AKP, F Tipi cemaat, Neoliberal dönek takımı, PKK ve PKK’nın kuyruğundaki sahte solcu takım, hemen hemen aynı ağızla ve aynı yöntemle saldırıya geçtiler.
Her şey bir yana, sadece bu “Koalisyon”un varlığı bile, Birgül Ayman Güler’in ne kadar önemli bir gerçeğe parmak bastığını gösteriyor.
“Türk milleti” kavramı, bugün Türkiye üzerinde oynanan oyunun baş hedefidir. Bu oyunu bozacak olan her adım, emperyalizmin belirlediği mevziiye yerleşmiş olanların saldırısına uğruyor.
Çarpıtmanın amacı
Prof. Birgül Ayman Güler’e saldıranların hepsi, Güler’in “Türk ile Kürt’ü eşit göremezsiniz” dediğini söylediler. Yani yalan söylediler.
Oysa Güler, 24 Ocak günü TBMM’de basın mensuplarına, toplumların tarihi gelişme sürecinde kabile, milliyet ve millet (ulus) kavramlarının ne anlama geldiğini, Türkiye’de Türk ulusu ve Kürt milliyeti kavramlarının tarihsel olarak nereye oturduğunu açıklamıştı.
Tayyip Erdoğan’ın ve Fethullah Gülen’in “Ulusalcılığı tasfiye” hedefine kilitlenenlerin derdi, Kürdü savunmak değildir. Her fırsatta Türk-Kürt ayrımını derinleştirme derdindedirler.
Tarih içinde gelişme, ‘milliyet’ten, ‘millet’e
Kan bağına dayalı kabile (aşiret) örgütlenmesi, toplumun uygarlık öncesindeki örgütlenme biçimidir.
Uygarlığa geçişten sonra farklı kabile ve bölgelerin birbirlerine karışarak daha yakın bir ekonomik, toplumsal, kültürel ve siyasal ilişkiler içine girmesiyle kavimler oluşur, buna milliyet diyoruz.
Belli bir coğrafya üzerinde ortak bir pazar çevresinde birleşen, ortak bir dili konuşan, ortak bir tarihsel geçmişi paylaşan insan toplulukları siyasal bir eylemle “millet” haline geldiler.
Siyasal eylem, milli devlet halinde örgütlenmektir.
Türk milleti de Türkiye Cumhuriyeti devletini kurarak tarih sahnesine çıkmıştır. Kavim, millete dönüşmüştür.
Atatürk bu olayı, “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir” sözleriyle ifade etmiştir.
Birgül Ayman Güler’in özetle söylediği budur. Yani “Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde Kürdü de kucaklayarak bağımsız bir devlet kurmuş olan ‘Türk milleti’ ile tarihsel olarak böyle bir aşamaya ulaşamamış olan ‘Kürt milliyeti’ eşdeğer değildir” diyor.
Öcalan da aynı gerçeği kabul ediyor
Abdullah Öcalan, DGM’de yargılanırken yaptığı savunmada bu gerçeği şöyle ifade ediyordu:
“Türkler, Türkiye uluslaşmasının kökeniydi, buna da itiraz olunamazdı ve doğaldı. Herkesin bu uluslaşmada yerini alması, Atatürk’ün ‘Ne mutlu Türk’üm’ demesinin tarihi anlamı buydu... Türkiye’de ortak bir ulustan bahsedilmesinin yadırganacak bir tarafı yoktur.”
Abdullah Öcalan o zaman doğruları söylüyordu. Çünkü Türkiye’de görece bağımsız bir irade iktidar olmuştu, PKK askeri olarak yenilgiye uğratılmıştı.
Kısacası Prof. Birgül Ayman Güler “Ortak ulus ile o ulusu oluşturan her bir milliyet eşdeğer değildir” diyor.
İki program
“Türk milleti”ni savunmak bugün, emperyalist saldırı karşısında, 150 yıldan bu yana sürmekte olan Milli Demokratik Devrimi ve onun ürünü olan Türkiye Cumhuriyeti’ni savunmaktır.
Bu bir programdır. Karşısında ise emperyalizmin programı bulunuyor.
Karşı programın özeti, 150 yıllık mücadelenin kazanımlarını yok etmek, farklı etnik kökenlerden gelen topluluklar olarak bu coğrafyada “Türk milleti”ni oluşturarak aldığımız mesafeyi tersine yürütmek, Türk’ü ve Kürt’ü ile bizi yüzyıl öncesine döndürmektir. Başka deyişle etnik gruplara, tarikatlara, cemaatlere, aşiretlere bölünmek.
O zaman emperyalist küreselleşme programının ana hedefi olan, Ezilen Dünyanın; farklı etnik kimlikler, farklı inançlar temelinde bölünerek “vilayet devletler” biçiminde emperyalist merkezlere bağlanması mümkün olacaktır.
Enstrümanların gürültüsü
Onun için, “Türkiye’de herkesi kucaklayan Türk milleti diye bir kavram yoktur. Birbirinin eşiti olan Türk, Kürt, Çerkez, Arap, Laz gibi etnik topluluklar, yani milliyetler vardır” şeklindeki söylemin asıl sahibi emperyalizmdir.
Batı destekli Kürt milliyetçiliği bu programın içinde kendine bir yer açarak ilerlemeye çalışmaktadır.
AKP, F tipi cemaat, Neoliberal dönek takımı ve PKK kuyrukçusu sahte sol; bütün bunların hepsi işte o emperyalist programda kullanılan “enstrümanlar” olarak kendilerinden istenen sesi çıkarıyorlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder