Tanınmış Alman gazeteci ve tarihçi Dr. Nikolaus Brauns,
Almanya’da Fethullah Gülen ve cemaat taraftarlarının hoşgörü ve diyalog adı
altında gerçek maskelerini indirmenin zamanının geldiğini söyledi.
Brauns, Hamburg Alevi Kültür Merkezi’nde “Diese (grauen)
Wölfe im Schafspelz (Kuzu postundaki Kurt)” başlığıyla Almanya’daki son
yıllarda Gülen hareketinin faaliyetleri hakkında katılımcıları bilgilendirdi.
Toplantıda Gülen hareketinin Türkiye’de ve dünyada gelişimi
ile ilgili bilgi veren Brauns, Alman kamuoyunun Gülen hareketi hakkında çok az
bilgi sahibi olduğunu ve kritik haberlere az yer verildiğini söyledi.
Gülen hareketinin çok iyi organize olmuş bir ağ gibi
faaliyet gösterdiklerine dikkat çeken Brauns, bu hareketi, “Kuzu Postundaki
Kurt” olarak nitelendirdi.
İşte Brauns’un konuşma metninden önemli alıntılar:
“Fethullah Gülen hareketi Türk Toplumu dışında fazla
tanınmış değil. Almanya’da bu hareket genellikle cemaate yakın okulların
faaliyetleri, kültür olimpiyatları, kültür programları vs. olarak
bilinmektedir. Oysa ki hareketin gerçek projesi kamuoyuna yansıtılmamaktadır.
Almanya’da Gülen hareketinin yükselişi 1990’lı yıllardan
itibarendir. Almanya’da Türkiye diaspora anlayışı uluslararası arenada etkinlik
kazanınca ağlarını daha da güçlendirmeye başladılar.
Önceki gün WDR’de ‘İmamın Uzun Kolu’ adlı belgeselde de
yansıtıldığı gibi, Gülen hareketi daha çok eğitime ağırlık vererek, propaganda
aracılığıyla yeni yandaş kazanmaya çalışmaktadırlar. Amaçları Türkiye’nin
dünyada İslami rolünü güçlendirmek, aynı zamanda Türk-milliyetçi ideolojilerini
Alman toplumuna yaymak ve loby oluşturmak.
Merkezi Frankfurt’ta bulunan Academy’e bapğı Almanya’da
165’in üzerinde ve Berlin’de TÜDESB gibi 20’ye yakın okullar bulunmaktadır.
Başta iş dünyasında olmak üzere medya, bankacılık, hastaneler ve diğer
sektörlerde güçlü lobiler oluşturmaya çalışmaktadırlar.
Alman eğitim sistemi göçmen gençlerine eşit olanaklar
sağlayamamakta. Bundan yararlanmak isteyen Gülen taraftarları özellikle maddi
yönden yetersiz ailelerin çocuklarına burslar sağlamakta ve onlara ev yardımı
temin etmektedirler. Berlin’de 20’den fazla ışık evleri var. Burada erkek ve
kız öğrenciler ayrı ayrı kalmakta ve katı bir propaganda eğitimi ile gençlerin
beyinleri yıkanmaktadır.
Almanya’da daha çok Berlin’deki Kültürlerarası Diyalog
Derneği (FİD) ve Münih’te bulunan İZİDEM derneği aracılığıyla kültürlerarası
diyalog ve tolerans adı altında toplantılar düzenlenmektedir.
Bilinen bir gerçek var ki o da Gülen hareketini kritize
edenlerin terörist ya da terörist sempatizanı olarak damgalandırılması.
2009 yılında Potsdam Üniversitesi’nde ‘Gelenek ve Modernizm
arasında Müslümanlar’ konulu toplantıyla Gülen hareketi ‘Kültürlerin Köprüsü’
olarak lanse edildi. Yine aynı şekilde FİD Derneği, Orient Enstitüsü birlikte
2010 yılında Avrupa’daki Gülen Konteksi konulu Ruhr Üniversitesi’nde bir
toplantı düzenledi.
FİD Danışma kurulu üyeleri Federal Meclis eski Başkanı Rita
Süssmuth, Postdam Üniversitesi’nden Walter Homolka, Berlin Protestan
Akademisi’nden Erika Godel, eski diplomat ve Orient Enstitüsü Müdürü Günter
Mulack toplantılara katılan isimlerden sadece birkaçı. Gülen hareketinin en
önemli özelliğinden biri Alman akademist ve politikacıları kendilerini kritik
edenlere karşı koruma alanı yaratmak.
Geçtiğimiz yıl Sol Parti Meclis Grubu, Federal hükümete
Alman resmi makmalarla Fethullah Grubu veya ona yakın dernekler arasında
ilşkiler kuruldu mu? Ankara’daki Alman konsolosluğu Türk sivil toplumu ile olan
ilşkileri çerçevesinde Fethullah Gülen hareteketine yakın olan sivil toplum
hareketleri ile irtibat içindedir. Bunlardan biri de örneğin onur başkanlığını
Gülen’in yaptığı Gazetecler ve Yazarlar Birliği’dir, şeklinde bir soru önergesi
verdi. Federal hükümeti, soru önergesine, ‘hükümetin elinde Gülen hareketi
hakkında, anayasaya aykırı olduğuna dair herhangi bir bilgi bulunmamaktadır’
yanıtını verdi.
Gülen ve Gülen hareketinin amacı küreselleşen dünyada
Türkiye’nin İslam ülkeleri arasında üstünlük ve güç oluşturmasına yardımcı
olmak.
Neo-Osmanlı projesinden kaynağını alan Gülen hareketi
AKP’nin neo- liberal ve Anadolu girişimcilerinin de katkılarıyla gücünü daha da
güçlendirmeye çalışmaktadır. Sadece Türkiye’de değil, Almanya’da da Gülen
hareketi güç elde etme isteği temel amaçları arasında yer almaktadır.
Türkiye’de Gülen hareketi muhafazakar- İslamcı AKP tarafından da
desteklenmektedir. Bu ülkede Gülen ve Gülencilerin kültürlerarası diyalog ve
barış maskesi altında gerçek yüzlerini göstermenin zamanı geldi.
Son günlerde Alman medyasında Gülen ile ilgili kritik
haberler göze çarpmaktadır. Der Spiegel’de geçtiğimiz yaz ayında “Gülen
Hareketi En Tehlikeli İslami Hareket” başlığıyla bir araştırma yazısı çıktı ve
bunu yazan Alman gazeteci baskı altına alınmaya çalışıldı hatta tehdit edildi.
WDR’de geçtiğimiz hafta ‘İmamın Uzun Kolu’ adlı belgesel yayınlandı. Gelecek
hafta da NDR’de buna benzer bir yazı çıkacak. Kritik haber yapanlar farklı
yöntemlerle sindirilmeye çalışılmaktadır.
Alman kamuoyunu Gülen hareketi hakkında aydınlatmak gerekir.
Bu konuda şimdilik paniğe gerek yok. İdeolojiden ziyade bu konuda pratik
mücadele gerekiyor. ‘’
HATIRLATMA:
Geçtiğimiz yıl Almanya'da Sol Parti (Die Linke), Fethullah
Gülen cemaatinin ülkedeki faaliyetleri ile ilgili CDU/CSU ve FDP koalisyon
hükümetine 17 soruluk önerge sunmuştu. Önergede hükümetin cemaate doğrudan ve
dolaylı desteği hakkında da bilgi istenmişti.
Önerge Sol Parti Milletvekilleri Ulla Jelpke, Wolfgang
Gehrcke, Andrej Hunko ve Ingrid Remmers tarafından hazırlanıp, Grup Başkanı Dr.
Gregor Gysi'nin imzasını taşıyor. Önergede Fethullah Gülen cemaatinin dünya
çapında çalışan bir ekonomik şirket, eğitim ve medya kuruluşları ağına sahip
olduğu kaydediliyor. Fethullah Gülen'i “Pantürkist milliyetçiliğin temsilcisi”
olarak nitelendiren Sol Parti, cemaatin Almanya'da neredeyse her büyük şehirde
eğitim kurumlarına sahip olduğuna dikkat çekiyor.
Sol Parti milletvekilleri, 'Jane's Defence Weekly Magazin'
isimli Londra merkezli güvenlik politikası dergisinin 29 Ocak 2009 tarihli
sayısında Fethullah Gülen cemaatiyle ilgili çıkan analize dikkat çekerek ,
"yeni bir derin devlet inşa ettiği" şeklinde iddialara da işaret
etti. Fethullah Gülen cemaatinin kapsamlı bir şekilde yasadışı dinleme yöntemlerini
kullandığını da iddia eden Sol Parti, bazı BDT ülkelerinde Fethullah Gülen
cemaatine bağlı okulların "pantürkist propaganda" nedeniyle
kapatıldığını hatırlattı.
HÜKÜMETTEN İSTENEN
CEVAPLAR
Federal hükümetin 10 gün içinde yanıtlaması beklenen
kapsamlı soru önergesi şöyle:
- Federal Hükümet,
Fethullah Gülen cemaati ile ilgili anayasal açıdan da önem arz eden hangi
bilgilere sahip?
- Hükümet, Fethullah Gülen ve yandaşlarının temsil ettiği
dünya görüşünün Almanya'nın anayasasıyla bağdaştığını düşünüyor mu?
- Alman resmi
makamlarla Fethullah Gülen cemaati veya ona yakın dernekler arasında ilişkiler
kuruldu mu?
- Hükümet, Fethullah Gülen cemaatinin Almanya'daki toplumsal
ve resmi yapılara sızdığı konusunda hangi bilgilere sahip?
- Hükümet, Fethullah
Gülen cemaatinin Almanya'daki siyasi partilerle bağlarına ilişkin hangi
bilgilere sahip?
- Fethullah Gülen cemaatinin ya da ona yakın duran
derneklerin organizasyon, proje veya etkinlikleri hangi düzeyde maddi destek
aldı?
- Fethullah Gülen
cemaatine yakın duran ya da ona bağlı olan hangi dernek ve örgütler hükümetin
bilgisi dahilinde Almanya'da faaliyet yürütüyor?
- Hükümet, Fethullah Gülen cemaatine yakın duran veya ona
bağlı olan hangi Almanca yayınlar (gazeteler, dergiler, yayınevleri, internet
siteleri vs.) hakkında bilgi sahibi?
- Hükümet, Fethullah
Gülen cemaatine yakın duran veya bağlı olup Almanya'da faaliyet yürüten hangi
okul ve dershaneler hakkında bilgi sahibi?
- Kaç ve hangi durumda, Almanya'da Fethullah Gülen cemaatine
yakın duran veya bağlı olan okullara eğitim izni tanınmadı veya iptal edildi?
(Lütfen sebepleri de bildirin)
- Hükümet, Fethullah
Gülen cemaatine yakın duran veya bağlı olan hangi şirketleri biliyor?
- Hükümetin tahminlerine göre Fethullah Gülen'in
Almanya'daki taraftar sayısı ne kadar?
- Hükümet, Fethullah
Gülen cemaatinin Türk aşırı sağcılarla ilişkisi hakkında hangi bilgilere sahip?
- Hükümet, Fethullah Gülen cemaatinin Almanya'daki Milli
Görüş'le ilişkisi hakkında hangi bilgilere sahip?
- Hükümet, Fethullah
Gülen cemaatinin Türkiye'deki devlet yapılarına sızması ile ilgili hangi
düzeyde bilgi sahibi?
- Hükümet, Fethullah Gülen cemaatinin Türkiye'deki
karşıtlarına uygulanan devlet baskısı konusunda hangi bilgilere sahip?
- Hükümet, Fethullah
Gülen cemaatinin CIA ile ilişkileri hakkında hangi bilgilere sahip?
1990'lı yıllardan beri Almanya'da ders yardımı adı altında
bu eğitim kuruluşlarını adım adım genişleten Fethullah Gülen cemaati, uzun
yıllar boyu bu kuruluşlar ile ilişkilerini reddetti. Ancak son yıllarda
Almanya'da faaliyet yürüten birçok kuruluş, artık Fethullah Gülen cemaati ile
bağını inkar etmiyor. Örneğin Berlin'deki TÜDESB Eğitim Enstitüsü koordinatörü
İrfan Kumru, geçen yıl Alman Die Zeit gazetesine verdiği demeçte Fethullah
Gülen'in eserlerini düzenli bir şekilde okuduğunu ve ideallerini benimsediğini
ifade etmişti. TÜDESB, sadece başkent Berlin'de dört kreş, altı dershane, bir
lise, bir ilkokul ve bir ortaokula sahip.
Federal hükümet ise, “Hükümetin elinde Gülen hareketi
hakkında, anayasaya aykırı olduğuna dair bilgi bulunmamaktadır. Fethullah Gülen
Hareketi anayasayı koruma kurumlarının gözlem nesnesi olmamıştır” açıklamasıyla
Gülen hareketinin anayasaya aykırı bir duruşunun olmadığını kaydetmişti.
Süheyle Kaplan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder