Ulusal Kanal, 2 Ocak 2012 akşamı, diğer basının görmek istemediği önemli bir haber yayımladı. Dış Haberler Şefi Merve Aksuna, Global Research sitesinde çıkan Mahdi Darius Nazemroaya imzalı “Ortadoğu’da Amerikan-İran Soğuk Savaşı ve Savaşın Genişlemesi Tehdidi” başlıklı nitelikli tahlilin İngilizce'sini sağolsun yolladı. Kanada merkezli olan bu site, ABD’nin dünya ölçeğindeki siyasetlerini izliyor ve perde arkasına ışık tutmasıyla ünlü. Umarız Aydınlık, bu yazının geniş bir özetini yayınlar.
Tahlilin Türkiye’yi ilgilendiren bölümü özetle şöyle:
ABD’nin, Türkiye’yi Suriye’ye karşı kullanması planın kısa vadeli aşaması. Washington ve Telaviv’in çıkarları, Türkiye’nin önemli bir güç olmasına izin vermiyor. ABD ve İsrail’in, bölgede Suriye’nin üzerine sürebileceği Türkiye’den başka bir güç yok. Ancak Türkiye bölgesel stratejilerinde onlara hizmet verdikten sonra zayıflatılacak ve bölünecektir. ABD’nin Kürt ayrılıkçı hareketini Türkiye’ye karşı desteklemesinin nedenlerinden biri de budur. Türkiye, iç kavgaya ve bölünmeye itilecektir.
“Saddam Hüseyin’e yapıldığı gibi”
Darius Nazemroaya, tahlilin devamında ABD’nin Saddam Hüseyin’e kurduğu tertibi hatırlatıyor ve benzerinin Türkiye’ye uygulanacağını belirtiyor. ABD’nin önce Saddam Hüseyin’i İran’a saldırtması ve arkasından Irak’ı bölmesi gibi, Ankara ile Şam arasındaki çatışma da, Türk millî birliğini bozup Türkiye’yi iç savaşa sürüklemek için kullanılacak. Dahası böyle bir savaşın Türkiye’yi Suriye’nin müttefikleri olan İran ve Rusya ile çatışmaya götürebileceği olasılığına da dikkat çekiliyor.
Global Research’ün Türkiye’ye Ortadoğu’da “casus” rolü verildiğini yazması, kuşkusuz 75 milyonluk halk için çok acıdır. Bu rol, Tayyip Erdoğan’ın 36 yerde göğsünü kabartarak açıkladığı “ABD’nin BOP Eşbaşkanı” kimliğiyle örtüşüyor. Türkiye’nin ne yapacağı ise hâlâ tartışmaya açıktır. Çünkü tahlilde de önemle belirtildiği üzere, ABD ve müttefikleri, Türkiye’nin sözünden cayma olasılığını hesap ederek, Ankara üzerindeki baskılarını ağırlaştırmaktadırlar.
Sarkozy’nin “Ermeni soykırımı” baskısının asıl nedeni
Darius Nazemroaya, Sarkozy’nin Ermeni soykırımını “reddedenleri” cezalandırma tasarısını Ermeni oylarıyla açıklayan görüşe pek iltifat etmiyor. Asıl nedeni, Türkiye’yi Suriye düşmanlığına yöneltmek olarak saptıyor. Çünkü Atlantik’teki müttefikleri, ABD askerinin Irak’tan çekilmesinden sonra, Türkiye’nin Suriye’ye karşı mevzilenmesini radikal biçimde değiştirmesinden kuşkulanıyorlar.
Stratejik müttefik, stratejik piyon ve stratejik şüpheli
Global Research’ün tahlili, PKK kuyrukçularının gözünü açmalıdır.
ABD’nin Ortadoğu’daki stratejik müttefiki İsrail’dir.
Stratejik piyonları ise, PKK ve Barzani’dir.
Türkiye, stratejik şüphelidir.
Çünkü Türkiye’nin çıkarları daha 2000’li yılların başında yapılan CIA tahliline göre Avrasya ile birliktedir. ABD ve AB, Türkiye’nin Asya’daki stratejik konumunu almasından korkuyorlar.
34 Ölüye bakın nasıl memnun olmuşlar |
PKK/BDP’nin Uluslararası Ceza Mahkemesi başvurusu
PKK/BDP’nin stratejik piyon olduğunu onların kuyruğundaki Neoliberal “sol” görmek istemiyor ama BDP/PKK, bütün stratejisini bu piyon misyonu üzerine kurmuştur. Hedef tektir: Uluslararası Camia dedikleri ABD’nin Türkiye’ye silahlı müdahalesini sağlamak.
TSK komutanları da, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne düşme tehdidiyle can telaşı içine itilmek isteniyor. Tayip Erdoğan-Abdullah Gül-Fethullah Gülen üçlüsünün ABD’nin planına katkısının güncel boyutu da budur.
BDP’nin Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne başvurmak için hazırlıklar yaptığını açıklaması, her şeyi bütün açıklığıyla ortaya sermektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder