16. yüzyılla birlikte Osmanlı medreselerinde, matematik, astronomi, kimya vb. gibi temel bilimler, eğitim müfredatından çıkarıldı veya çok önemsiz konumlara itildi.
Doğan boşluk, “nakli ilim”lere (Hadis, fıkıh, tefsir, siyer vb) ayrılan sürenin daha da artırılmasıyla dolduruldu.
16. yüzyıl ve sonrası Osmanlı toplumunda bilimsel gelişme anlamında hiçbir ilerlemenin olmadığı, tam tersine gerilemenin yaşandığı dönemdir.
İstanbul’daki Takiyüddin Rasathanesi, çıkan veba salgınının nedenlerinden biri olarak görülmüş, Şeyhülislam fetvası alınarak yıktırılmıştır.
Avrupa’nın büyük bir aydınlanma ve bilimsel devrim yaşadığı 16 ve 17. yüzyıllarda, Osmanlı dünyasında ise bağnazlık zafer kazanmıştır.
İşte tarihimizden küçük bir ders. Temel bilimleri dışlamak, karanlığa gidişin tartışılmaz işaretidir.
Osmanlı, 16 ve 17. yüzyıllarda girdiği yolun faturasını, birkaç yüzyıl sonra parçalanarak ve Batı’nın yarı-sömürgesi durumuna düşerek ödedi. Tam sömürge olmayı Kemalist Devrim önledi.
AKP İKTİDARINDA TEMEL BİLİMLER
AKP iktidarı ile birlikte şimdi, yeniden benzer bir tablo ile karşı karşıyayız.
İsmet Berkan Hürriyet gazetesinde 21 Nisan 2013 tarihli köşe yazısında, son üç yıl içinde üniversitelerin temel bilimler fakültelerine giren öğrenci sayısındaki düşmeyi ve öğrenci yokluğundan kapanan bölümleri rakamlarla verdi.
YILLAR KONTENJAN BOŞLUK ORANI
2010 39.811 16.45
2011 34.588 28.90
2012 29.994 56.12
Üç yıl içinde fizik, kimya, biyoloji, matematik, moleküler biyoloji, astronomi gibi temel bilimler fakülte ve bölümlerine ayrılan kontenjan üçte bir oranında düşmüş.
Buna rağmen 2012’de ayrılan kontenjanın yüzde 56.12’si boş. Başka bir deyişle 2012 yılında temel bilimlerde okuyan öğrenci sayısı çok değil, iki yıl öncesinin neredeyse üçte biri.
Bunun sonucunda 2012 yılında 58 tane temel bilim bölümü öğrencisizlikten kapanmış. Bir önceki yılda da, bir o kadar bölüm kapısına kilit vurmuş.
Bu rakamlara yansımayan çok önemli bir gerçek daha var:
Temel bilimler bölümlerine rağbet olmadığı için, çok düşük puanlarla öğrenci alınıyor. En temel bilgilerden yoksun bu öğrencilerin çoğunluğu daha ilk yılda dökülüyor.
MESLEK TERCİHİ NEYE GÖRE YAPILIYOR?
İsmet Berkan, sorunu çarpıcı rakamlarla ortaya koyduktan sonra “çözüm”ünü de söylüyor.
“Uzun vadede ilk ve orta öğretimin kalitesini yükseltelim ama kısa vadede, temel bilimler tercih edecek öğrencilere yüksek burslar vererek teşvik edelim.”
Yani aslında hiçbir şey söylemiyor.
İsmet Berkan en başta sorunun kaynağını yanlış olarak tespit ediyor.
Öğrencilerin temel bilimlerden kaçmasının birinci nedeni, ilk ve orta öğretimdeki düşük kalite veya maddi imkânsızlıklar değil, AKP iktidarının bilime düşman ideolojisidir.
AKP elindeki bütün olanaklar ve toplumu yönlendirme araçları ile gençleri bilimden uzaklaştırmaktadır.
Tıpkı 16. yüzyıl Osmanlısında olduğu gibi bugün de rağbet gören temel bilimler değil, “nakli ilim”lerdir.
11 yıllık AKP iktidarı döneminde İmam Hatip okullarına ve İlahiyat Fakültelerine giden öğrenci sayısındaki artışa bir bakılsın. Onbinlerden yüzbinlere çıkılmıştır.
Bilime, bilim adamına, bilimsel gelişmeye düşman bir iktidar döneminde başka sonuç olmaz.
Öğrenci verilen bursa bakarak eğitim alacağı alanı seçmez. Tercihi belirleyen esas etken, eğitim sonrası ne olacağıdır.
Hiçbir öğrenci itilip kakıldığı, iş bulma olanağının da çok sınırlı olduğu bir mesleğin eğitimini tercih etmeyecektir.
YAPILMASI GEREKEN
Bilimsel araştırmaya ve bilim adamına en büyük değeri veren ve maddi olanakları bilimin emrine sunan bir anlayışı ülke politikasına hâkim kılmak, sorunun çözümünün biricik yoludur.
Ortaçağ kafası ile bunun başarılmayacağı açıktır.
Suudi krallarının, Körfez şeyhlerinin ve Suriye’deki irticai güçlerin yol arkadaşlarının yönetimindeki Türkiye, temel bilimlerden elbette uzaklaşacaktır.
Şeyh Saitlerin ve Seyit Rızaların heykellerini dikmekle uğraşanların bilimle işleri olamaz.
Cumhuriyet Devrimi, aynı zamanda Osmanlı’nın yüzlerce yıllık bilim düşmanlığına indirilmiş olan büyük bir darbeydi.
Şimdi, Cumhuriyet Devrimine ve Atatürk’e saldıranlar, onun için bilimin aydınlığına da saldırıyorlar.
Bilimi ve bilim adamını özgürleştirmek, gençleri bilimsel çalışmaya yönlendirmek, AKP iktidarından kurtulmaya sıkı sıkıya bağlıdır.
Doğan boşluk, “nakli ilim”lere (Hadis, fıkıh, tefsir, siyer vb) ayrılan sürenin daha da artırılmasıyla dolduruldu.
16. yüzyıl ve sonrası Osmanlı toplumunda bilimsel gelişme anlamında hiçbir ilerlemenin olmadığı, tam tersine gerilemenin yaşandığı dönemdir.
İstanbul’daki Takiyüddin Rasathanesi, çıkan veba salgınının nedenlerinden biri olarak görülmüş, Şeyhülislam fetvası alınarak yıktırılmıştır.
Avrupa’nın büyük bir aydınlanma ve bilimsel devrim yaşadığı 16 ve 17. yüzyıllarda, Osmanlı dünyasında ise bağnazlık zafer kazanmıştır.
İşte tarihimizden küçük bir ders. Temel bilimleri dışlamak, karanlığa gidişin tartışılmaz işaretidir.
Osmanlı, 16 ve 17. yüzyıllarda girdiği yolun faturasını, birkaç yüzyıl sonra parçalanarak ve Batı’nın yarı-sömürgesi durumuna düşerek ödedi. Tam sömürge olmayı Kemalist Devrim önledi.
AKP İKTİDARINDA TEMEL BİLİMLER
AKP iktidarı ile birlikte şimdi, yeniden benzer bir tablo ile karşı karşıyayız.
İsmet Berkan Hürriyet gazetesinde 21 Nisan 2013 tarihli köşe yazısında, son üç yıl içinde üniversitelerin temel bilimler fakültelerine giren öğrenci sayısındaki düşmeyi ve öğrenci yokluğundan kapanan bölümleri rakamlarla verdi.
YILLAR KONTENJAN BOŞLUK ORANI
2010 39.811 16.45
2011 34.588 28.90
2012 29.994 56.12
Üç yıl içinde fizik, kimya, biyoloji, matematik, moleküler biyoloji, astronomi gibi temel bilimler fakülte ve bölümlerine ayrılan kontenjan üçte bir oranında düşmüş.
Buna rağmen 2012’de ayrılan kontenjanın yüzde 56.12’si boş. Başka bir deyişle 2012 yılında temel bilimlerde okuyan öğrenci sayısı çok değil, iki yıl öncesinin neredeyse üçte biri.
Bunun sonucunda 2012 yılında 58 tane temel bilim bölümü öğrencisizlikten kapanmış. Bir önceki yılda da, bir o kadar bölüm kapısına kilit vurmuş.
Bu rakamlara yansımayan çok önemli bir gerçek daha var:
Temel bilimler bölümlerine rağbet olmadığı için, çok düşük puanlarla öğrenci alınıyor. En temel bilgilerden yoksun bu öğrencilerin çoğunluğu daha ilk yılda dökülüyor.
MESLEK TERCİHİ NEYE GÖRE YAPILIYOR?
İsmet Berkan, sorunu çarpıcı rakamlarla ortaya koyduktan sonra “çözüm”ünü de söylüyor.
“Uzun vadede ilk ve orta öğretimin kalitesini yükseltelim ama kısa vadede, temel bilimler tercih edecek öğrencilere yüksek burslar vererek teşvik edelim.”
Yani aslında hiçbir şey söylemiyor.
İsmet Berkan en başta sorunun kaynağını yanlış olarak tespit ediyor.
Öğrencilerin temel bilimlerden kaçmasının birinci nedeni, ilk ve orta öğretimdeki düşük kalite veya maddi imkânsızlıklar değil, AKP iktidarının bilime düşman ideolojisidir.
AKP elindeki bütün olanaklar ve toplumu yönlendirme araçları ile gençleri bilimden uzaklaştırmaktadır.
Tıpkı 16. yüzyıl Osmanlısında olduğu gibi bugün de rağbet gören temel bilimler değil, “nakli ilim”lerdir.
11 yıllık AKP iktidarı döneminde İmam Hatip okullarına ve İlahiyat Fakültelerine giden öğrenci sayısındaki artışa bir bakılsın. Onbinlerden yüzbinlere çıkılmıştır.
Bilime, bilim adamına, bilimsel gelişmeye düşman bir iktidar döneminde başka sonuç olmaz.
Öğrenci verilen bursa bakarak eğitim alacağı alanı seçmez. Tercihi belirleyen esas etken, eğitim sonrası ne olacağıdır.
Hiçbir öğrenci itilip kakıldığı, iş bulma olanağının da çok sınırlı olduğu bir mesleğin eğitimini tercih etmeyecektir.
YAPILMASI GEREKEN
Bilimsel araştırmaya ve bilim adamına en büyük değeri veren ve maddi olanakları bilimin emrine sunan bir anlayışı ülke politikasına hâkim kılmak, sorunun çözümünün biricik yoludur.
Ortaçağ kafası ile bunun başarılmayacağı açıktır.
Suudi krallarının, Körfez şeyhlerinin ve Suriye’deki irticai güçlerin yol arkadaşlarının yönetimindeki Türkiye, temel bilimlerden elbette uzaklaşacaktır.
Şeyh Saitlerin ve Seyit Rızaların heykellerini dikmekle uğraşanların bilimle işleri olamaz.
Cumhuriyet Devrimi, aynı zamanda Osmanlı’nın yüzlerce yıllık bilim düşmanlığına indirilmiş olan büyük bir darbeydi.
Şimdi, Cumhuriyet Devrimine ve Atatürk’e saldıranlar, onun için bilimin aydınlığına da saldırıyorlar.
Bilimi ve bilim adamını özgürleştirmek, gençleri bilimsel çalışmaya yönlendirmek, AKP iktidarından kurtulmaya sıkı sıkıya bağlıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder