7 Ara 2011

Çoğu AKP yanlılarının çocukları askerlik yapmak istemiyor ama... Devrimci liderler, çocuklarını cepheye göndermişti!


Atatürk, kızı Sabiha’yı Dersim’e gönderirken şöyle dedi: “Ya karşındakini vuracak ya da kafana sıkacaksın! Teslimi olmak yok!” Stalin’in oğlu Yukov, gönüllü katıldığı II. Dünya Savaşı’nda Almanlara esir düştü. Almanlar karşılığında esir generallerini istediler. Stalin, “Oğlum onbaşıdır” dedi. Yukov’u kurşuna dizdiler. Mao’nun 23 yaşındaki oğlu Anjing de gönüllü katıldığı Kore Savaşı’nda ABD bombardımanında öldü. Mao, oğlunun komutanına şöyle dedi: “Bunu özel bir olay olarak görmemelisiniz. O, binlerce kişiden biriydi...”
Dünya devrim tarihinin üç önemli lideri, kendi evlatlarını savaşa göndermekten kaçınmadı: Mustafa Kemal Atatürk, Stalin ve Mao. Atatürk, manevi kızı Sabiha Gökçen’i Dersim isyanında görevlendirdi. Ona kendi silahını verdi ve “Esir düşersen kafana sık!” dedi. Stalin’in oğlu Yukov, İkinci Dünya Savaşı’nda Almanlar tarafından esir alınarak öldürüldü. Mao’nun oğlu Anjing de 3 yıl süren Kore Savaşı’nda ABD uçaklarının bombardımanı sırasında hayatını kaybetti.
Atatürk, Sabiha’yı Dersim’e gönderdiAtatürk’ün manevi kızı Sabiha Gökçen, Eskişehir Hava Komutanlığı’nda askeri pilot olarak görev yaparken, 1937 yılında Dersim isyanı çıkar. Gökçen, isyanı bastırmak için düzenlenecek operasyona katılmak için gönüllü olur. Komutanları, Atatürk’ün iznini isterler, Atatürk tereddütsüz kabul eder. Dersim’e uçmadan önce Gökçen’e şunları söyler: “Alacağın görev oldukça çetin! Aldatılmış bir eşkıya çetesi ile karşı karşıya kalacaksın. Onların da ellerinde birtakım silahlar var. Uçağın arıza yapacak olursa mecburi inişe geçecek ve sonunda onlara teslim olacaksın.” Bu sırada kendi silahını çıkarıp Gökçen’e uzatır ve şöyle der: “Ya karşındakini vuracak ya da kafana sıkacaksın! Teslim olmak yok!” Gökçen görevini başarıyla tamamlayıp döner. Madalya alır. ‘Dünyanın ilk savaş kadın pilotu’ olarak tarihe geçer.
Stalin’in oğlunu kurşuna dizdilerİkinci Dünya Savaşı’nda Almanya Rusya’ya saldırdığında, milyonlar cepheye koşar. Gönüllüler arasında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği lideri Stalin’in oğlu Yukov da vardır. Yukov, 1941 yılında onbaşı olarak Batı Cephesi’ne gider. Bir süre sonra Almanlara esir düşer. Almanlar bir ‘ganimet’ ele geçirdiklerini düşünerek hemen Stalin’e haber gönderirler: “Yukov’un karşılığında, esir düşen Alman generalleri geri istiyoruz!”

Stalin şu yanıtı verir: “Benim oğlum onbaşı rütbesindedir. Karşılığında size ancak bir onbaşı gönderirim.” Almanlar kabul etmez, tekliflerinde ısrarcı davranınca, Stalin bu kez şu yanıtı verir: “Benim oğlum bir general etmez!” Daha sonraki yazışmalar da sonuç vermez. Almanlar Yukov’u kurşuna dizerler. Yukov, tarihe, İkinci Dünya Savaşı’nda ölen 20 milyon Sovyet vatandaşından sadece biri olarak geçer.
                                            Mao’nun oğlu Kore’de öldü
Çin devriminin önderi Mao da 1950’de başlayan Kore Savaşı’nda büyük oğlu Anjing’i kaybeder. Moskova’da eğitim aldıktan sonra Pekin’e dönen Anjing, halkını tanımak için köylerde ve fabrikalarda çalışır. Çin Komünist Partisi yöneticisidir. Kore Savaşı başladığında gönüllü yazılır. Daha 23 yaşındadır. Anjing, General Peng Dehuay’ın piyade birliğine gönderilir. Rusça bildiği için irtibat subayı olarak burada görev yapar. Çin birlikleri, Kore sınırını sessizce geçer; bundan sonraki saldırılarda ABD uçakları Anjing’in kararghını bombalar. 24 Kasım 1950’deki bombardımanda Anjing’in birliği bir tünelin içine sığınır. O ise açık alanda bulunan bir barakada mahsur kalır. Bombardımanda ölür. Anjing arkadaşlarının yanına defnedilir.

Hiç yorum yok: