
31. Kozmik odaya girilmesi.
32. Sümeyye'ye suikast yalanı
34. Bilinçli Suriye'lilerin ülkemizi işgal ettirilmesi. 35. Doğu köylerimize Afganlıların yerleştirilmesi ve maaşlı 150 bin Afgan çobanı. 36. Suudi gazetecinin katledilmesi. 37. Orman yangınları, THK uçaklarımız. 
38. Türk-iş başkanının rezaleti.
39. Milli bayramlarımızın yok sayılması.
40 Atatürk'e hakaret edenlerin yargılanmaması. 41. 3. Havalimanı rezaleti ve soygun derecesinde harcanan para. 42. Şehit yakınlarına bağışlanan milyonlarca para. 43. Numan Kurtulmuş'un U dönüşü. 
44. Süleyman Soylunun U dönüşü.
33. Burak'ın askerlikten Kaçmak için testis kanseri yalanı.
45. Ülkemizin yer üstü, yer altı kaynaklarımızın satılması 46. Davos'ta İsrail ile danışıklı "One Minute"şovu youtu.be/6G7yS1CEbH4 47. 2014 yılında 29 Ekim!! pyd-pkk-ypg teröristlerin topraklarımızda Suriye'ye geçmesi youtu.be/QMk3moVfiEw
48. Akepelilerin tepeden tırnağa Fetullah güleni öven, savunan konuşmaları youtu.be/5jvKpno8I5I 49. Anayasa'nın kararlarını tanımaması sonra kendi, kendini yalanlaması 50. TUGEV ve ENSAR'ın ABD'de ortak vakıf kurup, bu vakıfa para Aktarılması
51. ASELSAN Mühendislerinin öldürülmesi.! (Bu mühendisler savaş uçaklarımızın sistemini kilitleyen yazılımı çözmüşlerdi Ve Araçların sadece SU ile çalışan sistemi bulmaları) 52. TSK'nın TANK, PALET FAB. BEDELSİZ.!!! VERİLMESİ.
53. Kanal İstanbul kepazeliği.
54. Katar Emirinin annesine proje ile ilgili rant alanlarının satılması (44.000m2)
55. Adalet bakanının Haznevi tarikat liderinin elini öpmesi.
56. Resmi gazetede şeri hükümlere yer verilmesi
57. Üniversitede Arapça İstiklal marşı okunması.

1
32
83

6 Mar 2014

Günah İşleme Özgürlüğü

Dün bu zatı izledikten sonra gerçekten cehaletin ayağa kalkıp yürüdüğünü gördüm. Resmen adam ekrana çıkmış bu da oldu dedirtecek açıklamalar yapıyor.

İşte açıklama

“Bu noktada kaçırdığımız çok önemli bir ayrıntı var. Allah, insana günah işleme özgürlüğü vermiştir. Günahsızlık talep etme hakkı vermemiştir. Af dileme hakkıyla günah işleme özgürlüğü vermiştir. Hz. Peygamber günahları açan değil örtücü olan bir rahmet geleneğinin mimarıdır.
17 Aralık'ın felsefi boyutu konuşulmadı. 17 Aralık'la insanların günah işleme özgürlüğüne müdahale edildi. Günahları ortaya saçarak Allah'ın hududuna müdahale ediliyor.”

Bakanların evlerine doldurdukları ve hesabını şimdilik veremedikleri milyonlarca liranın günah işleme özgürlüğü içinde olduğunu ve buna müdahale edildiğini söylüyor. Dine yalan söyletiyor.
Bu iktidarın bana yaptığı tek iyilik Yaşar Nuri Öztürk, Eren Erdem, İhsan Eliaçık, Zekeriya Beyaz,Turan Dursun, Muhammed İkbal gibi değerli insanların kitaplarını okuma anlama ve değerlendirmeye teşvik etmesidir. Çünkü bizi Allah ile aldatacaklarından emindim.(Geçmişte yaptıkları gibi)

Şimdi ben bu zata kurandan yanıt vereyim.

Lukman suresi 33, Fâtır suresi 5 ve Hadid suresi 14. Ve bu tabiri kullanırken söylediği aynen şudur: “Dikkat edin, sizi aldatan sakın Allah ile aldatmasın!”.

Doğru İnsanı günahlar değil, riya batırıyor. Mahveden bela günah değil, riyadır.

Kur’an, günahın her geçtiği yerde Allah’ın rahmet ve merhametini anarken, riyanın her geçtiği yerde azap, tehdit ve hüsranı anmaktadır. Hz. Peygamber’e yöneltilen şu hitaba bakın:
 “Yemin olsun, sana ve senden öncekilere şu vahyedilmiştir: Eğer şirke düşersen,  eylemin/üretimin/ibadetin kesinlikle işe yaramaz hale gelir ve mutlaka hüsrana düşenlerden olursun.” (Zümer suresi, 65)

Kur’an’a göre, riya, şirkin en tehlikeli ve namert şeklidir.
Bu insanlar halk adına halkı yönetmek  için devletin en üst kurumunda göreve gelmişlerdir ve ellerinden geçen her kuruş kamunun dur. (Maaşları dahil) Şeffaf bir şekilde kamuyu aydınlatmak ve bilgilendirmek zorundadırlar.(Yakalandıktan, basıldıktan sonra değil)

Kamu hırsızlığını günah sınıfına sokmak Allah’a, kitaba karşı gelmektir. İnanın bu ahmakça açıklamalar insanların dinden nefret etmelerini hızlandırıyor ve bu nefret hem ülkeyi felakete götürüyor hem de dinimize, ruhsal hayatımıza kötülük ediyor.

Okuma oranının çok düşük olduğu bir ülkede yukarıdaki açıklamanın insanlara nasıl bir mesaj verdiğini düşünelim.

“Çalabilirim, yakalanmazsam bu benim günah işleme özgürlüğüm olur. Yakalanırsam mahkemede günah işleme özgürlüğüme zarar verildiğinden tazminat davası açıp kazanabilirim.”

Kısaca riya, çıkarcılık, kamu hakkı talanı o hakların ait oldukları yere ulaşmasına bir biçimde engel olmak ve bu olanlara göz yummak, seyirci kalmak, yapılanları dinle aklamaya çalışmak Kuran’ın asla bağışlamadığı GÜNAH' lar dan değil yasaklar dandır.





26 Şub 2014

"Kuzu"nun tweet'i

Kuzu tweet'inde "Halkın arasındayım;İnanın bu uydurma kaset ve ses kayıtlarına doğru olsa bile inanan yok. Millet bu iktidardan memnun. Enerjinizi başka yere. Kasetlerin muhtevasını bırakın Mahkemeler değerlendirsin. Kesin karar olmadıkça masumiyet esastır ve herkes suçsuz sayılır. Ben buna hep uydum" dedi.





Yukarıdaki sözler ne acıdır ki doğru. Aşağıdaki beyanlarda bunu teyit ediyor.

"Ben başbakanın götünün kılıyım"
"Dik dur eğilme"
"Kefenimizle geldik ölümüne seninleyiz"
"Tayyip reis, bu millete ne yapsan arkandayız"



Şimdi ben 54 yaşındayım ve soruyorum.

Bu histerik ve cahil insan grubu 10 yıl öncesine kadar laik, demokratik, sosyal hukuk devleti olduğunu söyleyen bir ülkede nasıl yetişti?
Bunlar her sene 29 Ekim, 19 Mayıs, 23 Nisan ların kutlandığı bir ülkede nasıl varoldular?
Biz 54 yıl bu insanlara eğitim sistemimiz içinde ne anlattık, neyi öğrettik.
Bilim,  felsefe anlatan öğretmenlerimiz, üniversite hocalarımız başka bir şey mi öğretti?Aklıma öğrenciyken kitaplarımızın içine saklayıp okuduğumuz tommiks, teksas dergileri geldi. Acaba eğitmenlerimiz üniversite hocalarımız ders kitapları içinde başka bir şeyin ilmini mi anlattı insanlarımıza?
Kemikleşmiş ve sorgulamayan kafa yapısını nasıl ürettik?
Eleştiri yapmak yerine yanlışa daha çok yapışan fanatizmi nasıl oluşturduk?
İlahiyat fakültelerinde, imam hatip liselerinde hangi Kuran'ı öğrettik?
Hukuk fakültelerinde adalet adına ne anlatıldı gençlerimize?
Gençleri yetiştiren eğitimcilerimizi kim yetiştirdi ve ne öğretti?
Güzel ülkemiz 10 yılda nasıl 2 tane takunyalı ebu cehil kafalı insanın eline nasıl teslim edildi?

Demokrasi ile yönetilen bir ülkede 17 Aralık sonrası hiç bir hükumet ayakta kalamazdı. 

Türkiye Cumhuriyetinde 1970 yılı itibari ile iktidarlar AB Ülkeleri -ABD desteği ve yönlendirmesi ile birlikte ülkemizin yüzünü bir daha sola, aydınlanmaya, insan haklarına, hakka ve hukuka, ulusal birliğimize çevirmemek konusunda plan ve programlarını uygulamaya geçirdiler. 12 Eylül darbesi ve güvenlik konseyi üyelerinin yeşil kuşak projesi ile uygulamaya hız verildi. Ayınlarımız haince planlarla yok edildiler. (Öldürülen aydınlarımızın listesine ve tarihlerine bakın) Onlara göre dindar nesiller "gomonist" geçliğe tercih edildi.


12 Eylül 1980 öncesi

1) Deniz Gezmiş,Yusuf Aslan,Hüseyin İnan (6 Mayıs 1972) 3 Bizden 3 onlardan olsun diye asıldılar.

2) Doç. Orhan Yavuz (15 Haziran 1977)
Erzurum Atatürk Üniversitesi''nde ögretim
üyesiyken kampüste biçaklanarak öldürüldü.

3) Dogan Öz (24 Mart 1978)
Ankara Cumhuriyet Savcilarindan, demokrat
kimligiyle taninan Dogan Öz, evinin önünde
otomobiline binerken 6 el ates sonucu
öldürüldü.

4) Hamit Fendoglu (17 Nisan 1978)
Malatya''nin bagimsiz belediye baskani iken,
evine gelen bombali paket sonucu gelini ve
iki torunuyla birlikte öldü.

5) Doç. Dr. Bedrettin Cömert (11 Temmuz
1978) Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi
Kürsüsü ögretim üyelerinden ve Türk Dil
Kurumu üyesi olan Cömert evinden çikista 3
katil tarafindan öldürüldü.

6) Bedri Karafakioglu (20 Ekim 1978) ITÜ
Elektrik Fakültesi Dekani iken öldürüldü.

7) Abdi Ipekçi (1 Subat 1979) Milliyet
Gazetesi basyazari Abdi Ipekçi,
Tesvikiye''deki evinin yakininda otomobilinde
kursunlandi. Katili Mehmet Ali Agca halen
Papa''ya suikastten tutuklu.

8) Cevat Yurdakul (28 Eylül 1979) Adana
Emniyet Müdürü iken öldürüldü.

9) Prof. Ümit Doganay (20 Kasim 1979)
Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi
ögretim üyesiyken evinin önünde öldürüldü.

10) Prof. Cavit Orhan Tütengil (7 Aralik
1979) Istanbul Üniversitesi Iktisat
Fakültesi Sosyoloji Enstitüsü Baskani iken
evinin az ilerisindeki otobüs duraginda
öldürüldü.

11) Ümit Kaftancioglu (11 Nisan 1980) TRT
Programcisi ve yazar Kaftancioglu
Mecidiyeköy''de vuruldu.


11) Dr. Sevinç Özgüner (23 Mayis 1980) Türk
Tabibler Birligi Merkez Heyeti üyesi iken
evlerine yapilan baskin sonucu öldürüldü.

12) Kemal Türkler (15 Temmuz 1980) DISK
Genel Baskani, sendikaci Türkler, evinin
önünde öldürüldü.

12 Eylül 1980 sonrasi

13) Prof. Muammer Aksoy (31 Ocak 1990) Eski
CHP milletvekili, Atatürkçü Düsünce Dernegi
kurucularindan Muammer Aksoy, evine dönerken
öldürüldü.

14) Çetin Emeç (7 Mart 1990) Hürriyet
Gazetesi Genel Yayin Koordinatörü ve yazari
gazeteci Emeç, evinini önünde arabasinina
açilan ates sonucu öldürüldü.

15) Turan Dursun (4 Eylül 1990) Özellikle
dine yönelik elestirileriyle taninan yazar
Dursun, Kosuyolu''ndaki evinin az ilerisinde
öldürüldü.


16) Bahriye Üçok (6 Ekim 1990) Ilahiyat
Fakültesi eski dekani ve o zamanki SHP''nin
parti meclisi üyesi doçent Üçok evine
yollanan bir bombali paketin patlamasi
neticesi öldü.

17)Musa Anter (20 Eylül 1992) Kürt aydin ve
yazari Anter, Diyarbakir''da öldürüldü.

18)Esref Bitlis (17 Subat 1993) Jandarma
genel komutani Esref Bitlis''in ölümü resmen
"uçagindaki buzlanma" olarak açiklansa da,
kanaatler bunun bir suikast oldugu yönünde.

19) Ugur Mumcu (24 Ocak 1993) Cumhuriyet
gazetesi yazari ve Türkiye''deki sol
aydinlarin en seçkinlerinden Ugur mumcu
evinin önünde arabasina konulan bombanin
patlamasi sonucu öldürüldü.

20)Ahmet Taner Kışlalı (21 Elim 1999)Ankara'da evinin önünde uğradığı bombalı saldırı sonucu hayatını kaybetmiştir.

21) Necip Hablemitoğlu (18 Aralık 2002)Devletçi bakış açısı ile maruf bir kişiydi. alman vakıflarına, bilumum bölücü ve irticai oluşumlara, özellikle fethullahçılara takmıştı.

22) Sivas Madımak Otelde yakılarak öldürülen 35 aydınımızı unutmayalım.


ANAP ve AKP cemaatin devlet kurumlarına nüfus etmesi için uygun ortamı yarattı ve istenen şimdi gerçekleşmek üzere.

Ulus bilinci,
Vatan sevgisi,
Bağımsızlık savaşı (Kurtuluş savaşımız),
Atatürk sevgisi diyemiyorum en azından onu anlamak,
Cumhuriyet,
Hakça üretim ve paylaşım,
Bayrak,
Türk olmak gibi değerler, kavramlar sayelerinde belinden kırılmış ve anlamını yitirmiştir.

Tehlikeyi bir tek Türk Silahlı Kuvvetleri farkına varmıştı. Onlarda sahte delil ve belgelerle planın bir parçası olarak hapiste çürütülüyorlar.(Bence artık TSK değil SK)

Sermaye çevresi ulusal olmaktan çıkarılmış, yumuşatılmış adıyla acımasız globalizme entegre edilmiş bir yapıya kavuşturulmuş.(Biat edenler şanslı) Üretemeyen ihale için iktidara kapılanan durumunda.

Eleştirmeyen, analiz edemeyen, mantıklı düşünemeyen, fanatik, kemikleşmiş, mürit şeyh ilişkisi içerisinde seçimden seçime gidip kendisini bir kutu makarnaya satın almışa oy veren güruh.

Bizim topraklarımızda ekmek yeyip, suyunu içip bu güruhu yaratanları, onlara çeşitli kaygılarla kapı aralayanları kınıyorum ve üç evladımı onlara teslim edip bu dünyadan göçmek istemiyorum. Onları imamların fetvalarının yönettiği bir ülkede kaybedemem.

Yakın tarihte gerçekleşecek 3 seçim sonrası ülkemin geleceği netlik kazanacak. Güruh kazanırsa Irak, Libya, Mısır, Suriye ve Ukrayna'da olanlar bizimde başımıza gelecek gibi görünüyor.