“Arka bahçede ayrık otu ile tereler birbirine karışıyor. Hepsi yeşil renkte görünüyor. Kimisi zehirli, kimisi faydalı. Hangisi faydalı hangisi zehirli, ancak yiyince anlıyorsunuz” diyerek “terörü besleyen arka bahçe”den harika yorumlarda bulunmuş. Teröre destek verenler hakkında açıklamalarını sürdürmüş:
“Neyiyle destek veriyor?” diye sorup, şöyle cevaplamış: “Resim yaparak, tuvale yansıtıyor. Şiir yazarak şiirine yansıtıyor. Günlük makale, fıkra yazarak oralarda bir şeyler yazıp çiziyor.”
Ne kadar acı..100 Yıl geçse bu kafalar aynı kalacak. Ben hep bu insanların yeryüzünde ne amaçla var olduklarını,(İnsan soyunun evrimi adına daha yüksek insansal özelliklere sahip olmaları için yeryüzünde bulunması gereken insanımsılar) nasıl bir ailede büyüdüklerini, hangi okullarda hangi öğretmenler tarafından yetiştirildiklerini, yukarıdaki yorumları yapacak bilgi beceri ve deneyimleri nasıl kazandıklarını, hangi Tanrı ya inandıklarını hep merak etmişimdir.
Bu tipler için okuduğum bir kitaptan aldığım not:Onlara baktığın zaman kabalık, sığlık, düşünmeyen beyin, görmeyen gözler, gerilik, zillet, tahribat, yıkımı görürsün.
YORUMLAR
Bedri Baykam: “Bir ülkenin İçişleri Bakanı’nın böyle bir cümleyi ağzına alabilmesi o ülkede demokrasi kelimesiyle ilgili her türlü gerçeğin bir çöplükte yakılmış olduğu anlamına gelir…Önümüz hiç aydınlık değil.”
İnci Aral: “Şahin’in açıklamalarını okuduğumda irkildim, korktum. Artık sanata, edebiyata, şiire kadar vardıysa kontrol ve baskı, önümüzdeki günlerin hiç de aydınlık olmayacağını düşündüm. Umutsuzluğa kapıldım bu açıklamalar karşısında. Topluca biz hapse girelim bari.”
İpek Çalışlar: “Şiirde, romanda, resimde, kitapta, şarkılarda terörist avına yabancı değiliz… Yalnız bu durumda askeri darbe suçlamasıyla yargılanan generaller neden hapiste? Onlar çıksın, topluca bizler girelim bari de her şey ‘normalleşsin’.”
Ayla Kutlu: “…Sanatı tehdit eden bir görüş.”
Hakan Günday: “…Düşünceyi ve sanatı tehdit olarak değerlendiren bir hayat görüşü. Öyle bir görüş ki tamamen kör! Makaleyle terör olur mu?”
Ayfer Tunç: “…Sanattan terör anlamı çıkarabilen bir İçişleri Bakanı’nın olduğu bir ülkede nasıl bir gelecek kurgulayabiliriz hiçbir fikrim yok. Ressamlar da düşman ilan edildi.”
Fuat Keyman: “…Hukuku askıya alan ve bu eylemi güvenlik adına yapan bir devlet yapısına bugün sahipsek, bırakalım ileri demokrasiyi, hukukun olmadığı bir otoriter rejim içinde yaşıyoruz demektir. Çok endişe verici...”
Bu tipler için okuduğum bir kitaptan aldığım not:Onlara baktığın zaman kabalık, sığlık, düşünmeyen beyin, görmeyen gözler, gerilik, zillet, tahribat, yıkımı görürsün.
YORUMLAR
Bedri Baykam: “Bir ülkenin İçişleri Bakanı’nın böyle bir cümleyi ağzına alabilmesi o ülkede demokrasi kelimesiyle ilgili her türlü gerçeğin bir çöplükte yakılmış olduğu anlamına gelir…Önümüz hiç aydınlık değil.”
İnci Aral: “Şahin’in açıklamalarını okuduğumda irkildim, korktum. Artık sanata, edebiyata, şiire kadar vardıysa kontrol ve baskı, önümüzdeki günlerin hiç de aydınlık olmayacağını düşündüm. Umutsuzluğa kapıldım bu açıklamalar karşısında. Topluca biz hapse girelim bari.”
İpek Çalışlar: “Şiirde, romanda, resimde, kitapta, şarkılarda terörist avına yabancı değiliz… Yalnız bu durumda askeri darbe suçlamasıyla yargılanan generaller neden hapiste? Onlar çıksın, topluca bizler girelim bari de her şey ‘normalleşsin’.”
Ayla Kutlu: “…Sanatı tehdit eden bir görüş.”
Hakan Günday: “…Düşünceyi ve sanatı tehdit olarak değerlendiren bir hayat görüşü. Öyle bir görüş ki tamamen kör! Makaleyle terör olur mu?”
Ayfer Tunç: “…Sanattan terör anlamı çıkarabilen bir İçişleri Bakanı’nın olduğu bir ülkede nasıl bir gelecek kurgulayabiliriz hiçbir fikrim yok. Ressamlar da düşman ilan edildi.”
Fuat Keyman: “…Hukuku askıya alan ve bu eylemi güvenlik adına yapan bir devlet yapısına bugün sahipsek, bırakalım ileri demokrasiyi, hukukun olmadığı bir otoriter rejim içinde yaşıyoruz demektir. Çok endişe verici...”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder