“Henüz doğmadığım 60 ihtilalinin, öğrenci olduğum 12 Eylül’ün, uygulamalarının çoğunu yanlış bulduğum 28 Şubat’ın hıncı bizden çıkarılıyormuş gibi hissediyorum. Hazırladığım iddia edilen listelerin değil tamamı, bir tanesinin tarafımdan hazırlandığı ispat edilsin, kendimi burada yakacağım. Beni tanıyanlar bunu yapacağını bilirler”
“Bu aynı anda üniformama veda konuşmasıdır. Çatışmada ilk pusuya düştüğünüzde ortaya çıkan bir durumdur şok. Çok ciddi yaralanmıştık sevgili üniformam çok ciddi. Nasıl kalleş bir pusuya düşürüldüğümüzü, soruşturma savcısının karşısına çıktığımda daha iyi anladım. Bu pusu PKK’nin pususuna benzemiyordu. Orada hiç olmazsa silahlar eşitti. Biz burada silahsızdık ve hukuk silah olarak kullanılıp üzerimize yaylım ateşi açılmıştı”
“Kendimi burada tutuklu ve tutsak olarak görmüyorum. Ben ve diğer sanıklar olsa olsa burada rehiniz. Genel affa kadar sürecek bir süreç bu”
“Suçlayacağım bir başka grup ise geçmişte komutanım dediklerimizdir. Asker lafı eğmeden bükmeden söyler. Sorulduğunda ‘Var da diyemem, yok da diyemem’ diyen sevgili komutanım şimdi rahat uyuyabiliyor musun? Ya sen durup dururken saçma Nisan bildirisi yayınlayarak siyasete şekil vermeye çalışan pek sevgili komutanım. Biz cezaevinde mağdur iken zırhlı aracında gezmekten mutlu oluyor musun? Hani şu Dolmabahçe’de baş yetkili ile sen ne konuştun? Hangi konuda ikna edildin? Yoksa bizlere yapılacak operasyonlara yeşil ışık orada mı yakıldı? Ne verdin? Ne aldın? Sana da mı kaset gösterdiler yoksa? Yıllarca görev nedeniyle ayrı kaldığım eşimden ve çocuğumdan hukuksuzca ayrı bırakılırken siz torunlarınızı gönül rahatlığıyla sevebiliyor musunuz? Evet sizler bugünlere gelmemizin en önemli kilometre taşlarısınız. Sizleri suçluyorum.”
“Şimdi ‘çok üzülüyoruz’, ‘hukuki süreç’, ‘sabır’ diyenlere ‘silah arkadaşlığı ölmüş’ diyorum. ‘Yönetiyorum’ zannettiğiniz ordunun sahte CD’lerle beli kırılmış, siz kime komutanlık yapacağınızı sanıyorsunuz? Bırakın boş söylemleri, anamdan çok üzülemezsiniz. Anam üzülmenin yanı sıra bir şey daha yapıyor. Bize dua, komploculara beddua ediyor. Siz onu da yapamazsınız”
(Tuğgeneral Ali Aydın için)“Takibat geçirip, yine aklanarak meslek hayatına devam etmiştir. Yaşadığımız süreçte ise yine imzasız dijital belgeler ileri sürülerek Balyoz davasında tutuklanmıştır”
Çevik Bir için “Sözde darbe ile uğraşılacağına ‘post modern darbe’ diye yakın tarihimiz kayıtlarına giren, 28 Şubat süreci ile ilgili dava açılsın bakalım. O dönemin en namlı generalini yandaş ticari kuruluşlarda danışman olarak çalıştıracaksın, onunla ABD’lerde, JİNSA denilen Yahudi kuruluşunda sarmaş dolaş olacaksın, beni de darbeci olarak yargılayacaksın. Bu durumu şiddetle kınıyorum.”
“Emniyet içerisinde, ABD’li gizli servis elemanlarından eğitim adı altında destek alan bir grubun, bize kurulan tezgahın en önemli yanını teşkil ettiğini düşünüyorum. Sahte belge üreten, usulsüz ortam ve telefon dinlemesi yapan, şantaj kasetleri çeken merkezlerin varlığı herkesin malumudur”
Emekli Korgeneral Altay Tokat için “İnsanların hakkında imzasız evrakta isim geçti diye dava açılacak, ama danışmanlık yaptığı iddia edilen emekli bir generalin ‘Güneydoğu’da savcı ve hakimler yola gelsin diye sağlarına sollarına bomba atıyorduk’ şeklinde açıkça suç içeren zihni sinir açıklamasına dava açılmayacak neden acaba”
Yargı mensuplarına da, “Şu yargılandığımız davaya bakın. Sahteliği yüzlerce kez ispatlanmış bir CD üzerinden tutuklu olarak yargılanıyoruz”
“Bizim nesil olarak suçumuz var. Gerçekten hepimiz sorumluluklarımızı daha iyi yerine getirseydik, ülke bu şekilde karabulutlarla kaplanmazdı. Bunu başaramadık. Başarmaya çalışanlar da azınlıkta kaldılar, itildiler, katıldılar, hapislere tıkıldılar. Bu tarihi yargılamayı yapacak olan mahkemeler değil, sadece ve sadece gelecek nesillerimizdir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder