21 Eki 2011

Güney’e Kuzey Gerek!




Bir okur sorusu:

- “Öksüz, yetim, dul diye sözcüklerimiz var.
Peki, çocuğu ölen anneler için niye bir
sözcüğümüz yok?” T. Kaftancıoğlu (Maltepe-İst.)
Bir başkası:
- “Herkesin ağzında aynı laf: Anneler ağlamasın - Analar Ağlamasın!.. Elbet analar ağlamasın. Ama kardeşim bu çocukların babaları da var!.. Babalar sanki o çocukları ölmek üzere peyda ediyorlar!..” (Ali Mevlut Yılmaz - Afyon)
Oyun bozan - Lozan
Lozan Antlaşması’na (1924) hep Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedi gözüyle baktık..
Ama en büyük dost ve müttefikimiz ABD, nedense Lozan’ı hâlâ imzalamamıştır.
Lozan’da ne yazık ki, Irak sınırımızın nerede başlayıp bittiği ise yer almaz. (Ermenistan sınırı da yer almaz... O yüzden Ermenistan devleti Ağrı Dağı’nı paralarına basar, kendi toprağı saymaya devam eder.)
Irak sınırını daha sonra İngilizler çizmiştir (1926).
General Percy, 331 km’lik bu sınırı, ileride çıkacak stratejik gereksinmeleri hesaba katarak ve sınırı özellikle en sarp dağların tepelerinden geçirerek çizmiştir. Bu sınır İngilizlerin gözetiminde Türkiye ve Irak tarafından onaylanmıştır (1926).
İngilizin stratejik gereksinmesinin merkezinde elbette Musul ve Kerkük petrolleri ile yerel ahali vardır:
- Bölgeye 600 yıl hükmetmiş Türkler bu petrol bölgesinden uzak tutulmalıdır.
- Bunun için de yerel ahali için bir devlet kurma planı elde hazır bulundurulmalıdır..
(Bölgede Kürtlerden başka geniş bir de Türkmen nüfus vardır.
Ancak İngiliz-ABD destekli Arap-Kürt sindirme ve zulüm siyaseti sayesinde ve yıllar içinde Türkmenler tüm ağırlıklarını kaybetmiştir.)
Sömürgen/egemen devletlerin planları hep“ileride çıkacak stratejik gereksinmelere”ayarlıdır.
İlerisi birkaç yıldan 10 ila 100 yıla kadar uzayabilir.
Örnek mi?
Avrupa ve Amerikalılar, kimi komşularımızın da yardım ve yataklık yapması sayesinde PKK’yi ve lideri Apo’yu büyütüp beslediler, binlerce cinayet işlettiler.
Onların stratejik gereksinmeleri bunu gerektiriyordu.
Sonunda “stratejik gereksinme” biçim değiştirdi.
Apo’yu, Afrika’nın bir ucunda sürpriz bir biçimde paketleyip getirdiler ve Türkiye’ye teslim ettiler.
Teslim alan hükümetin başkanı merhum Ecevit şaşkınlık içinde kaldı:
“Şimdi bize bunu niye verdiler?”
‘Niye’si zaman içinde aşama aşama ortaya çıktı:
Batı, Apo’yu zaman ayarlı bir saatli bomba gibi kullanacaktı.
Uluslararası takvim farklı işler.
10 yıl 20 yıl, 50 yıl vs.
ABD’nin, İngilizlerin kısmen de AB’nin“stratejik gereksinmeleri” önce Irak’ı topyekûn işgal etmeyi gerektirdi.
Bu işgalin sürdürülebilir olması ise Kürtlere bir devlet kurdurmaktan geçiyordu.
Yıllarca budala yerine koyarak Türkiye’ye“Irak’ın toprak bütünlüğü şarkısı” söylettiler.
Bir yandan da otonom bölge-özerk bölge-demok-ratik yönetim mavalı okuyarak sınırımız dibinde bir Kürdistan Cumhuriyeti peyda ettiler. (Hem de altyapısını Türk müteahhitlerine yaptırtarak!)
Kurulan bu cumhuriyetin bir de göbek adı vardı:
“Güney Kürdistan!”
Bunu sadece kuranlar/kurduranlar biliyor ve kullanıyordu.
Egemen sömürgen stratejik gereksinme, dinamik bir süreç.
Büyük dost ve müttefiklerimizin bir de Kuzey Kürdistan’a ihtiyacı vardı.
PKK ile bir adada ayarlı olduğu zamanı bekleyen Apo’yu anası bugünler için doğurmuştu.
TBMM’deki temsilcileri ona “sayın” demekte haklılar.
Çünkü Apo, egemen/sömürgen güçler için deTayyip Erdoğan kadar saygın.

Hiç yorum yok: