2. İsrail Türkiye’ye doğru genişliyor
Uludere olayı ile birlikte Irak sınırının fiilen ortadan kaldırılması hız kazandı. Irak’ın kuzeyinde kurulan 2. İsrail devleti Türkiye’ye doğru genişletilirken Barzani’nin ‘Bağımsızlıktan’ söz etmesi dikkat çekti. AKP Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten 2. İsrail’in resmen kurulmasına açık destek verdi
Uludere olayı nedeniyle Türk ordusuna yönelik saldırıların asıl amacının Türkiye-Irak sınırını fiilen ortadan kaldırmak olduğu belirtildi. Bölgeyi yakından tanıyan askeri uzmanlar, bu olaydan sonra sınırdan geçişlere müdahalenin zorlaştığını belirterek, “Asker hareketsiz hale getirilmeye çalışılıyor. Sınırlar fiilen ortadan kaldırılmak isteniyor. Yapılanlar planlı ve organize. Yanlış istihbarat da bu amaç için verilmiş olabilir. Gelişmeleri çok titiz ve dikkatli değerlendirmek gerekir” dedi.
Bölgede görev yapmış bir üst düzey komutan Aydınlık’a yaptığı açıklamada, “Ülke adım adım bölünüyor. Türk ordusuna yönelik operasyonla sınırların fiilen kaldırılması çalışmaları da birlikte yürüyor. PKK’ya yardım eden müttefikimiz (!) Türkiye-Irak sınırının fiilen kalkması için uğraşıyor. Hedefleri ‘Büyük Kürdistan.’ Bunu da gizlemiyorlar” şeklinde konuştu. Bölgede uzun süre görev yapmış olan emekli Albay Erdal Sarızeybek de Uludere olaylarından sonra yaşanan gelişmeleri “Türk ordusunun elini kolunu bağlamak” olarak değerlendirmişti.
ABD destekli sivil kolluk gücü
AKP iktidarı sınırların korunması yetkisini Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) alıp, İçişleri Bakanlığı’na devrediyor. ‘Sınır güvenliği’ görevi, İçişleri Bakanlığı’na bağlı özel eğitimli sivil personelden oluşacak yeni bir teşkilata devredilecek. Hükümet bu uygulamaya gerekçe olarak AB’yi gösteriyor. AB uyum kapsamında gündeme getirilen birçok konuyu hiç açmazken AB’nin sınır güvenliği ile ilgili talebine hemen karşılık vermesi anlamlı bulunuyor. Avrupa Birliği uyum kapsamında yapılacak yasa değişikliğinin ardından, asker, sınır güvenliğinden çekilecek ve yerine profesyonel personelden kurulu sivil kolluk gücü geçecek. Yeni teşkilat ilk etapta 50 bin personelden oluşacak. Yeni sivil kolluk gücü, askerin kullandığı ağır harp silahları ile donatılacak. Hükümetin sınır güvenliğini askerden alıp sivil güçlere devri konusundaki kararı ABD tarafından da destekleniyor. Bu konu Genelkurmay eski Başkanı Işık Koşaner’in dinleme kayıtlarında da yer aldı. Koşaner bu durumu kabul etmeyeceklerini “Herkes işine baksın” diyerek ifade etmişti.
‘Hükümet böyle istiyor’
Bölgeye son dönemde atanan yöneticiler Türkiye-Irak sınırının fiilen ortadan kalkmasını destekler bir tutum içinde. Bu konuda hükümetten gayrı resmi bir talimat almış gibi hareket ediyorlar. Bu durum da zaman zaman bölgede görev yapan komutanlarla tartışmalarına bile neden oluyor. Bölgede görev yapmış bir üst düzey yönetici, başından geçen bir olayı anlatırken, “Biz mevcut yasaları uygulamak istedik, kaçakçılığa engel olalım dedik amirlerimiz ‘kardeşim hükümet, iktidar milletvekilleri böyle istiyor. Sen kahramanlık mı yapmak istiyorsun? Başka işin yok mu?’ diye tepki gösterdi. Bölgeye atanan kamu görevlilerinin çoğunun cemaate yakın kişiler olması da dikkat çekici” dedi. Üst düzey yönetici “Sınırları biz korumazsak zaten Irak tarafı korumuyor. Onların işine geliyor. Bizim anladığımıza göre sınırların fiilen kaldırılması konusunda yazılı olmayan bir anlaşma var” diye konuştu.
Amerika’nın Ankara Büyükelçisi Pearson Irak’ın işgalinden hemen sonra yaptığı açıklamada, Irak sınırının kaldırılmasından söz ederek, “Güneydoğu ile Kuzey Irak ortak ekonomik bölgedir” demişti. Pearson’un bu açıklamasından sonra bölgede yaşayan insanlar Erbil’e yönlendirildi. Hakkari ve Şırnak’ta birçok kişi Irak’ın kuzeyinde kurulan 2. İsrail devleti nüfusuna kayıt yaptırırken, birçok kişi de çocuğunu Erbil ve Süleymaniye’deki üniversitelere kayıt yaptırdı. 2. İsrail devleti nüfusuna kayıt yaptıranların tamamına yakınının Kerkük’e kayıt yaptırması dikkat çekti. PKK’nın da bölgede yaşayanların 2. İsrail devleti nüfus kaydı yaptırmalarını teşvik ettikleri öğrenildi.
Türkiye-Irak sınırının fiilen ortadan kaldırılmasının bir başka nedeni de kaçakçılıktan elde edilen kârlar. Kaçakçılıkta ilk sıraları sigara ve akaryakıt kaçakçılığı alıyor. Türkiye’de sigara fabrikalarının satışları hızla düşerken kaçak sigaranın pazar payı da hızla yükseliyor. Sigara kaçakçılığından Barzani ve PKK’nın kazancı milyarlarca liraya ulaşırken Türkiye Cumhuriyeti de milyarlarca lira vergi kaybına uğruyor.
Kaçakçılıkta ikinci sırayı akaryakıt kaçakçılığı almış durumda. Barzani yönetimi Beiji rafinerisinden bölgenin ihtiyacı olarak büyük miktarlarda fuel oil alıyor. Bunu Türkiye üzerinden ithal ettiği kimyasallarla karıştırarak mazot üretiyor ve kamyonlar aracılığı ile ve katır sırtında Türkiye’ye geçiriyor. Bu yolla elde edilen gelirin de 100 milyonlarca dolar olduğu ve elde edilen gelirin de PKK ile paylaşıldığı bildiriliyor.
‘Barzani AKP’ye güveniyor’
Türkiye ile 2. İsrail arasında sınırları fiilen ortadan kaldırma çalışmaları sürerken Barzani’nin Irak Merkezi Hükümeti’ni ‘bağımsızlıkla’ tehdit etmesi dikkat çekti. Barzani’nin bu tavrında AKP yönetiminin etkili olduğunu kaydeden bölge uzmanı bir emekli general şu görüşleri savundu:
“Barzani’nin dört bir yanı çevrili. Güneyinde Merkezi Irak Hükümeti ve Araplar var. Batısında Suriye, doğusunda İran bulunuyor. Suriye ve İran Barzani’nin bağımsızlığına ‘evet demez. Tek çıkışı Türkiye. Önce Amerika’ya, sonra da AKP’ye güvendiği için bağımsızlıktan söz edebiliyor. AKP ile kapalı kapılar arkasında yapılan görüşmelerde verilen sözler onu böyle konuşturuyor. Irak’ın kuzeyinde kurulan kukla devlet adım adım Türkiye’ye doğru genişliyor. Türkiye’yi yönetenler seyrediyor. Buna karşı çıkması gereken Türk ordusu da kendi güvenliği ile uğraşıyor. Tam anlamıyla kıskaç altında. Organize bir durum söz konusu.”
AKP’den 2. İsrail’e destek
AKP Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten Irak’ın kuzeyinde Barzani bölgesinde Kürtçe yayın yapan Aknews Haber Ajansı’na, yaptığı açıklamada ABD’nin fiilen kurduğu 2. İsrail devletine açık destek verdi. İçten desteği şu sözlerle bildirdi:
AKP Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten Irak’ın kuzeyinde Barzani bölgesinde Kürtçe yayın yapan Aknews Haber Ajansı’na, yaptığı açıklamada ABD’nin fiilen kurduğu 2. İsrail devletine açık destek verdi. İçten desteği şu sözlerle bildirdi:
“Irak’ta bir Kürdistan’ın kurulması Türkiye için ne tehdit edici bir şeydir, ne de Türkiye bundan rahatsız olmalı.
Tam aksine Türkiye’nin bence bunu desteklemesi gerekiyor. Çünkü bu Türkiye’yi rahatsız edecek bir durum değil.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder