22 Nis 2013

Kuzu postundaki kurt


Tanınmış Alman gazeteci ve tarihçi Dr. Nikolaus Brauns, Almanya’da Fethullah Gülen ve cemaat taraftarlarının hoşgörü ve diyalog adı altında gerçek maskelerini indirmenin zamanının geldiğini söyledi.

Brauns, Hamburg Alevi Kültür Merkezi’nde “Diese (grauen) Wölfe im Schafspelz (Kuzu postundaki Kurt)” başlığıyla Almanya’daki son yıllarda Gülen hareketinin faaliyetleri hakkında katılımcıları bilgilendirdi.

Toplantıda Gülen hareketinin Türkiye’de ve dünyada gelişimi ile ilgili bilgi veren Brauns, Alman kamuoyunun Gülen hareketi hakkında çok az bilgi sahibi olduğunu ve kritik haberlere az yer verildiğini söyledi.

Gülen hareketinin çok iyi organize olmuş bir ağ gibi faaliyet gösterdiklerine dikkat çeken Brauns, bu hareketi, “Kuzu Postundaki Kurt” olarak nitelendirdi.

İşte Brauns’un konuşma metninden önemli alıntılar:

“Fethullah Gülen hareketi Türk Toplumu dışında fazla tanınmış değil. Almanya’da bu hareket genellikle cemaate yakın okulların faaliyetleri, kültür olimpiyatları, kültür programları vs. olarak bilinmektedir. Oysa ki hareketin gerçek projesi kamuoyuna yansıtılmamaktadır.

Almanya’da Gülen hareketinin yükselişi 1990’lı yıllardan itibarendir. Almanya’da Türkiye diaspora anlayışı uluslararası arenada etkinlik kazanınca ağlarını daha da güçlendirmeye başladılar.

Önceki gün WDR’de ‘İmamın Uzun Kolu’ adlı belgeselde de yansıtıldığı gibi, Gülen hareketi daha çok eğitime ağırlık vererek, propaganda aracılığıyla yeni yandaş kazanmaya çalışmaktadırlar. Amaçları Türkiye’nin dünyada İslami rolünü güçlendirmek, aynı zamanda Türk-milliyetçi ideolojilerini Alman toplumuna yaymak ve loby oluşturmak.

Merkezi Frankfurt’ta bulunan Academy’e bapğı Almanya’da 165’in üzerinde ve Berlin’de TÜDESB gibi 20’ye yakın okullar bulunmaktadır. Başta iş dünyasında olmak üzere medya, bankacılık, hastaneler ve diğer sektörlerde güçlü lobiler oluşturmaya çalışmaktadırlar.

Alman eğitim sistemi göçmen gençlerine eşit olanaklar sağlayamamakta. Bundan yararlanmak isteyen Gülen taraftarları özellikle maddi yönden yetersiz ailelerin çocuklarına burslar sağlamakta ve onlara ev yardımı temin etmektedirler. Berlin’de 20’den fazla ışık evleri var. Burada erkek ve kız öğrenciler ayrı ayrı kalmakta ve katı bir propaganda eğitimi ile gençlerin beyinleri yıkanmaktadır.

Almanya’da daha çok Berlin’deki Kültürlerarası Diyalog Derneği (FİD) ve Münih’te bulunan İZİDEM derneği aracılığıyla kültürlerarası diyalog ve tolerans adı altında toplantılar düzenlenmektedir.

Bilinen bir gerçek var ki o da Gülen hareketini kritize edenlerin terörist ya da terörist sempatizanı olarak damgalandırılması.



2009 yılında Potsdam Üniversitesi’nde ‘Gelenek ve Modernizm arasında Müslümanlar’ konulu toplantıyla Gülen hareketi ‘Kültürlerin Köprüsü’ olarak lanse edildi. Yine aynı şekilde FİD Derneği, Orient Enstitüsü birlikte 2010 yılında Avrupa’daki Gülen Konteksi konulu Ruhr Üniversitesi’nde bir toplantı düzenledi.

FİD Danışma kurulu üyeleri Federal Meclis eski Başkanı Rita Süssmuth, Postdam Üniversitesi’nden Walter Homolka, Berlin Protestan Akademisi’nden Erika Godel, eski diplomat ve Orient Enstitüsü Müdürü Günter Mulack toplantılara katılan isimlerden sadece birkaçı. Gülen hareketinin en önemli özelliğinden biri Alman akademist ve politikacıları kendilerini kritik edenlere karşı koruma alanı yaratmak.

Geçtiğimiz yıl Sol Parti Meclis Grubu, Federal hükümete Alman resmi makmalarla Fethullah Grubu veya ona yakın dernekler arasında ilşkiler kuruldu mu? Ankara’daki Alman konsolosluğu Türk sivil toplumu ile olan ilşkileri çerçevesinde Fethullah Gülen hareteketine yakın olan sivil toplum hareketleri ile irtibat içindedir. Bunlardan biri de örneğin onur başkanlığını Gülen’in yaptığı Gazetecler ve Yazarlar Birliği’dir, şeklinde bir soru önergesi verdi. Federal hükümeti, soru önergesine, ‘hükümetin elinde Gülen hareketi hakkında, anayasaya aykırı olduğuna dair herhangi bir bilgi bulunmamaktadır’ yanıtını verdi.

Gülen ve Gülen hareketinin amacı küreselleşen dünyada Türkiye’nin İslam ülkeleri arasında üstünlük ve güç oluşturmasına yardımcı olmak.

Neo-Osmanlı projesinden kaynağını alan Gülen hareketi AKP’nin neo- liberal ve Anadolu girişimcilerinin de katkılarıyla gücünü daha da güçlendirmeye çalışmaktadır. Sadece Türkiye’de değil, Almanya’da da Gülen hareketi güç elde etme isteği temel amaçları arasında yer almaktadır. Türkiye’de Gülen hareketi muhafazakar- İslamcı AKP tarafından da desteklenmektedir. Bu ülkede Gülen ve Gülencilerin kültürlerarası diyalog ve barış maskesi altında gerçek yüzlerini göstermenin zamanı geldi.

Son günlerde Alman medyasında Gülen ile ilgili kritik haberler göze çarpmaktadır. Der Spiegel’de geçtiğimiz yaz ayında “Gülen Hareketi En Tehlikeli İslami Hareket” başlığıyla bir araştırma yazısı çıktı ve bunu yazan Alman gazeteci baskı altına alınmaya çalışıldı hatta tehdit edildi. WDR’de geçtiğimiz hafta ‘İmamın Uzun Kolu’ adlı belgesel yayınlandı. Gelecek hafta da NDR’de buna benzer bir yazı çıkacak. Kritik haber yapanlar farklı yöntemlerle sindirilmeye çalışılmaktadır.

Alman kamuoyunu Gülen hareketi hakkında aydınlatmak gerekir. Bu konuda şimdilik paniğe gerek yok. İdeolojiden ziyade bu konuda pratik mücadele gerekiyor. ‘’

HATIRLATMA:

Geçtiğimiz yıl Almanya'da Sol Parti (Die Linke), Fethullah Gülen cemaatinin ülkedeki faaliyetleri ile ilgili CDU/CSU ve FDP koalisyon hükümetine 17 soruluk önerge sunmuştu. Önergede hükümetin cemaate doğrudan ve dolaylı desteği hakkında da bilgi istenmişti.

Önerge Sol Parti Milletvekilleri Ulla Jelpke, Wolfgang Gehrcke, Andrej Hunko ve Ingrid Remmers tarafından hazırlanıp, Grup Başkanı Dr. Gregor Gysi'nin imzasını taşıyor. Önergede Fethullah Gülen cemaatinin dünya çapında çalışan bir ekonomik şirket, eğitim ve medya kuruluşları ağına sahip olduğu kaydediliyor. Fethullah Gülen'i “Pantürkist milliyetçiliğin temsilcisi” olarak nitelendiren Sol Parti, cemaatin Almanya'da neredeyse her büyük şehirde eğitim kurumlarına sahip olduğuna dikkat çekiyor.

Sol Parti milletvekilleri, 'Jane's Defence Weekly Magazin' isimli Londra merkezli güvenlik politikası dergisinin 29 Ocak 2009 tarihli sayısında Fethullah Gülen cemaatiyle ilgili çıkan analize dikkat çekerek , "yeni bir derin devlet inşa ettiği" şeklinde iddialara da işaret etti. Fethullah Gülen cemaatinin kapsamlı bir şekilde yasadışı dinleme yöntemlerini kullandığını da iddia eden Sol Parti, bazı BDT ülkelerinde Fethullah Gülen cemaatine bağlı okulların "pantürkist propaganda" nedeniyle kapatıldığını hatırlattı.

HÜKÜMETTEN İSTENEN CEVAPLAR

Federal hükümetin 10 gün içinde yanıtlaması beklenen kapsamlı soru önergesi şöyle:

- Federal Hükümet, Fethullah Gülen cemaati ile ilgili anayasal açıdan da önem arz eden hangi bilgilere sahip?

- Hükümet, Fethullah Gülen ve yandaşlarının temsil ettiği dünya görüşünün Almanya'nın anayasasıyla bağdaştığını düşünüyor mu?

- Alman resmi makamlarla Fethullah Gülen cemaati veya ona yakın dernekler arasında ilişkiler kuruldu mu?

- Hükümet, Fethullah Gülen cemaatinin Almanya'daki toplumsal ve resmi yapılara sızdığı konusunda hangi bilgilere sahip?

- Hükümet, Fethullah Gülen cemaatinin Almanya'daki siyasi partilerle bağlarına ilişkin hangi bilgilere sahip?

- Fethullah Gülen cemaatinin ya da ona yakın duran derneklerin organizasyon, proje veya etkinlikleri hangi düzeyde maddi destek aldı?

- Fethullah Gülen cemaatine yakın duran ya da ona bağlı olan hangi dernek ve örgütler hükümetin bilgisi dahilinde Almanya'da faaliyet yürütüyor?

- Hükümet, Fethullah Gülen cemaatine yakın duran veya ona bağlı olan hangi Almanca yayınlar (gazeteler, dergiler, yayınevleri, internet siteleri vs.) hakkında bilgi sahibi?

- Hükümet, Fethullah Gülen cemaatine yakın duran veya bağlı olup Almanya'da faaliyet yürüten hangi okul ve dershaneler hakkında bilgi sahibi?

- Kaç ve hangi durumda, Almanya'da Fethullah Gülen cemaatine yakın duran veya bağlı olan okullara eğitim izni tanınmadı veya iptal edildi? (Lütfen sebepleri de bildirin)

- Hükümet, Fethullah Gülen cemaatine yakın duran veya bağlı olan hangi şirketleri biliyor?

- Hükümetin tahminlerine göre Fethullah Gülen'in Almanya'daki taraftar sayısı ne kadar?

- Hükümet, Fethullah Gülen cemaatinin Türk aşırı sağcılarla ilişkisi hakkında hangi bilgilere sahip?

- Hükümet, Fethullah Gülen cemaatinin Almanya'daki Milli Görüş'le ilişkisi hakkında hangi bilgilere sahip?

- Hükümet, Fethullah Gülen cemaatinin Türkiye'deki devlet yapılarına sızması ile ilgili hangi düzeyde bilgi sahibi?

- Hükümet, Fethullah Gülen cemaatinin Türkiye'deki karşıtlarına uygulanan devlet baskısı konusunda hangi bilgilere sahip?

- Hükümet, Fethullah Gülen cemaatinin CIA ile ilişkileri hakkında hangi bilgilere sahip?

1990'lı yıllardan beri Almanya'da ders yardımı adı altında bu eğitim kuruluşlarını adım adım genişleten Fethullah Gülen cemaati, uzun yıllar boyu bu kuruluşlar ile ilişkilerini reddetti. Ancak son yıllarda Almanya'da faaliyet yürüten birçok kuruluş, artık Fethullah Gülen cemaati ile bağını inkar etmiyor. Örneğin Berlin'deki TÜDESB Eğitim Enstitüsü koordinatörü İrfan Kumru, geçen yıl Alman Die Zeit gazetesine verdiği demeçte Fethullah Gülen'in eserlerini düzenli bir şekilde okuduğunu ve ideallerini benimsediğini ifade etmişti. TÜDESB, sadece başkent Berlin'de dört kreş, altı dershane, bir lise, bir ilkokul ve bir ortaokula sahip.

Federal hükümet ise, “Hükümetin elinde Gülen hareketi hakkında, anayasaya aykırı olduğuna dair bilgi bulunmamaktadır. Fethullah Gülen Hareketi anayasayı koruma kurumlarının gözlem nesnesi olmamıştır” açıklamasıyla Gülen hareketinin anayasaya aykırı bir duruşunun olmadığını kaydetmişti.

Süheyle Kaplan

Hiç yorum yok: