13 Ara 2011

CEMAATİN GÖZÜ DOYMAZ

10 yılını tamamlayacak olan AKP İktidarı süresince, burada defalarca yazıldı. Demokrasi ile Tarikat-Cemaatler asla bir arada bulunamaz. Eşyanın doğasına aykırıdır. Demokrasi,şeffaflık-açıklık” rejimidir, diğerleri tamamen “kapalı ve biat” kültürüne dayanır. Cemaat ve tarikatlarda şeyhin veya hocanın emirleri anında yerine getirilir, bırakın karşı çıkmayı, tartışmayı düşünenler bile anında yok edilir…
AKP İktidarı, acayip bir koalisyondur. Anadolu’nun her tarafına yayılmış Tarikatlar-Cemaatler- İslamcı akımlar- Devlet düşmanı liberaller- eski Mücahit, yeni müteahhit ve her şeye müsaitler- Siyaseti kazanç kapısı olarak gören feodal yapının temsilcileri olan toprak ağaları, Aşiret Reisleri- diğer partilerde yer bulamayanlar bir araya geldiler, ABD-AB desteğiyle iktidar oldular.. 
9 yıl boyunca yapılanları beraberce yaşadık. Son olarak, İmam Hatipler için katsayının kaldırılması, İlköğretimin 4. Sınıfından itibaren “Arapça” derslerinin zorunlu olması ve Melelerin(Mollaların) devlet hizmetine alınmaları, cemaatin baskısıyla kabul edildi..
AKP iktidar oldu olmasına da, AKP’nin ve Tayyip Erdoğan’ın unuttuğu bir gerçek yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Gerçek şudur; Cemaat asla doymaz, sürekli yemek zorundadır…
Cemaat yıllarca, hem Merkez Sağ’daki hem de soldaki bazı Genel Başkanların basiretsizliği ve bilgisizliği sayesinde onları kullanarak palazlandı, devletin en hassas kadrolarını yemeye başladı. AKP’nin iktidara gelmesi için olağanüstü güç ve para harcadı. Devlette belli kadroları ele geçirince, Lâik Cumhuriyetin damarlarını birer birer yemeğe başladı. Sahte dijital deliller düzenleyerek Türk Ordusunun pırıl pırıl kahramanlarını, bilim adamlarını, gazetecileri, siyasetçileri yedi. Faizsiz ve İslami Bankacılık adı altında finans piyasasının büyük kısmını yedi. Kendisi için engel olacağını gördüğü diğer cemaatlerin hocalarını en aşağılık suçlamalarla yedi.(Cübbeli Hoca)
Yedikçe büyüyen cemaat, en sonunda Başbakan Erdoğan’a karşı tavrını değiştirdi. Şu sıralar işi tehdit kademesinde tutuyor. (“Bizi, bir zamanlar bir Başbakan vardı, noktasına getirme” diyerek)
AKP’deki şu an yaşanan karışıklığın temelinde bu kavga vardır. Erdoğan ve Cemaat güç kavgasına tutuşmuşlardır. Cemaat tavrını ve ağırlığını Abdullah Gül’den yana koymuştur. Bu kavganın durması mümkün değildir. Önümüzdeki günlerde bu kavgada da karşılıklı oyunlar, hileler sergilenecektir.
Cemaat, doğasında bulunan iki yüzlülük gereği önce tırnaklarını gizleyecek ve daha büyük darbeyi vurmak üzere sinecek ve Erdoğan ile şimdilik kaydıyla anlaşacaktır.
AKP’ye samimi olarak destek verenler, AKP’ye inanmadıkları halde “Siyasi İstikrar” , “ticari gerekçelerle”, “korktukları” için iktidara destek olanlar ve olayların gerçeklerini göremeyenler bu karşılıklı oyunlara dikkat etmelidirler.
Cemaat denen milyarlarca dolarlık yapı, en sonunda kendi başını yiyecektir. Cumhuriyete, uygarlığa, aydınlığa, Lâikliğe, pozitif hukuka, “dinler arası diyalog” masalıyla gerçek İslam’a ihanet etmek isteyenler, tüm imkanlarını CIA istihbarat örgütünün emrine verenler, çan sesini ezan sesine tercih edip ülkesinden kaçanlar elbette ki başarısız olacaklardır. 
Bunun için Türk Milletinin saf ve inançlı insanlarına bunların gerçek yüzlerini tanıtmak zorundayız.
Herkesin, özellikle devletin bürokratlarının iyi bilmesi gereken gerçek şudur; Cemaat’in gözü asla doymaz…
Bunlarla işbirliği, Azrail’le kolkola girmeye benzer, elinizi verirseniz kolunuzu kurtaramazsınız…
ÇALIK, MEDYADAN ÇEKİLİYOR
Akraba, damat hatırına bu kadar zarara katlanmak bile büyük başarıydı. 
Çalık Grubunun medyaya girişi, alınan krediler- kredi şartları- teminatlar- bankalara yapılan geri ödemeler- Ödemelerde yaşanan erteleme taleplerinin kabulü gibi konular, önümüzdeki dönemin çok konuşulacak, en ince detayına kadar araştırılacak öncelikli konularındandır. Bu konuda “zaman aşımı” engelini aşacak çok hassas dosyalar belli kişilerin ellerindedir.
ATV ve A Haber’in ve gruba bağlı gazete-dergilerin ciddi zararda olması, Halk Bankası ve Vakıflar Bankasına olan kredi borcunun ödenmesinde zorlanılması nedeni ile bu kararın alındığı iddia ediliyor. 
Satışa ilişkin yabancı fonlarla görüşmelerin başladığı, pazarlıkların ise devam ettiği bildiriliyor.
AKP’nin yalınkılıç şövalyeliğini yapan “dönek kalemlere” önerim şimdiden İslamcı basına rampa etmeğe başlamalıdır. Ne yaparsınız yer dar, koltuk sayısı belli. Kim Fehmi abisini mutlu ederse işi kapar, gerisinin Allah yardımcısı olsun…
Sağlık ve başarı dileklerimle 13 Aralık 2011

Hiç yorum yok: