Pazartesi, 24 Ekim 2011 19:37
Yeni CHP'nin 2011 Mayıs'ında oluşturduğu Anayasa Taslağı daha "Başlangıç" bölümünde "Çağdaşlaşma" ilkesine oturtuluyor. "Atatürk'ün hedefi" olarak vurgulanan "Çağdaşlaşma", gerçekte liberalizmin tezleri olarak ayrıntılı yazılmış.
Yeni CHP 'Türk Milleti'ni siliyor
CHP'nin Anayasa Taslağı "Türk Milleti" kavramını reddetmektedir. "Başlangıç" bölümünde bu Anayasanın, "Yurttaşlık hukuksal bağını, Cumhuriyetin hak eşitliği ve özgürlüklere dayanan bir arada yaşama arzusu olarak gören ve ondan güç alan Türkiye Cumhuriyeti halkı" tarafından yapıldığı vurgulanmaktadır. Evet, CHP Anayasasını yapan Türk Milleti değil "Türkiye Cumhuriyeti halkı"dır.
Yine "Başlangıç" bölümünde, "Tasada ve kıvançta ortaklık ve bir arada yaşama arzusuna dayalı Ulus anlayışı"nın vurgulanması isteniyor. Demek ki, Yeni CHP'nin ulus anlayışı, "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir" devrimci tanımından kopartılmış ve "Bir arada yaşama arzusu" temeline oturtulmuş. "Tasada ve kıvançta ortaklık" ve "Bir arada yaşama arzusu" Ortaçağ kurumlarında, örneğin aşiretlerde de sağlanabilir. Ortaçağ imparatorluklarında da şöyle ya da böyle sağlanmıştır. Ama bu kavramlar "Ulus" olmaya temel olamaz. Türkiye halkı devrimle Cumhuriyeti kurduğu için millet düzeyine yükselmiştir. Yeni CHP'nin Anayasa Taslağı Türkiye'nin "Dil, din, ırk, etnik köken bakımından çeşitliliğe ve zenginliğe sahip olmasını dikkate almak" safsatasıyla, bu ulus tanımından vazgeçmektedir. Onun toplumumuzla ilgili gerçek ve samimi tanımı "Türkiye Cumhuriyeti halkı"dır.
Ulus gerçeğini silen taslak, böylece etnik ve dinsel bölücülüğün zirvesine tırmanmaktadır. Daha doğrusu bu temelde bölünmüş Türkiye'ye temel yasa olarak giydirilmek isteniyor.
Taslak "Türk Milleti"ni sildiği için, özünde Türkiye Cumhuriyeti'ni de reddetmektedir. Cumhuriyeti kurma misyonunu üstlenmiş bir millet yoksa, ortada Cumhuriyet de yoktur. Yeni CHP'nin Anayasa Taslağı bu yönüyle de çökertilmiş Cumhuriyetin'in temel hukuk metni olarak düşünülmüş ve hazırlanmıştır. Aslında "Çoğulculuk" esaslı hazırlandığı ileri sürülen ve "Yerel Yönetim Reformu"nun hayata geçirileceğini ifade eden CHP Anayasası'na, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu açıklık getirmiştir: "Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'na koyulan çekinceleri kaldıracağız." (23 Mayıs 2011) Böylece Türkiye Cumhuriyeti'nin temel devlet biçimi olan üniter devlet de tartışmaya açılmaktadır.
Böyle bir devletin yurttaşı olmak içinse, "Hak eşitliği ve bir arada yaşama arzusuna dayanan hukuksal bağ" yeterlidir. Millet ve Cumhuriyet ortadan kalktıktan sonra, bunlara dayanan hak ve ödevlerle donanmış yurttaş kavramı da kaybolmaktadır.
Özetle; Yeni CHP'nin Anayasa Taslağı, özerklikten federasyona kadar uzanan yeni bir devlet yapılanması tanımlıyor.
BOP Eşbaşkanlığı’nın "Laikliği"
BOP Eşbaşkanlığı’nın "Laikliği"
Taslak laiklik maddesine de Tayyip Erdoğanların tanımıyla başlamaktadır: "Din ve vicdan özgürlüğü yeniden kaleme alınmalı... Bu hüküm, 'devletin dinler karşısında tarafsızlığı, inanç çoğulculuğu ve devletin dinsel baskıyı engelleme yükümlülüğü göz önüne alınarak' düzenlenmelidir."
"Din özgürlüğü", "İnanç çoğulculuğu" vb. herşey var. Ama bir tek laikliğin gerçek tanımı olan "Din ve dünya işlerinin birbirinden ayrılması" yok. Vurgu Ortaçağ kurumlarının özgürlüğüne. Maddenin son cümleleri arasına lütfen, "Devletin temel düzenini dine dayandırma yasağı korunmalıdır" ifadesi sıkıştırılmış.
Anadilde eğitim
Anadilde eğitim
Bu temel özelliklerinin yanı sıra Taslak olağanüstü "özgürlükçü"! "Kadın-erkek eşitliğine" defalarca yapılan vurgulardan, "Değişik din ve mezheplere mensup yurttaşların haklarına"; "Dinsel çoğulculuk"tan, "İbadethane statüsüne"; askerlik hizmetinde "vicdani red"den anadilde eğitim hakkına kadar, taslağın her sayfasından "özgürlük" fışkırıyor. Haksızlık etmeyelim, taslakta "Anadilde eğitim"den söz edilmiyor. Sadece, devletin, "Kişinin kendini geliştirme yönündeki haklarının kullanılmasına uygun ortamı sağlama yükümlülüğüne" vurgu yapılıyor. CHP Milletvekili Şükrü Elekdağ ise, partilerinin "Anadilde eğitimi" savunduğunu belirterek bu ifadeye açıklık kazandırıyor. (Milliyet, 26 Mayıs 2011)
CHP'nin taslağı Cumhuriyet Devriminin en temel değerlerini yadsıyarak, bırakın çağdaşlaşmayı, Türkiye’yi en az yüz yıl geriye götürüyor.
Yeni CHP'nin Anayasa Taslağı sinsice hazırlanmış. Taslağın esas vurguları burada altını çizdiğim konular olmakla birlikte, satır aralarında yer yer Atatürk, Cumhuriyet, ulus gibi değerlere yer verilmiş. Dikkatli okunduğu zaman, bu değerlerin CHP tabanını aldatmak için kullanıldığı, gerçekte ise içlerinin boşaltıldığı hemen anlaşılmaktadır.
Yedek lastik görevi
Yedek lastik görevi
Taslak yeni Anayasa yapımı için aşağıdaki yöntemi önermektedir:
"Yeni Anayasa, yalnızca Anayasa yapımı ile görevli bir Anayasa Meclisi tarafından yapılmalıdır. Bu Meclisin oluşumunda baraj olmamalı... Siyasi partilerin adil temsili sağlanmalıdır. Anayasa Meclisi’ne STK’ların, meslek kuruluşlarının, sendikaların, öğretim üyeleri ile öğrencilerin katılımı sağlanmalıdır."
Yeni CHP yukarıda tanımladığı Anayasa Meclisi'yle, BOP Eşbaşkanlığı diktasını birbirine karıştırmış olacak ki, Uzlaşma Komisyonu'na balıklama atladı. Yeni CHP'nin bugün AKP’nin Anayasa girişimine koşulsuz olarak katılması bile bu partinin Bölünme Anayasası'nda figüran rolü üstlendiğini kanıtlamaktadır.
BOP Eşbaşkanlığı diktası, AKP'nin söyleyemediklerini CHP'ye söyletiyor. CHP bu yolla iktidar olacağını hayal ededursun, öte yandan ABD, AKP'yi iktidara oturtarak, uygulamayı ona yaptırıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder